Okulların açılmakta olduğu bu dönemde öğrencilere faydalı olmak amacıyla öğrenim konularına ağırlık vermeye çalı

Okulların açılmakta olduğu bu dönemde öğrencilere faydalı olmak amacıyla öğrenim konularına ağırlık vermeye çalışacağım. Aynı zamanda her makalemde öğrenimle ilgili ufak ip uçları da vereceğim. Ola ki istifade eden birkaç kişi olur.


Çocuklarımızı delikanlılık yaşlarına, bazen otuz yaşlarına kadar sınıflarda hapsediyoruz. Hafta sonları biraz nefes alacakları zaman etüdlere, kurslara koşturuyor, bahçede oyun oynamak isterken eve gelen hocanın önüne oturtuyor ya da saatlerce ödev yaptırıyoruz.


Çocuğunuzun iyi okullara ve üniversitelere girebilmesi için bu günlerin amansız yarışına siz de katılmak zorunda olabilirsiniz. Bu zavallıların dertlerini ve yüklerini biraz olsun hafifleterek yardımcı olmak için biz anne ve babalar neler yapabiliriz?


İşte bu sorunun cevabını hep beraber arayalım.


Talebenin, ilkokuldan itibaren en yakın yardımcısı velisidir. Anne ve babalar öğrenim yapmakta olan çocuklarına nasıl yardımcı olacaklarını bilirlerse, çocukları için düşündükleri güzel hayallerin gerçekleşmesinde daha ümitli olabilirler.


21. yüzyılı idrak ettiğimiz bu günlerde okullarda, evlerde hâlâ 1940’lı yıllarda söylenen sözler söyleniyor. “Çalış çocuğum”, “Çalışmazsan imtihanda kötü not alırsın”, “Çalışmazsan okulu bitiremezsin”, daha hoyrat bir ikaz ile “Bu kafayla gidersen adam olamazsın.” vb. deniyor


Halbuki ilmî araştırmalar ortaya koymuştur ki, çocukta kaygının artırılması öğrenme motivasyonunu (yönlendirilerek ve özendirilmek suretiyle tahrik edilerek oluşturulan öğrenme heves ve arzusunu) yükseltmez, tam aksine biyokimyevi olarak beyinde öğrenmeyi güçleştiren etkenlerin ortaya çıkmasına yol açar.


Pek çok aile ya çocuklarının kaldıramayacakları yükün altına girmelerini istemekte veya sadece “Çalış çocuğum!” demekle vazifelerini yaptıklarını zannetmektedirler. Halbuki onlara, önce bir hedef edinmeyi, sonra öğrenmeyi, daha sonra da öğrenmiş olduğu bilgiyi kullanmayı öğretmeliyiz. Bunları çocuğumuz ilkokul çağlarındayken biz anne ve babalar yapacağız.


Merak hali, asırlardır öğrenmenin temel psikolojik motoru olmuştur. O halde çocuklarımızda derslerine karşı merak uyandıracak ve düşünmeyi öğretecek faaliyetlerde bulunmamız lâzımdır. (Çocuklarınızı müzelere, hayvanat bahçesine ve onun ilgi duyduğu mekânlara götürün. Ancak düşünmelerini sağlayacak sorular sorun. Fatih Sultan Mehmed Han’ın İstanbul’u fethi, niçin çok önemli idi? gibi)


Bunun yanında çocuğumuzun kafasında ancak ders çalışarak ulaşabileceği bir takım yakın tarihli hedefler de (Sınıflarını geçtikleri takdirde yaşına göre oyuncak, bisiklet, bilgisayar vs. alınması gibi) oluşturmalıyız. Bu hedefler her velinin kendi imkânlarına göre değişik birtakım aktiviteler de olabilir. (Tiyatro ve muhtelif sanat eseri sergileri hatta spor karşılaşmaları gibi.)


Dikkat artırıcı oyunlar oynayın, mesela bir tabloya belli bir süre bakmasını sağladıktan sonra, arkasını döndürerek tabloda görmüş olduğu resim detaylarını anlattırın. Arkasından da bu tablo ile ressamın hangi konuyu vurguladığını sorun. (Dikkatini toplama ve düşünmeyi sağlama.)


Bunları sadece kitaptan nakil yapan birisi olarak değil bu yazdıklarımı kendi çocuğum üzerinde yapmaya çalışırken tecrübe kazanan bir ebeveyn olarak yazıyorum.


