Birbirimize düşman olduğumuz bugünler de, bizleri bir arada tutacağına, derleyip toplayacağına inandığım mübarek Ramazan ayı hepimize hayırlı olsun.

Ramazan ayı boyunca en az birkaç kez duymuş veya kendiniz söylemişsinizdir "Nerede o eski Ramazanlar?"

Ramazanlar mı değişti, yoksa insanlar mı?

İnsanlar Ramazanları değiştirmiş olabilir mi? Değişen bir şeyler var evet. Gelin birlikte bakalım; Eskiden Ramazanlar nasıldı? Günümüzde Ramazanlar nasıl?

Çok eskilere değil de kendi çocukluğumun nostaljisine gitmek istiyorum bu yazımda.

Çocukluğumda hatırlıyorum evimizde herkes oruç tutardı. Biz küçükler de "kuyruğundan tutardık orucu!" yani öğlene kadar oruç tutmaktı bu. Oruç tutmaya özenen çocukları böyle kandırırlardı. Bugün düşündüğüm zaman, iyi ki de diyorum, iyi ki bizi bu şekilde kandırarak bize orucu sevdirmişler.

Küçük bir Şehir de yaşadığımız için herkes birbirini tanırdı. Dolayısıyla Kim oruç tutar, kim tutmaz bilinirdi. Ama kimsenin "Sen de tut" "Tutmak zorundasın" gibi dayatmalar yaptığını hatırlamıyorum. "Dinde zorlama yoktur" kuralı o dönemde tıkır tıkır işliyordu.

Herkes kendi içinde dindardı ve herkes kendi içinde laikti.

Komşuluk; dostluk, paylaşım içinde geçerdi Ramazanlar. Az uz ne varsa paylaşılırdı.

Kapkacaklar kapıdan kapıya dolaşırdı. Çalan davullar, dille gelen manilerle kurulurdu sahur sofraları. Coşkuyla yanardı bir bir evlerin lambaları.

Günümüzde Ramazanlar nasıl?

Hristiyan veya herhangi bir dine mensup kişi, dini görevlerini dört dörtlük yapmaya çalışır. Bizde ise bu biraz daha göstermelik olmaya başlamış, önemini kaybetme noktasına da gelmiş.

Ramazan ayı bir ibadet ayı olduğu için insanlar bu ayda Allah ın adını daha fazla zikreder, kötülüklerden uzak durmaya çalışır.

Bizde ise bu ay sinir ayıdır, asabi hal ayıdır. Birisine bir şey söylersin "Oruçlu oruçlu beni günaha sokma!" der. Yahu günaha gireceksen niye oruç tutuyorsun? Kendine hâkim olamayacaksan neden oruç tutuyorsun? Oruç sinirli ol insanları kır, kötülük yap diye emredilmemiş ki.

Televizyonlar ise, Ramazan ın reytingini başkasına kaptırmamak için sansasyon yaratabilecek insanları televizyona çıkartma peşinde. Ramazan bahane!

Herkes Samimiyetten uzak, herkes birbirine düşman.

Sevgili dostlar!

Ramazan'ın bir hoşgörü ayı olduğunu, büyüklere saygı küçüklere sevgi felsefesinin pekiştiği, dargınları barıştıran, insan ilişkilerini geliştiren bir ay olarak hatırlanmasını sağlayalım.

Böyle giderse "Nerede o eski Ramazanlar" yakınması bile yok olup tarihe karışacak. Çünkü yeni nesillerin hafızalarında "eski Ramazanların güzelliği" diye bir kavram olmayacak.

Bu nedenle bugünün Ramazanlarını dünkü gibi yaşayalım yaşatalım.