Çoğunluk ailelerde geçim sıkıntısı had safhada. Borcu borçla kapatıyorlar. Çocuğun eğitim masrafları yanında eğitim hayatı sona erdiği halde i

Çoğunluk ailelerde geçim sıkıntısı had safhada. Borcu borçla kapatıyorlar. Çocuğun eğitim masrafları yanında eğitim hayatı sona erdiği halde işsizlik ailelerin belini büküyor…
Onca soruna rağmen yine de bazı aile bireylerinin ellerinde olmayanlara değil de, ellerinden geldiği kadar geçinmeye çalıştıkları, kendilerini iyi hissettirecek davranışlarda bulunabildikleri gözlemledim…
O insanları izledim o kadar olumsuzluğa rağmen nasıl yaşamlarının ustası olabilmişler bunu gördüm…
Onlar her şeye rağmen mutlu olabilmeyi beceriyorlardı, çünkü aile bireylerinin tümü geçim sıkıntısını birlikte göğüslemekte ve alabildiğince harcamalarında sorumlu davranmakta bütçeye katkıda bulunmaya çalışmaktalar. 
Hoşgörü ortamı geliştirilmiş, her an her birey hata yapabilir, Hata avcılığı değil yapıcı yaklaşımlar gözlenmekte. Ör, “Böyle davranmış olmandan rahatsız oluyorum, bu konuda açıklama bekliyorum. Seni seviyoruz iyi varsın bizi üzen bu davranışının tekrar etmeyeceğini biliyoruz…vb”..
Suçlayıcı eleştirel yaklaşım hiç yok.
Aile bireyleri fırsat buldukça birlikte gezintiye çıkmaktalar, güzel anılar biriktiriyorlar ve konuşmalar daha çok yaşama bağlayıcı, paylaşımcıdır.
Gülmek eğlenmek espri yapmak için her fırsatı değerlendirmekteler. Yer ve zaman uygun oldukça mizahi davranmaktalar. Birbirlerinde yaptıkları şakalar incitici değil rahatlatıcı…
Hiçbir birey diğerini sorgulama hakkını kendinde görmez. Her insan sözlerinden ve davranışlarından sorumludur. Kinayeli, imalı konuşmalar hiç görülmez. Hiçbir konu hasıraltı edilmez, her insan açık net ve konuları abartmadan olduğu gibi gündeme getirmekte
Bireyler birbirlerini anlamasına dilemekteler. Dinlerken aradan kendilerini çekip beyinleriyle değil, kalpleriyle dinlemekteler empati ile dinlemekteler. Dinleyerek onu var etmeyi sağlarlar. Dinleyerek onu rahatlamayı amaçlarlar.
Birbirlerine sık sık sevgi ile dokunmaktalar, sarılmaktalar. Sevgi ile dokunmak, “seni önemsiyorum, değer veriyorum destekliyorum duygularını paylaşıyorum” demektir. 
Onların cinsel yaşamı sağlıklıdır. Duygusal, bedensel ve sosyal anlamda cinselliği yaşarlar. Birlikte yapılan seyahat, sohbet içilen çay dokunmak sarılmak edilen güzel söz onların cinselliğidir.
Onlar hiçbir şeyi hasıraltı etmezler bastırmazlar. Sağlıklı iletişim becerileri vardır. Kendilerinin farkındadırlar.
Evlilikten beklenti, istek ve ihtiyaçlarını dile getirme noktasında açıktırlar. Sohbet dilini kullanırlar.
Anlaşamadıkları konular oldukça fazla olabilir.
Her an sohbet içinde farklılıkları dile getirmeyi bilirler. Ürettikleri çözüm çoğu zaman karşılıklı fedakarlık gerektirebilir. 
Sorunların kendinden çok sorun çözme becerilerinin öneminin bilincindedirler. Sorun çözme becerileri gelişmemiş ailelerde en küçük sorunlar krize dönüşürken, iletişim becerileri güçlenmiş sorunlar karşısında doğru yaklaşımları üretebilenler için en zor konular bile kriz nedeni olmadığı gibi bir birlerini daha iyi tanıma fırsatı elde ettiklerini düşünürler. Her sorun onları biraz daha güçlendirir.
Onların farklı düşündükleri anlaşmakta zorlandıkları onlarca konu da olsa bunu dile getirme biçimleri incitici değildir. Hep paylaşım için de oldukları için yokluklarını hisseder ve birbirlerini özlerler
Saygı ve güven güçlü olduğu için kıskançlık yaşamazlar.
Onlar sürekli gelişim için öğrenmeye okumaya araştırmaya önem verirler. 
En ufak hatalarında özür dilerler. Her hizmet davranışında teşekkür ederler
Eşlerin birlikte geçen zamanların yanında her birey kendi arkadaşlarıyla da farklı uğraşılarla da ayrı davranma serbestisine sahiptir.
Özel günlere önem verilir.
İltifat, övgü sözleri sıktır. Anne baba olmanın yanında baş başa kalabilmeyi önemserler
İyi anılar biriktirmeyi önemserler. 
İmkansız olanlara, değiştiremeyeceklerine değil değiştirebileceklerine odaklanırlar. Fırsatları görürler. Sorun değil çözüme yoğunlaşırlar. Geriye değil hep ileriye bakarlar. Geçmişe sadece ders almak için kısaca göz atarlar.
Çatışmaları onları daha çok birbirlerine yaklaştırır… Çünkü çatışma anları birbirlerini daha iyi anlama için fırsatları içinde barındırır. Çatışmadan kast edilen farklılıkların hasıraltı edilmeden en uygun tarzda dile gelmesidir. 
Onlar sade sıradan ve mütevazı yaşamdan zevk almayı öğrenmişlerdir. En azla yetinmeyi bilirler. 
Onlar insanlara, eşyalara değil sosyal sorumluluk projelerinde yardım sever kuruluşlarda derneklerde insanlara topluma insanlığa faydalı olmanın zevkini keşfetmişlerdir.