1. Öğrencinin hazır olma derecesini tespit etme. (a) Öğrencinin fizyolojik açıdan ihtiyaçları karşılanmış olmalı. Aç, susuz, yorgun, soğuk ort

1. Öğrencinin hazır olma derecesini tespit etme.
(a) Öğrencinin fizyolojik açıdan ihtiyaçları karşılanmış olmalı.
Aç, susuz, yorgun, soğuk ortamda üşüyen, sıcak ortamda bunalan, idrar ve gaz sıkıştıran bir öğrenci ders dinleyemez. Bir an önce içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan nasıl kurtulacağını düşünür.
(b) Bilgi yönünden hazır olma derecesini tespit etme. (Giriş Testi)
Dönem başında, daha öğrenciler dersi okumadan bir ön test verilmelidir. Bu test sonucunda öğretilecek konuyu anlayabilmeleri için bilmeleri gereken asgari bilgi seviyesi, öğretilecek konu hakkında her talebenin ne kadar bilgi sahibi olduğu ve her biri ile ne kadar ilgilenilmesi gerektiği ortaya çıkar.
(c) Öğrencinin ferdi farklılıklarını meydana çıkarma. (Teşhis Testi)
Sadece konuyu bilmek değil sosyal farklılıklar ve konuya bakış açıları da öğrenciler arasında ferdî farklar meydana getirir. Öğretmenin en önemli testi "Teşhis Testi"dir. Bu testler tahlile yönelik testlerdir ve bir öğrencinin takıldığı noktaları bulup çıkarmayı hedefler. Bu suretle öğretmen, çocuğa nasıl yardım edeceğini bilir.
Ferdî farkları göz önünde tutmak ve dersi ferdî farklara intibak ettirmek lâzımdır. Hemen istisnasız bütün denemeler, ferdî öğretimin daha iyi sonuçlar aldığını göstermektedir.
Burada kastedilen ferdî öğretimden iki şey anlaşılmaktadır.
(a) Öğrencinin evde de çalışabilmesini sağlayan ferdî öğrenim metodu ile hazırlanmış materyaller ile yapılan öğretim.
(b) Öğretmenin, öğrencilerinin temel arzu ve isteklerini çok iyi teşhis edip aynı zamanda öğrencinin sosyal durumu, zekâ seviyesi ve özel kabiliyetlerini göz önünde tutarak onlarla tek tek ilgilenmesi esasına dayanarak yapılan öğretim.
İyi bir teşhisçi olabilmek için öğretmen, "okutulan derslerin psikolojisine " ait bir şeyler bilmek zorundadır.
2. Eğitim teknolojisinden istifade etme.
Bir öğretmen, öğrencisinin öğrenmesini nasıl besleyebilir? Kitaplar, ödevler, problemler ve laboratuvar materyalleri, hep öğrenmeyi teşvik ve ona yardım içindir. Meseleyi çeşitli ele alış tarzları, bir çocuğu isyankâr veya alâkasız, bir başkasını ise öğrenmek için sabırsız yapabilir.
(a) Öğrenme durumu
Verimli bir öğrenme programı planlamak için sınıftaki sosyal dinamizm incelenmek zorundadır. Öğrenme durumu için ihmal edilemez iki faktör daha vardır: Öğretmen ve öğretim materyalleri. Öğretmenin çocuklarla çalışırken kullanabileceği çeşitli tekniklerin etki derecesini değerlendirmeye ve çeşitli öğretim materyallerinin birbirlerine nazaran verim derecesini tayin etmeye ihtiyaç vardır.
(b) Öğretim metotları ve öğrenme
Öğretim metotlarıyla ilgili bilgi için 26 Haziran 2018 tarihli yazıma bakabilirsiniz. Çeşitleri şöyle kısaca tanıtıp asıl Programlı Öğretim (P.Ö.) üzerinde durmuştuk. Öğretim metodu öğrencinin ilgisini çekme ve devamı açısından çok önemlidir. Ben denedim, metot olarak P.Ö. metodunun diğerlerine nazaran daha ilginç olduğuna şahit oldum.
