Soru ile başlayalım nereye gidiyoruz biz bu muyuz? 

Ankara’da çırılçıplak gezen bir kişi , 

İstanbul Ortaköy’de çıplak halde bankta güneşlenen kişi, 

Antalya Manavgat’ta çıplak gezen bir kişi, 

İstanbul bebekte iki kişinin cinsel ilişkisi , 

Esenyurt camisinde taciz olayı , 

Sultanbeyli’de taciz olayı , 

Ve Taksim’de ateşle canına son veren… 

Bu haberlere batıdan aşinayız, ülkemizde olması utanç verici olmamalıydı, bir Müslüman ülke ve bir Türk olarak kültürümüze karakterimize yaşantımıza ters düşüyor. Bakıyorum herkes umarsız elde bir telefon canlı yayın çabasınd,a sosyal medyada kınanıyor, tepki veriyorlar. Batıya baktığımda Çin Mahallesi, Yahudi mahallesi, Afgan mahallesi. Aynısı ülkemizde olacak gibi gözüküyor bir de şu yanı var; tesettürlü bir bayan geçse sözde çağdaş laik kişiler ‘burası Arabistan değil’ diye şiddete başvuruyorlar ama bu görüntülere ses çıkaran yok. ‘Gözler bayram ediyor’ diye gülünüp geçiyorlar. Böyle durumlarda Osmanlı ceza tasnifi yapılmalı. Lüks yaşam, gösterişli yaşam, üstün görme durumlarına önem vermek yerine; İslam ahlakı, insanlık ahlakı, vicdan ahlakı, ar-namus ahlakı bunları yaşantımıza empoze etmeliyiz, bir an önce yolumuzu bulmalıyız, tabi ki büyümek için ileri bakmak gerekli ama geçmişe bakmamalı da unutmalıyız ki kendimize şekil düzen verirken yarının güzel ışığını yakalım.

 İlk başta yapmamız gerek teknoloji kullanırken fazla ileriye gitmemeliyiz fenomen olmak için karakterimizi değiştiriyoruz abuk sabuk işler yapıyoruz böyle yaparak geleceğim olan çocukları yanlış yetiştiriyor ve yollarını şaşırtıyoruz  geleceğin ahlak yollarını kapatıyoruz  sonra şu batı hayranlığını yaşantımızdan silmeliyiz. Bizler önce Müslüman, sonra Türk’üz. Onlara örnek olmalı, farkındalığımız olmalı. Bir bakınız ecdadımıza; medeniyeti, temizliği, saygıyı, hoşgörüyü onlar batıya öğretmişler. En çok kızdığım sözler arasında ‘Hristiyanlar bizden daha Müslüman’ sözü. Sen; iman, İslam, insanlık kuralarına göre yaşamalısın. Sosyal, yazılı sözlü basında olsun, halk arasında olsun,  papazlara karşı saygı gösterilirken,  bizim hocalara sahtekar, üçkağıtçı gibi sıfatlar yapıştırıyorlar. Öve öve bitiremediğiniz o batı papazların her haline sahip çıkıyor, karalamıyor. Sokakta yürürken güler yüzle selam veriniz.  Kendimi örnek alarak yazıyorum, selam verince ‘kimsin lan’  demeler,  ‘salak’ demeler mi ararsınız. Çocukları güldürürken, saçını okşarken, oynarken sapık amblemi yapıştırıyorlar. Daha neler, DURUP KENDİMİZE GELMELİYİZ ARTIK…