Salgın süreci tüm kesimleri etkilediği gibi çocuk ve gençlerinde kaygı sorunları yaşamasına neden olmuştur. Kaygı nedenlerinin başında aile bireylerine ya da kendisinin hastalanabileceği ya da ölebileceği korkusudur. Öğrencilerin okulundan arkadaşlarından ayrı kalması onların kaygılarını daha da arttırmaktadır.  

Çocuklarda Kaygı Bozukluğunu Ortaya Koyan Nedenler  

Özellikle küçük çocuklar içte oluşan kaygılarını endişelerini tam olarak dile getirmekte zorlanırlar ancak görülen bazı belirtiler çocukların yaşadığı kaygıyı ifade edebilir. Bir çocuk uyku düzeni bozulmuşsa sık sık öfke nöbetleri yaşıyorsa hareketliliği çok artmışsa durup dururken ağlıyorsa üzüntülü görünüyorsa iştahı azalmışsa aile bireylerinden ayrılmayı sık sık dile getiriyorsa ya da bazı çocuklarda farklı olarak baş ağrısı karın ağrısı oluşmuşsa o zaman çocukta bir kaygı bozukluğu akla gelir.  

Her çocuk aynı belirtileri göstermez. Her çocuk içinde bulunduğu ruh halini dışa vurmayabilir. Bazı çocuklar artan kaygılarını endişelerini sıkıntılarını öfke patlamaları, daha fazla yerinde duramama, artan kızgınlık alınganlık yaparak dışa vururken bazıları daha da içe kapanır üzülebilir ya da ağlayabilirler yada baş ağrısı karın ağrısı gibi bedensel sorunlarla da artan kaygı düzeylerini ortaya koyabilirler.  

Bazı çocuklarda bir önceki gelişim dönemine ait davranışları sergileyebilir. Örneğin önceki yıllarda altını ıslatıyor parmak emiyor ise yine o dönemin davranışlarına yönelebilir.  

Kaygı Bozukluğu Yaşayan Çocuklarımız İçin Neler Yapılabilir?  

Tüm yaş grupları için en temel kural bilgisizliğin belirsizliğin kaygıyı arttırdığını bilmeliyiz. Sonucun ne olabileceği belirsizlikken akla gelen hep olumsuzluklardır ve kaygıyı endişeyi arttırır. BU anlamda kaygı artışı gözlemlediğimiz çocuklarımız ile ilgili pandemi sürecinin ne olduğunun tüm bilgileri eksiksiz verilmelidir. Virüs nedir nasıl bulaşır hangi tedbirleri alabiliriz elimizde olan korunma tedbirleri nelerdir bu bilgilerin tam olarak anlaşılması önemlidir.  

Ancak çocuklarımızı bilgilendirmeden önde onların pandemi süreci ile ilgili tam olarak ne bildikleri ne düşündükleri ne hissettiklerini anlamak ilk adımdır.  

Onların artan kaygıları endişelerini yatıştırmak adına abartılı konuşmalar yapılmamalıdır  

Çocukların içinde bulundukları kaygılarını yok saymak önemsizleştirmek geçiştirmek kaygılarını azaltmayacaktır olumlu bir etkisi olmayacaktır.  

Onu anladığınızı yanında olduğunuzu en olumsuz durumlarda neler yapabileceklerinizi konuşmak durumun belirsizliğini bilgisizliğini giderek onu rahatlatacaktır. Ya hasta olursam düşünceleri hastalığın varlığını kabullenme ve neleri nasıl yapabileceği bilgisini edinmiş anlamış olmak onun ihtiyacı olandır.. Onun kaygılar hakkında konuşmak bilgilendirmek birlikte olduğunun altını çizmek ona yardımcı olacaktır.  

Okul Öncesi Çocuklar  

Bunun yanında okul öncesi yaşlarda olan çocukları “virüs nedir mikrop nedir?” konusunda bilgilendirme yapmak zor olabilir. Bu durumda onlara konuyu açıklayan masallar anlatmak oyuncakları ile anlatmaya çalışmak olabilir. Ancak gözle görünmeyen belirsiz olanlarla ilgili korkutucu ifadeler kullanmamak gerekir. Çünkü çocuk hayalinde geliştirebileceği gözle görünmeyen her şey onu korkutabilir endişelendirebilir  

Özellikle bazen de küçük çocuklar aynı soruyu defalarca sorabilir. “Bana bir şey olmaz değil mi? Hiçbirimiz ölmeyeceğiz değil mi?” onların bu sorularına onun anlayacağı şekilde mantıklı gerçekli abartmayan cevaplar verilmelidir.  