(c) Öğretim araçları ve öğrenme
Öğretim araçlarının çoğu yazılı malzemelerdir. O hâlde aşikârdır ki eğer bu şeyler, öğrencilerin kelime haznesi çerçevesi içinde kaleme alınmazsa, çocuklar, yazılanları öğrenmekte güçlük çekeceklerdir. Materyal ve problem ne kadar reel ise, öğrenmenin o kadar iyi olması muhtemeldir. Yardımcı ders malzemeleri, (film, slayt, vs. gibi) çok iyi bir motivasyon aracı olup derse olan ilgiyi artırmaktadır.
Eğitim ve öğretim yardımcı ders malzemeleri konusunda içinde bulunduğumuz çağda yapılan teknik ilerlemelerden, elektrik, elektronik gibi dalların sağladığı namütenahi cazibe ve imkânlardan, öğrencilerin mutedil heyecanlarını ve temel istek ve arzularının harekete geçirilmesi için istifade etmek lazımdır.
3. Dersi anlatmaya başlamadan önce etkileme ve istek uyandırma
(a) Dersin amacını, hedeflerini, uygulamaya dönük ifadelerle anlatmalı.
Sıhhatli bir değerlendirme yapabilmek için önce eğitim programının amaçlarının incelenmesi şarttır.
(b) Anlatacağı konu ile ilgili merak ve öğrenme arzusunu tahrik etmeli.
Öğrenme işini yapan, öğrencidir. Öğretmen öğrenciyi teşvik etmeye ve öğrenmeyi kolaylaştırmaya çalışır. Burada üç önemli konu vardır:
(1) Öğrenilecek şeye karşı öğrencideki amadeliğin (öğrenmeye hazır olmanın) ve öğrenilecek ders veya konunun ilgililik derecesinin rolü.
Eğer öğrenme vuku bulacaksa, aynı şekilde öğrenilecek konu, çocuğun alâka ve ihtiyaçlarıyla ilgili olmalı ve çocuğun kavrama yetenekleri çerçevesi içinde olmalı.
Amadelik kolayca öğrenmeyi mümkün kılar. Amadelik, esasen birçok faktörleri ihtiva etmektedir. Meselâ iri yazılar, cazip resimler ve çekici konular, okuma amadeliğini daha erken sağlayabilir.
(2) Öğrenciler bedenî sağlık, ruh sağlığı ve zekâ yaşı yönünden uygun olmalı ve ele alınacak konu için bir temele sahip olmalı. Etkili bir öğrenme için, öğrencinin hasta ve asabı bozuk olmaması, kabiliyet ve amadeliğinin bu işi yapabilmesine imkân vermesi ve o şeye karşı alâka duyması ilk şarttır.
(3) Cinsî farklar gerektiği kadar dikkate alınmamaktadır. Kızlara, erkek iş hayatına ait ihtiyaçlardan doğmuş programlar uygulanmamalıdır. Tabiatıyla müfredat programı, öğrenmedeki verimi tayin eden son derece önemli bir unsurdur. Buna rağmen, öğrenme psikolojisi açısından çok az araştırma yapılmış bir alandır. O halde öğretimde ilk problem, her çocuğun kabiliyet, müktesebat ve alâkalarına en uygun amaç ve faaliyetleri sağlamaktır denilebilir. Öğrencinin amadeliği ile öğrenilecek şeyin çocuğa ilgi derecesini ayarlayarak okul ve öğrenciyi birbirine uydurmak lazımdır. Millî Eğitim Bakanlığı 23 Ekim 2018 günü açıkladığı 2023 Eğitim Vizyonunda kısmen de olsa bu konuya da yer vermiştir ve öğretmene bu konuda inisiyatif tanımıştır.
(c) Anlatılacak konu ile yakın ve uzak hedefleri arasında bağlantı kurmalı.
(d) Anlatılacak konu ile İlgi alanları arasında bağlantı kurmalı.
