Almanya Nazi ordusu Rusya ile savaşa hazırlanırken Barbarossa Harekatı kapsamında Karadeniz içlerinden Sovyet kıyılarına saldırmayı planlamıştı. Bu amaçla kurulan 30. Denizaltı filosunun Karadeniz’e girmesi gerekiyordu.

30. Denizaltı filosu kısaca U-Bot (Unterseebootflotille) adı verilen Tip II B sınıfı 42.7 mt boyunda, 4,1 mt genişliğinde ve 270 ton ağırlığında olan toplam 6 adet denizaltıdan oluşuyordu. Bunların isimleri U-9, U-18, U-19, U-20, U-23 ve U-24 olarak kayıtlara geçmişti.

I. Dünya savaşı sonrasında Lozan antlaşması doğrultusunca Boğazlar Türklerin kontrolünde değil kaba tabirle yolgeçen hanı gibi tüm dünyaya ve her konudaki (ticari ya da askeri) gemilere açık durumdaydı. 

1938’lerin başında yaklaşan II. Büyük savaşın sinyallerini fark eden Atatürk, Lozan Antlaşmasında imzası olan ülkeleri uyararak gelecekte büyük bir sorun yaşanabileceğini öngörmüş ve Montrö sözleşmesinde Boğazların hükümranlık haklarını Türk devletine bırakılmasını sağlamıştı. Bu karara göre ticari gemilerde geçiş serbestliği olacak ancak askeri gemilerde karar Türkiye Cumhuriyeti’nin kararı olacaktı.

Barbarossa Harekatının gerektiği kadar hızlı olabilmesi için Alman Denizaltılarının Karadeniz’e girmesi ve bunun için de Tük devletinin ikna edilmesi şart idi. 

Türkiye’nin buna izin vermeyeceğini bilen Hitler, bir plan üzerinde kararlılığını sürdürmeye çalıştı. Bu plana göre Türkiye’nin Almanya’ya sipariş ettiği 3 denizaltı (Atılay, Saldıray, Yıldıray) henüz bitmemişti fakat bitmiş gibi varsayılarak Almanya onları Türkiye’den satın alacaktı. Bu denizaltılarla Karadeniz’e girecek olan Nazi donanması istediğini elde etmiş olacaktı. Ancak kurt siyasetçi ve asker İsmet İnönü bu teklifi reddetti.

Hitler yine eski bir Türk komutanının Fatih Sultan Mehmet’in izini takip ederek gemileri Karadeniz’e indirmeyi planladı. Gemiler o sırada Amiral Erich Reaeder komutasında Kuzey Denizinde dolaşıyorlardı. İçlerinden seçilen 9, 18, 19, 20, 23 ve 24 nolu U-Botlar 4 aylık bir süre içinde ve 3 aşamada Karadeniz’e indiler. 

Denizaltılar önce Kaiser Wilhelm kanalı ile Hamburg’a oradan Elbe Nehri ile Dresden’e getirildi. Buradan Ingolstadt otoyolu ile Graz ve oradan Tuna nehri ile Köstence üzerinden Karadeniz’e indirildi. (Sürecek/Kaynak: Sedat Karadayı)