Afganistan Kralı Emanullah Han devletin bağımsızlığı sonrası, İran Şahı Rıza gibi, Mustafa Kemal’i kendisine örnek alarak ülkesini Batılaştırmak için 1923 den itibaren harekete geçmişti. 1923-1928 yılları arasında önemli bir gelişme görülmemektedir. Bu arada Türkiye Afganistan’daki gelişmeleri ve Afgan–Sovyet ilişkilerini dikkatle izlemektedir. Afganistan’da da Türkiye’deki gelişmelere kayıtsız kalmamıştır. Türkiye’de Cumhuriyet ilan edilmesi krallıkla yönetilmesine rağmen Afganistan’da memnunluk yaratmıştır. 

Kral Emanullah Han 1927 tarihinde bir Avrupa gezisine çıktı. Amacı diğer memleketlerdeki gelişmeleri bizzat yerinde görmekti Sırasıyla Mısır, Fransa, Belçika, İsviçre, Almanya, İngiltere ve Rusya’yı ziyaret eden Emanullah Han gittiği her ülkede büyük ilgi ve itibar gördü 1928 yılının Mayıs sonlarında Türkiye’ye gelerek Mustafa Kemal ile görüşme fırsatı buldu. Ankara’nın ilk başkent olmasını kabul eden ilk devlet oldu. Mustafa Kemal Afgan Kralına ve şahsında Afgan Milletine büyük ilgi ve dostluk göstermiştir. Bu ziyaret sırasında iki ülke arasında kültürel, ekonomik ve askeri sahalarda antlaşmalar imzalandı. Bu görüşme ve antlaşmalar iki ülke arasındaki kardeşlik ve dostluk bağlarını daha da pekiştirdi. Ziyaret sırasında 20 Mayıs l928 de Mustafa Kemal Afgan Kralına karşı yaptığı konuşmada ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirmiş, tarihî bağları vurgulayarak emperyalizme karşı verilen mücadeledeki benzerlikler üzerinde durmuş ve Afganistan’da yapılan reformları desteklediğini ve başarıya ulaşmasını dilediğini belirtmiştir. Ancak bu konuda dikkatli ve tedbirli olunması konusunda Afgan Kralını uyarmış ve bazı tavsiyelerde bulunmuştur. 

Mustafa Kemal’den sonra Emanullah Han da Mustafa Kemal’in nutkuna cevabi bir konuşma yapmış ve yapacağı reformlarda Mustafa Kemal’den yardım istemiştir. Bu ziyaret sırasında imzalanan dostluk antlaşmasıyla Türk-Afgan ilişkileri daha da gelişmiştir. 25 Mayıs l928 tarihinde yapılan Türkiye-Afganistan Muhadenet ve Teşriki Mesai Antlaşması ile Afganistan’a gönderilen uzman sayısı arttırılmıştır. Türkiye ziyareti Emanullah Han üzerinde büyük etki yapmıştır. Emanullah Han Türkiye’de gördüğü yenilikleri ve Mustafa Kemal’in tavsiyelerini ülkesinde gerçekleştirmek heyecanı ile İran üzerinden 1928 Haziran sonlarında Afganistan’a döndü. Bu arada 1926 da Kabil’e Büyükelçi olarak atanan NebilBey’in yerine 30 Mayıs 1928 de Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Hikmet Bayur Bey Kabil’e Büyükelçi olarak atandı. Emanullah Han ülkesine döndüğünde daha önceki ihmaller neticesinde huzursuzluklar içinde çalkalanan bir ülke ile karşılaştı. Bütün bu iç karışıklığa aldırmayan Emanullah Han Avrupa ve Türkiye’de gördüğü yenilikleri ülkesinde gerçekleştirmek için harekete geçti. Bu ise eski iç huzursuzluğu daha da arttırdı.

Emanullah Han’ın reformlara girişirken en büyük zorluğu yeterli para ve elemanın olmamasıydı. Uzun süredir İngiliz yardımının kesilmesi ekonomik imkânları daraltmıştı. Emanullah bu gerçekleri görmezden gelerek ordusu için pahalı uçaklar almaya memleketinde fabrikalar monte ettirmeye çalıştı. Zaten dar olan ekonomik imkânlar bu yolda tüketildi. Emanullah Han en büyük tepkiye sosyal alanda yapılan inkılaplarda karşılaştı. Özellikle kadınların başları açık gezmelerini ve okula gitmelerine büyük tepkiler oldu. Bunlardan başka Parlamento üyelerinin Avrupalılar gibi giyinmesi, Kabil’de düzenlenen halk şenliklerinde Avrupalı bayanların dans etmeleri yurttaşların gözünde çok aşırı bir davranıştı. Kasım 1928'de mollalar ve muhafazakâr kabileler ayaklandılar Emanullah ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri Emanullah’ın Kabil’den kaçmasını sağladı.  Emanullah Han’ın en büyük hatası, memlekette yapmak istediği reformlara kanun ve otoriteyi iyice yerleştirmeden ve ordusunu Mustafa Kemal ‘in ikazlarına rağmen tamamıyla güçlendirmeden girişmesiydi. Mustafa Kemal ona uyarısı ezcümle şöyle olmuştu “Afgan halkının karışık toplumlarda olduğunu yani ulus devlet kavramına uzak bir yapıda olduğu gerçeğini ima etmeye çalışmıştır. Kralın bu konu da biraz uzak kalmış olması sonun başlangıçlarından en büyük neden olmuştur.” Yani yakınlarının yanlış telkinleri sonucu Cemal Paşa zamanında orduda başlatılan modernleşmeyi Emanullah Han devam ettirmedi. 

Türk ve Afgan halkı aynı dönemde, aynı kaderi paylaştıkları için işbirliği içine girmişler ve birbirlerine destek olmuşlardır. Özellikle Emanullah Han zamanında Türkiye, Afganistan'a modernleşme çalışmalarında hem örnek olmuş, hem de fiilen yardım etmiştir. Emanullah Han reformlarında Mustafa Kemal'i örnek almıştır. Türkiye’den giden çeşitli uzmanlar Afganistan’da oldukça başarılı hizmetler yapmışlar ve Afganlıların kalplerini kazanarak Türk Milleti için birer iftihar vesilesi olmuşlardır. İki ülke arasındaki dostluk ilişkileri Mustafa Kemal Atatürk döneminde üst düzeye çıkmıştır. Atatürk'ten sonra da iyi ilişkiler devam etmiştir(

turkoloji.cu.edu.tr Atatürk Dönemi Türk-Afgan İlişkileri A.Can).     

Sonuç olarak: O günden bugüne; Türkiye Cumhuriyeti uluslararası devletler hukuku ilkesi doğrultusunda Afganistan devletini hep koruyup kollamaya ve de kayırmaya devam etmiştir. Temennim o dur ki inşallah; Afganistan, halkın özgür iradesi ile(demokrasi) yönetilir bir duruma gelir. Yani zulüm ve baskı görmez. Yoksa “Zulümle abad(var) olanın, ahiri(sonu) berbad(kötü) olur”