Bir gün birine acele edersin! Ne olursa olsun dersin! Yeter ki o olsun. Ama olmaz o günden sonra sen kendine bile geç kalırsın. En acısı bu olsa gerek. Ne sancısı biter. Ne de o yanılgı düzelir. Bir yanlış bütün doğrularını canını acıta acıta söker alır.

Ne anlamı kalır ki artık! Yalan denen illet iliklerine kadar işlendiğinde gerçeğin. Atalarımız der ya hani -Arabanın ön tekeri nereye giderse arka tekeri oraya gider- Büyüklerimiz görmüş; bizlerin kör olduklarını. Daha en başında yalana bulanan her hikâyeye izin ver ya da verme fark etmez. Bir sarmaşık misali tüm hayatında hüküm sürer.  Artık hayatın senin onayına ihtiyacı yoktur.

Senin için hazırlanan bir yol var. Mehter marşı gibi iki ileri bir geri götürür. Ancak yolun sonunda senin için asıl perde açılır. Çünkü masalın kahramanları artık sahnededir. “Sen bu sahnenin neresindesin?” diye sormalısın kendine!

Birileri mutluluğu saklamış gibi yaşarsın hayatı. Eksilerek ve girdapta savrularak. Öyle zorlar ve öyle kendine alıştırır ki bu karmaşa; her şey bundan ibaret sanırsın. Değil! Aslında sadece objektif bakmamışsındır kurguya.

Yere iğne düştüğünü düşün! Eğer yerdeysen saatlerce arasan, bulamazsın. Ancak ayağa kalkıp, biraz olsun uzaklaştığın taktirde; sanki tam da o noktaya ışık tutmuşçasına fark edersin. Uzaklaşman gerekiyorsa uzaklaş! Korkma.

Kaybetme korkumuz, hatalarımızı tetikliyor. Çok seviyoruz, kıskanıyoruz ve kısıtlıyoruz. Sonuç yok oluyorlar. Sadece bir gün önce şahit oldum. Çocuk kaybetme korkusu uğruna; -Seviyorum- dediği kızı sokak ortasında korkuttu. Ne kadarı doğru bilinmez. Ancak genç kızın kollarında gördüğüm faça izleri ortada sevgi olmadığının en net izahı! Bu olaya duyarsız kalamayıp, tartışmanın ortasına attım kendimi. “Sen ve senin zihniyetindeki insanlar yüzünden; istediğim saatte ve istediğim yerde olamıyorum.” Dedim. Haksız mıyım? Kim ve ne hakla -Aşk- adı altına karşısındakini kısıtlıyor?

Tavizlerin en ukalası buydu; seviyorsa her şeyi yapabilir. İşine gelmeyip öldürebilir. Açıklama; “Namusumu temizledim.” Kolayca işin içinden çıkılıyor.