Polikistik over sendromu (PKOS), üreme çağındaki 10 kadından birinde görülen yaygın bir hormonal bozukluktur. PKOS'lu kadınlarda adet olamama veya düzensiz adet dönemleri, hamile kalamama, tüylenme ve sivilcelenme görülebilmektedir. PKOS ayrıca diyabet, kalp-damar sağlığında problemler, depresyon ve artan endometriyal kanser riski gibi diğer ciddi sağlık sorunlarına da yol açabilmektedir.

PKOS'lu kadınlar, genel sağlıklarını ve görünümlerini etkileyebilecek hormonal dengesizlik ve metabolizma problemlerine sahiptir.

Diyetin PKOS'u etkilemesinin başlıca yollarından biri kilo yönetimi, diğeri ise insülin üretimi ve direncidir.

PKOS'lu kadınların insülin seviyeleri normalden daha yüksek olmaktadır. İnsülin, pankreasta üretilen bir hormondur. Vücuttaki hücrelerin şekeri (glikozu) enerjiye dönüştürmesine yardımcı olur.

İnsülin PKOS'ta önemli bir rol oynadığı için beslenme ihtiyaçlarını karşılayan, sağlıklı bir kiloyu koruyan ve iyi insülin seviyelerini destekleyen bir diyetin uygulanması, kişilerin durumu yönetmek için atabileceği en iyi adımlardan biridir.

PKOS'lu birçok kadın insülin direncine de sahiptir. Aynı zamanda PKOS'luların yüzde 50'sinden fazlasında 40 yaşından önce diyabet veya gizli şeker (pre-diyabet) gelişmektedir.

Kilo vermek kan şekeri seviyelerini düşürmeye, vücudun insülin kullanma şeklini iyileştirmeye ve hormonların normal seviyelere ulaşmasına yardımcı olabilir. Vücut ağırlığında yüzde 10'luk bir kayıp bile (örneğin, 15 kilo veren 150 kiloluk bir kadın) adet döngüsünü daha düzenli hâle getirmeye yardımcı olabilir.

Sağlıklı bir PKOS diyeti glisemik indeksi (Gİ) düşük olan yiyecekleri içermelidir. Vücut, düşük glisemik indeksli yiyecekleri daha yavaş sindirir, yani insülin seviyelerinin bazı karbonhidratlarda olduğu gibi hızlı yükselmesine neden olmaz. Ayrıca daha uzun süre tok tutar. Düşük glisemik indeks diyetindeki gıdalar arasında tam tahıllar, yüksek lifli gıdalar, süt ve süt ürünleri, baklagiller, kuruyemişler, et ve balık, yumurta, meyve ve sebzelerin büyük bir kısmı ve diğer işlenmemiş, düşük karbonhidratlı yiyecekler bulunmaktadır. Bunun yanında patates gibi nişastalı yiyeceklerde pişip soğuduktan sonra glisemik indekste azalma görülmektedir.

Eklenti şeker içeren işlenmiş yiyecekler, beyaz un ve beyaz undan yapılan ürünler, beyaz pirinç ve makarna gibi yiyeceklerin glisemik indeksi ise yüksektir.

Glisemik yük bu noktada unutulmaması gereken bir belirteçtir. Glisemik yük kişinin yediği miktarla ilişkili olarak insülin seviyelerinin yükselme derecesidir. Yani düşük glisemik indeksli yiyeceklerle beslenirken porsiyon kontrolü göz önünde bulundurulmazsa insülin seviyeleri yine hızlı yükselir çünkü glisemik yük artmış olur.