İnsan beyninde milyarlarca sinir hücresi vardır ve çok gelişmiş bir haberleşme ağına sahiptir. İnsan beyni sonsuz özelliklere ve çalışma kaidelerine sahiptir. Ve biz beynimizin çok az miktardaki hücrelerini çalıştırabilmekteyiz. Sahip olduğumuz bu mükemmel bilgisayarı en iyi, en doğru kullanmanın yollarını ve en tesirli öğrenmenin nasıl olacağını çocuklarımıza öğretmeliyiz.


Çocuk çevreyi tanımaya başladığında, eğitime ve öğretime başlanırsa, küçük yaştan itibaren hafızası zararlı şeylere kapatılmış, faydalı şeylerle meşgul edilmiş olur. Erken eğitim ve öğretim konusunda Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, “Küçüklükte öğrenilenler taş üzerine yazılan yazı, büyüklükte öğrenilenler buz üzerine yazılan yazı gibidir.” buyurarak, erken öğretimin önemine dikkat çekmişlerdir.


Kalıcı ve kullanılabilecek şekilde bilgilere sahip olabilmek, nasıl öğrenilmesini bilmekle yani öğrenmeyi öğrenmekle mümkün olur. Hepimizin üzerinde, çocuğunu nasıl eğiteceğini bilme mecburiyeti vardır. Okullarda öğretmenler kalabalık sınıflarda ancak yönlendirme, ufkunu açma ve anlaşılamayan yerleri açıklama ile ölçme ve değerlendirme yapabilirler. Küçük yavrularımıza ders çalışma, ders dinleme, imtihana hazırlanma, imtihanda hareket tarzı konularında yardımcı olmak maksadıyla, diğer bir tabirle öğrenmeyi öğretmek için eğitim ile ilgili makaleler dizisini kaleme aldım.


İlk makalelerim, doğrudan anne ve babaları ilgilendirmektedir ve sizin, eğitimde çocuğunuza yaklaşımınızın yani öğrenimde çocuğunuza yardımınızın nasıl olması gerektiği konusuna ışık tutmaktadır.


Diğer makale başlıklarında Verimli Ders Çalışma veya Öğrenerek Ders Çalışma ifadeleri yer alacak. Bilinmesi gereken tekniklerin ve pratik metotların tıpkı bir kaldıraç gibi kullanılması ile, çocuğun çok ağır olan ders yükünü, kolayca kaldırmasını öğretmeyi amaçladım.


Öğrenimde, anne-baba ve talebeyi ilgilendiren konuları, bir sıra dahilinde bir araya topladım ve kolay anlaşılabilir hale getirmeye çalıştım. Ancak muhtevanın teknik ve uzun oluşu, ilkokulda okuyan minik yavruların ve ortaokulda okuyan ergen adaylarının böyle bir yazı dizisini anlayarak okumalarını zorlaştırmaktadır. Hatta onlar henüz okuma alışkanlığını dahi edinmemişlerdir. O hâlde iş anne ve babalara düşmektedir.


Sayın velilerimizden, verimli ders çalışma ile ilgili bölümleri, önce kendilerinin okuyarak, daha sonra makalelerimde tavsiye edildiği şekilde, çocuklarını yönlendirmelerini tavsiye ediyorum.


Öğrenciye en yakın kişiler ve onlar için bütün çalışma imkânlarını seferber edecek olan kişiler anne ve baba olduğundan, öğrenimle ilgili olarak uymaları gereken prensipleri müteakip makalelerimde ele alacağım.


Ancak, hazırlamış olduğum yazı dizisini burada yayınlamaya kalkarsak sene biter, diğer konulara sıra gelmez. Bunun için şöyle yapacağım; bana e-mail adresini gönderenleri paylaşım listeme dahil edeceğim. Böylece OneDrive’a yüklediğim dosyaları görüp hem veliler için hazırlamış olduğum yazı dizisinden (gelecekte yayınlamayı düşündüğüm makalelerden) ve kitaptan, hem de Öğrenerek Ders Çalışma adlı kitabımın üçüncü baskısı içindeki bilgilerden istifade edebileceksiniz.


E-mail adreslerim: [email protected] ; [email protected]


Dosya paylaşım adresim:


https://onedrive.live.com/?id=7C0A53E2F214B0B9%211145&cid=7C0A53E2F214B0B9


Bu yazılarımın, yavrunuzun tahsil hayatında muvaffakiyeti için, size bir rehber olmasını diliyorum.