(1) Öğrenciyi harekete getirme problemi, öğretmenin karşılaştığı en önemli ve en güç bir problemdir. Eğer öğrencinin içinde öğrenmeye karşı kuvvetli bir tahrik edici varsa, amadelik problemlerinin birçoğu halledilebilir.
O hâlde işimiz, öğrencinin okul çalışmalarını kendisinin hissetmekte olduğu ihtiyaçlara öyle kesin ve müessir bir şekilde raptetmektir ki öğrenci okul çalışmalarını daha ileriye götürmek için kuvvetli bir arzu hissetsin.
(2) Cinsî sosyal duygular kesin olarak fizyolojik ihtiyaçlardan biri olup, her cins karşı cins karşısında kendisini ispatlamak ister. Bazı öğretmenler, "Kızlar daha kibardır veya daha güzel yazı yazar, erkekler daha iyi aritmetik bilir." gibi sözler kullanmaktadırlar. Böyle bir söz çocuğu karşı grup karşısında küçük düşürür. Bunun yerine öğretmen, bir cinsin, diğer cinse kendi kudretini göstermesine fırsat veren faaliyetler yoluyla gayet mükemmel motivasyon elde edebilir.
(3) Öğrencileri motive etmek için yapılabilecek en önemli tavsiye; öğrencilerin belli dönemlerde baskın olan motiflerinden hareket etmektir.
(a) İlköğretimde baskın olan motifler:
(i) Öğretmenin takdirini ve beğenisini kazanmak.
(ii) Öğretmene benzemek.
(iii) Derslerinde başarılı olmak.
(iv) Belirsizlikleri çözme merakını gidermek.
(v) Çevresini kontrol etme, kuvvet sahibi olma, statü kazanma.
(b) Ergenlikte (Ortaöğretimde) etkili olan motifler:
(i) Araştırma ve öğrenme için somut sebeplere ihtiyaç duyma.
(ii) Kendi amaçları ile okulun çalışmaları arasında bir ilişki olduğunu görme isteği.
(iii) Bağımsız çalışma ve kazanma isteği.
(iv) Akran grubunun değerlerine bağlılık.
4. Öğrencilerin yaş gruplarına göre ilgi alanlarından istifade edilmeli. (Bu konu detaylı olarak velilerle ilgili yazılarımda ele alınmıştır. Sırası geldikçe yayınlanacaktır.)
Öğrencilerimizin yaşlara göre ilgilendikleri alanlar farklıdır, davranışlarını yönlendirmek ve onları daha iyi anlamak için, hangi yaş grubunda hangi konulara ilgi duyduğunu bilmelidir. Öğrencilerimize göstereceğimiz davranışlarda, onların yaş gruplarına göre gösterecekleri özellikler, bizim için rehberdir. Onlara yükleyeceğimiz bilgilerde bu özellikleri dikkate almak zorundayız.
5. Emsalleri arasında statü sağlama arzusu uyandırmalı.
(a) Sosyal hassasiyet, akran grubunun beğenisini kazanmak ve statü temin etme.
Alâka sebeplerinden birisidir Öğrenciler, akran grubunun beğenisini kazanmak için öğretmenin beğenisini kazanmaktan daha çok gayret sarf ederler.
(b) Prestij ve statü teminine çalışmak.
Bir öğrenci, prestij veya şahsi emniyet sağlamak için okul çalışmalarının bir cephesini seçer. Bu hallerde, yüksek bir motivasyon ve başarı beklenebilir. Bu hal, çocuğun ailesine de duyurulmak suretiyle aile gururu da okşanır. Sosyal tasvip ve statü arzusu, öğrencileri kuvvetle motive etmektedir.
6. Öğrenciyi sınıf geçme endişesinden kurtarıp öğrenmeye endekslemeli.
Daha ilk günden itibaren öğrencilerin içerisindeki not ve sınıf geçme endişesinden kurtarmalı. Onları not almak için değil öğrenmek için ders dinlemeye ve çalışmaya ikna etmeli.
Öğrenci öğrenmek için dinlemeli, öğrenmek için okumalı, öğrenmek için sormalı ve öğrenmek için çalışmalı.