Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye krizinin dünyanın kanayan yarası olduğunu belirterek, "Batı ülkelerinin bilhassa sığınmacı sorununda takındıkları güvenlikçi ve hatta ırkçı tavır insanlık adına utanç vericidir." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Suriye krizi, bir yandan ülke içinde can kayıpları ve terör örgütlerinin faaliyetleri, diğer yandan da tetiklediği sığınmacı dramıyla dünyanın kanayan yarası olmayı bugün de sürdürüyor. Batı ülkelerinin bilhassa sığınmacı sorununda takındıkları güvenlikçi ve hatta ırkçı tavır insanlık adına utanç vericidir. Şu an itibarıyla Suriye'de öldürülenlerin sayısı 600 bini aşmıştır. 600 bin insanın öldürüldüğü bir yerde hala katil Esed'in görevinde kalmasını, durmasını savunmak bana öyle geliyor ki insanlık adına bizler için utanç vericidir." dedi.

Erdoğan, Çin'in Hangcou kentinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi sonrası Kongre Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Çince "selam, merhaba" anlamında kullanılan "Ni hao" diyerek salondakileri selamlayan Erdoğan, 11. G20 Liderler Zirvesi'nin Çin Halk Cumhuriyeti'nde tamamlandığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, önümüzdeki dönemde bu meselenin külfet paylaşımı ve insani duyarlılıklar konusunda çalışmaktan vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak, "Türkiye, dışarıdan yardım gelse de gelmese de bu ev sahipliğini yapmaya devam edecektir. Suriye'den gelenlere de Irak'tan gelenlere de din, dil, ırk ayırımı yapmaksızın bu ev sahipliğini yapmaya devam edecektir, devam ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, "Sorunun temeline inilmeden yani Suriye başta olmak üzere bölgedeki krizler çözülmeden mülteci meselesinin de kalıcı şekilde geride kalması mümkün değildir." dedi.
"FETÖ denilen bu örgütün kürsel bir şebeke olduğu unutulmamalıdır"

"FETÖ denilen bu örgütün, Türkiye dışında 170 ülkede daha faaliyet gösteren küresel bir şebeke olduğu unutulmamalıdır.", diyen Erdoğan, "Dini inanç, eğitim ve hayırseverlik gibi insani duyguları, ticari ilişkileri istismar ederek kendisine alan açan bu örgüte karşı tüm dünyayı duyarlı olmaya davet ediyorum." şeklinde konuştu.
"Terör örgütlerine karşı ilkeli bir mücadeleyi derhal başlatmalıyız"

Terör örgütlerini ayrı tutan anlayışın reddedilmesi gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"DAİŞ'i, PKK'yı, PYD, YPG'yi, FETÖ'yü ayrı tutan anlayışı hep birlikte reddetmeli, tüm terör örgütlerine karşı ilkeli bir mücadeleyi derhal başlatmalıyız. Biz, ne pahasına olursa olsun terörizmle mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürmekte kararlıyız. Gerek Cumhurbaşkanı olarak şahsım, gerekse hükümetimiz bu konuda kararlıdır. Türkiye'nin Cerablus Operasyonu bu konudaki kararlılığının ifadesidir. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ülkemizde ilan edilen Olağanüstü Hal sadece, FETÖ yapılanmasıyla daha etkin ve süratle mücadele etme, bu doğrultuda gereken yeniden yapılanma çalışmalarını yürütme amacına yöneliktir."
"Düğün saldırısı bizim için kesin bir başlangıç olmuştur"

Gaziantep'te düğüne yapılan terör saldırısının kesin bir başlangıç olduğunu ifade eden Erdoğan şunları söyledi:

"Suriye'nin kuzeyindeki bu operasyonlarımız, Suriye'nin toprak bütünlüğüne Türkiye'nin bir müdahalesi değil, tamamıyla ilk etapta Cerablus bizim sınırımızdır. Cerablus'tan maalesef aylardır bizim topraklarımıza roketatarlarla atışlar yapılmaktadır. İşte en son bir düğünde ne yazık ki 14 yaşındaki bir çocuğun bedenine bombalar bağlanmak suretiyle düğünde patlatılmış ve bunun neticesinde 56 kişi ölmüştür, 100'e yakın da yaralı var. Bu olay, bizim için kesin bir başlangıç olmuştur."
"Cerablus'a kendi insanı yerleşti"

DAEŞ'ten temizlenen Cerablus'a, Cerablus sakinlerinin yerleştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

"Cerablus'a Suriye'deki Cerablus'un halkı olan ılımlı muhaliflerle beraber girdik ve o ılımlı muhaliflerle beraber girmek suretiyle Cerablus'tan DAİŞ'i atmış olduk. Şu anda Cerablus'ta DAİŞ yok, tamamıyla boşaltıldı oralar. Şimdi oraya Cerablus'un kendi insanı yerleşti. Nüfusu yaklaşık 100 bin olan Cerablus sakinleri, artık güle oynaya çocuklarıyla oraya yerleşmiş durumdalar."
"Küresel ticaretin güçlendirilmesi hepimizin yararınadır"

Zirvede önemle üzerinde durdukları bir diğer hususun da "Küresel ticaretteki büyümenin güçlendirilmesi" olduğunu belirten Erdoğan, "Küresel ticaretin güçlendirilmesinin hepimizin yararına olduğu açıktır. Bu anlayışla tüm ülkelerin birlikte hareket ederek, küresel ticaretteki durgunluğu aşmanın çarelerini aramalarında fayda görüyoruz. İstihdam, finansal düzenlemeler, altyapı yatırımları, enerji, yolsuzlukla mücadele gibi başlıklar bu zirvede de gündemimizdeki yerini korudu." açıklamasında bulundu.