1. Celile Hanım - Yahya Kemal
Yahya Kemal'in ünlü şair Nazım Hikmet'in annesi, ressam Celile Hanım ile olan aşkları dillere destandır. Yahya Kemal'in Nazım Hikmet'e ders verirken tanıştığı Celile Hanım ile olan ilişkisi mutlu sonla noktalanmamış, bu aşktan geriye şairin ölüme yazıldığı zannedilen ama aslında Celile Hanım'ın Heybeliada'dan İstanbul'a doğru yol alışında yaşadığı kederi anlattığı meşhur şiiri kalmıştır.



Sessiz Gemi
Artık demir almak günü gelmişşe zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli
Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler
Bilinmez ki giden sevgililer dönmeyecekler
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden

2. Muazzez Akkaya - Sezai Karakoç
Sezai Karakoç'un Mülkiye'de okurken uzaktan uzağa aşık olduğu kadına yazdığı şiirin kıtalarının ilk harflerini birleştirdiğinizde "Muazzez Akkayam" ismi okunuyor. Okulun en popüler kızlarından olan ve kendisine Cemal Süreya'nın da şiirler yazdığını anlatan Muazzez Hanım şairin kendisine olan aşkının da farkında olduğunu söylemiştir. Aşkına bir türlü açılamayan Karakoç ise ona şiirleriyle seslenmiştir.



Monna Rosa
Ulur aya karşı kirli çakallar,
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa.
Monna Rosa bugün bende bir hal var.
Yağmur iri iri düşer toprağa,
Ulur aya karşı kirli çakallar.
Açma pencereni perdeleri çek,
Monna Rosa seni görmemeliyim.
Bir bakışın ölmem için yetecek.
Anla Monna Rosa ben bir deliyim.
Açma pencereni perdeleri çek.

3. Piraye - Nazım Hikmet
Nazım Hikmet'in uğruna şiirler yazdığı pek çok kadın var ama en uzun sürelisi ve Nazım bu ilişkinin büyük kısmını hapiste geçirdiği için en çilelisi Piraye ile olanıdır herhalde.



"Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken...
Ne güzel şey hatırlamak seni:
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...
İçimde ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti...
Parmakların ucunda kalan kokusu sardunya yaprağının,
güneşli bir rahatlık
ve etin daveti: kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
sıcak koyu bir karanlık..."

4. Makber - Abdülhak Hamit
Abdülhak Hamit Tarhan'ın kaybettiği eşi Fatma Hanım'ın ardından yazdığı bu şiir bir kadın için yazılmış şiirlerin en hüzünlülerindendir.



Makber
Eyvah! Ne yer, ne yâr kaldı,
Gönlüm dolu ah-u zâr kaldı.
Şimdi buradaydı, gitti elden,
Gitti ebede gelip ezelden.
Ben gittim, o haksar kaldı,
Bir köşede tarumar kaldı,
Baki o enis-i dilden, eyvah,
Beyrut'ta bir mezar kaldı.

5. Mari Gerekmezyan - Bedri Rahmi Eyüboğlu
Bedri Rahmi'nin bu şiirini çoğu insan ezbere bilse de hikayesi pek bilinmez. Şair sanılanın aksine bu şiiri karısına değil, asistanlık yaptığı üniversitenin heykel bölümüne misafir öğrenci olarak gelmiş olan Mari'ye yazmıştır. Mari Gerekmezyan ile yaşadıkları büyük aşk maalesef hüsranla noktalanmış, 1946 yılında hastalığa yakalanan Mari, şairin tüm çabalarına rağmen kurtulamamıştır.



Karadut
Karadutum, çatal karam, çingenem
Nar tanem, nur tanem, bir tanem
Agaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın a gülüm
Günahımsın, vebalimsin.
"Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum
Gökte ararken yerde bulduğum
Karadutum, çatal karam, çingenem
Daha nem olacaktın bir tanem
Gülen ayvam, ağlayan narımsın
Kadınım, kısrağım, karımsın.

6. Tomris Uyar - Cemal Süreya, Turgut Uyar, Edip Cansever
Tomris Uyar kendisine şiir yazılan kadınların en şanslısıdır herhalde. Kocası Turgut Uyar, tutkulu bir aşk yaşadığı Cemal Süreya ve ona olan ilgisi ve hayranlığını saklamayan arkadaşı ve belki de platonik aşığı Edip Cansever, yani şiirimizin 3 büyük ismi de satırlarında kendisine seslenmiştir.



Sayım / Cemal Süreya
Ayışığında oturduk
Bileğinden öptüm seni
Sonra ayakta öptüm
Dudağından öptüm seni
Kapı aralığında öptüm
Soluğundan öptüm seni
Bahçede çocuklar vardı
Çocuğundan öptüm seni

***

Bir Bozuk Saattir Yüreğim Hep Sende Durur / Turgut Uyar
Bir bozuk saattir yüreğim hep sende durur
Ne var ki ıslanır gider coşkunluğum durmadan
Durmadan
Dağ biraz daha benden deniz her zaman senden
Hiçbir dileğimiz yok şimdilik tarihten coğrafyadan
Kimselere benzemesin isterim seni övdüğüm
Seni övdüğüm zaman
Güzel bir çingene yalnız başına dolaşmalı kırlarda
Seni övdüğüm zaman

***

Yaş Değiştirme Törenine Yetişen Öyle Bir Şiir / Edip Cansever
Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç
Yağmurlar altında gördüm, kadeh tutarken gördüm de
Bir kıyıya bakarken, bakarkenki ağlayan yüzünle
Ve yarışırsa ancak Monet’nin
Kadınlarına yaraşan giysilerinle
Gördüm de
Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.

7. Mevhibe Beyat - Özdemir Asaf
Mevhibe Beyat ismini bilmiyorsanız bile Lavinia'yı mutlaka duymuşsunuzdur. Güzel Sanatlar Akademisi'nde okuyan ve güzelliğiyle dillere destan olan Mevhine Hanım'a duyduğu karşılıksız aşk Asaf'a bu dizeleri yazdırmıştır.



Lavinia
Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun, ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim
İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim
Ama gitme, lavinia
Adını gizleyeceğim.
Sen de bilme, lavinia.

 

 

 

Haftaya devam edecek...

Hazırlayan: Yağmur Tanyıldız

 
Editör: TE Bilisim