Onunla dün görüştüm. Birikimli bir insandı ve mesleğinde oldukça başarılıydı. İyi bir üniversitenin teknik bölümünden mezun... O diyor ki,  "

Onunla dün görüştüm. Birikimli bir insandı ve mesleğinde oldukça başarılıydı. İyi bir üniversitenin teknik bölümünden mezun... O diyor ki, 
"Biz sekiz yıl flört döneminden sonra ancak iki yıl evli kalabildik. Biz evliliği beceremedik. “Nasıl olsa evlendik’ diye incelikli davranmayı azalttık. Önce ‘o’ dan, önce ‘ben’ e doğru yöneldik. ‘Zamanla değişir’ derken, değişmenin hiç olamayabileceğini düşünemedik. Evlilik öncesi içimize attıklarımız şu an gündem olmaya başladı. Üreyenler, biriktirdiklerimiz masanın üzerine çıkmaya başladı. En güzel kelime aramayı bırakıp, aklımıza geleni söylemeye başladık. Tüm olumsuzluklar öfkeyle dile gelmeye başlarken olumlu durumları sessiz karşıladık. Güzel hoş şeyleri yapmakta zorlanmaya başladık. Dışarıya nazik hoş ve ince iken, birbirimize güzel davranmayı unuttuk. Ve süreç bize işkence gibi gelmeye başladı. Bir ayar, bir yeniden başlama ve bir gözden geçirme sürecine ihtiyacımız vardı. Birbirimizi tüketmiştik. 
Sağlıksız iletişimin ve ilişkiler kimyamızı bozmuştu. Ve ‘nasıl olsa evlendik’ diyerek her şey, ‘mış’ gibi yaşamaya başlamıştık. Ama yorulduk, eskiyi arıyoruz bulamadık ve boşanmayı düşünüyoruz ayrı yaşıyoruz" 
Oldukça yaygın olan bu öykü iki konuyu akla getirir 
1.Akademik ve mesleki başarı ne kadar yüksek de olsa iki iyi insan da olsalar, hatta kişilik uyumları olmuş olsalar, kadın da erkek de bedensel, ruhsal sosyal yönden farklı iki insan olması durumlar karşısında farklı düşünüp davranmaları son derece normaldir. Farklılıklar nedeniyle gelişen çatışmayı yönetebilmek önemlidir.   Gözlemlenen odur ki sorunlar ne kadar büyük de olsa gelişmiş iletişim becerileri sayesinde en büyük sorunlar rahatlıkla çözülebilirken eğer iletişim becerileri ve farkındalık yetersizliği duygusal zeka düşüklüğü nedeniyle en basit sorunlar kaosa neden olabilmektedir. Önemli olan sorun değil sorunlar karşısında davranışlarımızın iletişim biçimlerimizin ne olduğudur.
2.Gelişmiş ülkelerin çoğunda evlilik öncesi ve sürecinde devrede profesyonel danışmanların olması oldukça yaygın iken bu konu ülkemizde gelişimi oldukça yetersizdir 
Güzel Anılar Biriktirin 
Anılar olumsuz ise 
Danışmanlığını yaptığım ve boşanmanın gündeme geldiği birçok ailede gözlemlediğim bir geçeği ortaya çıkarmak için eşlere yönelik, "Bir an için varsayalım şikayetçi olduğunuz eşiniz tam olarak sizin istediğiniz yapıya dönüşmüş olsaydı, o kişiyle evliliği devam ettirme konusunda ne düşünürdünüz?" sorusuyla netleşiyor. Bu soruma aldığım cevapların tamamı aynı: "Hocam o kadar kötü anılarımız birikti ki, artık o insanla ne olursa olsun devam etmek zoruma gider" 
Anılar Olumlu ise  
Bu durumun tam tersi olarak da; yıllarca eşiyle çok iyi anılar biriktirmiş bir kişi sonradan gelişen olaylar ne kadar olumsuz olsa da yaşanmış güzel günlerin hatırına evliliklerini devam ettirebilmek için olağan üstü çaba harcamaktalar.  
Anılarınızı olumlu olması için öncelikle iletişim becerilerinizi yükseltin, birbirinize hitap tarzınız olumlu olmalı, eleştirel yaklaşmayın, aşağılamayın, sürekli savunmayın, susmayın, Sevgi, saygı sadakat ve sorumluluk(4 S) unutmayın, kişiliklerinizin uyumlu olması %60-70 olması yeterlidir. Kişiliklerinizin uyum oranının % 100 e yakın olması çok sağlıklı evlilik yapacağınızı göstermez, uyumun az olması sağlıksız evliliği getirmez tüm konu ilişkilerde uyumlu olabilmektir. Eşinizi asla değiştirmeye çalışmayın, her konuda farklı görüş, anlaşmazlık kesinlikle her zaman olabilir. Sorunlar kaçınılmazdır. Sorunlar değil sorunları çözme biçiminiz çok daha önemlidir. İlk yapacağınız iş öncelikle onu sonuna kadar dinleyin, onunda sizi dinlemesini sağlayın. Dinleme anında sabırlı olun, söz kesmeyin, suçlamayın savunmaya geçmeyin, sorgulamayın sadece tam olarak ne düşünüyor, ne hissediyor onu anlamaya çalışın. Anlatmaktan, ikna etmekten, değiştirmekten ve tek taraflı fedakarlık beklemekten kaçının. Anlamak, dinlemek çok daha kıymetlidir. Anlaşamadığınız konularda iki tarafında çözüme götüren ortak adımları atmaları fedakarlık ta bulunmaları önemlidir. Çatışmalara neden olan sorunları çözmekten önce nasıl davranacağınız nasıl konuşacağınız sorunu çözme biçimi üzerinde durmanız gerekir. Hiçbir konu hasıraltı edilmemeli, hafife alınmamalıdır