Ben de sende asla ölmeyeceğiz herkes zamanı geldiğinde ölecektir gibi konuyu tam açıklamayan geçiştiren cevaplar verilmemelidir.  

Bunun yerine “bu dönemde herkes gibi bizlerde elimizden gelen tüm korunma tedbirlerini alıyoruz. Hadi gel oyun oynayalım dünkü arkadaşınla ne oynamıştınız?” gibi durumu açıkladıktan sonra dikkatini dağıtmak daha faydalı olabilecektir.   

Ancak çocuklarımızda takıntılı durum gelişmişse aynı sorunları tekrar tekrar sorabilirler. Pandemi öncesinde zaten var olan OKB si yani takıntı zorlantı durumu varsa onun sorusuna her defasında aynı cevaplar vermek kaygıyı azaltmayacaktır belki de azaltabilecektir.  

Aynı sorular karşısında “bu konuyu seninle konuşmuştuk” diyerek geçiştirmek aynı soruya aynı cevapları tekrar tekrar cevap vermemek gerekir.  

 Okul çağında çocukların okullarından arkadaşlarından ayrı kalmış çocukların artan kaygılarını yatıştırma yollarından bir tanesi de düzenlenmiş programların takip edilmesi arkadaşları ile belli aralıklarla görüşebilmesinin sağlanması faydalı olabilecektir.  

  Ergenlik Dönemi Kaygı Sorunu  

Ergenlik dönemi sürekli değişim dönemi olmasıyla ilgili olarak çok da umursamıyormuş gibi davranışlar sergileyebilir. Ancak ergenlik döneminde çok daha fazla arkadaşları ile görüşen evde kardeşleri ebeveynleri ile daha fazla sorunlu davranışlar sergileyen olması nedeniyle kısıtlanan davranışlar arkadaşlardan ayrı kalması aile bireyleri ile daha fazla birlikte olmak zorunda kalması onun daha da huysuzlaştırması öfkeli hale sokması kaçınılmazdır. Ergenlik döneminde bulunan gençler için daha bilimsel yazılar okumak onunla daha çok sohbet etmek oldukça faydalı olacaktır. Emir vermek bağırıp çağırmak ben ne diyorsam diyerek fazlasıyla denetleyen kural koyan olmak yerine onunla etkin bir iletişim içinde bulunmak yani onun duygu ve düşüncelerini tam olarak ifade etmesini sağlamak o konuşurken kendimizi beynimizi aradan çekmek iç seslerimizi susturmak önyargılı davranmamak onu kızdırmak duygu sömürüsü yapmak geçmiş hataları dile getirmek iletişim engelidir.  

Tüm bu yazılanlara ek olarak evde rutin oluşturmak önemlidir. Yani hangi saate yatılacak kahvaltı yapılacak ders çalışılacak vb program oluşması ve tüm bireylerin bu programın parçası olması birlikte hareket önemlidir. Devam eden rutinin kaygı giderici etkisi vardır.  

Ancak ne yaparsak yapalım bir miktar kaygının olmaması mümkün değildir. Önemli olan olumsuz duyguların neden olduğu olumsuz ruh hali ile baş edebilmek adına hayatımızı devam ettirebilmeliyiz. Tüm duygu durumlarının bulaşıcı olduğu gerçeği ile özellikle ebeveynlerin daha kontrollü dikkatli davranmaları önemlidir.  

Duygu kontrol ve rahatlama teknikleri konusunda bilgilenmek önemlidir. Diyafram nefesi, egzersizler, temiz hava ya çıkmak yürüyüş yapmak, en önemlisi de uyku düzenine dikkat etmek faydalı olacaktır  

Ayrıca düşünce hataları dediğimiz genellemek, olumluları küçülterek olumsuzları büyültmek, falcılık yapmak, kişiselleştirmek ya hep ya hiç ikileminde olmak ruhsal yönümüzü olumsuz etkileyecektir.