ANKARA - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin Taliban'ı tanıyıp tanımayacağına ilişkin, "Bu konuda aceleci olmamak gerekir. Dünyanın da acele etmemesi gerekiyor. Burada dengeli hareket etmek gerekiyor. Biz Türkiye olarak bu şekilde hareket ediyoruz. Hükümetin kapsayıcı olması gerekiyor. Hükümette sadece Taliban olursa, diğer etnik gruplardan insanlar olmazsa olmaz" dedi.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, özel bir televizyon kanalında katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakan Çavuşoğlu, Afganistan’da Taliban’ın hükümet kurma çalışmaları olduğunu söyleyerek, "Afganistan'da ABD'nin dolayısıyla NATO'nun çekilmesinden sonra Taliban hızlı bir şekilde ilerledi ve Kabil'e girdi. Şu anda Taliban'ın kontrol ettiği bir ülke. Bir taraftan hükümet kurma çalışmaları var. Hükümetin kapsayıcı olması yönünde herkesin görüş bildirdiğini görüyoruz dünyadan biz de aynı şekilde. Her kesimin bu yönetimin içinde olması Afganistan'ın geleceği için önemli. Taliban Pençşir hariç, bölgeye hakim oldu. Buradaki çatışmaların iç savaşa neden olmamasını umuyoruz. Ülkede ekonomik sıkıntı ve açlık var. Birleşmiş Milletler'in (BM) gıda stoğunun bitmek üzere olduğunu görüyoruz. Bizim de Kızılay’ımız bölgeye yardımlarını yapıyor. Bölgede terör sorunu da var. DAEŞ Horasan orada. Kabil Havaalanı'nın işletilmesi konusunda Katar ve ABD ile birlikte çalışıyoruz, iki aşamalı bir şekilde. İnsani yardım uçaklarının uçabilecek standartlarda uçuşların başlatılması, bir de ticari uçuşların başlatılması yani Türk Hava Yolları gibi şirketlerin oraya uçması için yapılması gerekenler her ikisinde de kriter güvenlik. Ticari uçuşlar için yapılması gerekenler var. Havalimanındaki güvenliği kim sağlayacak? Taliban bunu sağlayabileceğini iddia ediyor. Havalimanı şu anda bazı teknik uçuşların ya da insani yardım götüren uçakların inmesi için açıldı. Birkaç tane iç hat seferi de başlatıldı. Fakat onun dışında insani yardım götüren uçaklar. Tahliye edilmesi gereken insanlar var. Bazı ülkelerin vatandaşları orada kaldı. Bizim de orada vatandaşlarımız var. Bin 400’den fazla kişiyi tahliye ettik. Bin 60 tanesi bizim vatandaşımız. Sonuçta Kabil Havalimanı yeniden uluslararası uçuşlara açılabilir, pist yenilenebilir, terminal yenilenebilir. Şu an orada 19 teknisyenimiz çalışmalarını sürdürüyor ama en önemli konu güvenliği kim sağlayacak? Güvenliği havalimanı dışında Taliban sağlayabilir ancak içeride uluslararası toplumun güvenebileceği bir güvenlik şirketi ya da bir ya da iki devlet sağlamalı. Askeri güç istenmiyorsa, bu işi yapan şirketler var. Orada güvenlik sağlanmalı. Uçaklar uçmak istese bile sigorta şirketleri izin vermez" dedi.

'HAVALİMANININ GÜVENLİĞİNİ DIŞARIDA SAĞLAYABİLİR'

Bakan Çavuşoğlu, Kabil Havalimanı'nın güvenliğine ilişkin, "Kabil Havalimanı'nın güvenliğini Taliban, Afgan güçleri dışarıda sağlayabilir fakat içeride uluslararası toplumun güvenebileceği bir yapı gerekiyor. Taliban 'ülkemde bir askeri mevcudiyet istemiyorum' diyor. Başından beri bunu söylüyor. Son gelişmelerden sonra biz de değerlendirmelerimizi yaptık ve askerlerimiz geri geldi. Havaalanının işletmesi ve güvenliğinin sorumluluğu bizdeydi. Biz Afganistan’a çok yatırım yaptık, eğitimine yatırım yaptık. Kadınlara, çocuklara yatırım yaptık. Sonuçta bizim Afganistan gibi bir ülkeden tamamen çıkmamız yanlış bir karar olur. Birçok ülke büyükelçiliğini geri çekerken, biz de ayrılsaydık doğru olmazdı. Biz 'her şeyi yönetelim' demiyoruz, bağlarımızı koparmayalım diyoruz" diye konuştu.

'ACELECİ OLMAMAK GEREKİR'

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin Taliban'ı tanıyıp tanımayacağına ilişkin, "Bu konuda aceleci olmamak gerekir. Dünyanın da acele etmemesi gerekiyor. Burada dengeli hareket etmek gerekiyor. Biz Türkiye olarak bu şekilde hareket ediyoruz. Hükümetin kapsayıcı olması gerekiyor. Hükümette sadece Taliban olursa, diğer etnik gruplardan insanlar olmazsa olmaz. Kadınlara yer verilmesi gerekiyor. Sonuçta yarın bir kriz olduğu zaman ülkenin iç savaşa sürüklenmemesi için kapsayıcı bir hükümet gerekir, tüm dünyanın kabul etmesi için de kapsayıcı olması gerekir. Biz bu düşüncelerimizi Taliban’a da doğrudan iletiyoruz. Şu ana kadar atanan kişiler sadece Taliban’a yakın kişiler. Şartlara ve gelişmelere göre hareket edeceğiz" dedi.

Hükümet kurma talebine Türkiye’nin davet edildiği sorusuna Çavuşoğlu, "Şu anda bir tutumumuz yok, hükümet kurulmadı ve bize bir davet gelmedi" ifadesini kullandı. 

'İNSANİ YARDIMLARIN KESİNTİSİZ ULAŞTIRILMASI LAZIM'

Bakan Çavuşoğlu, göç sorununun yerinde çözülmesinin herkes için faydalı olacağını belirterek, şöyle konuştu:

"Afganistan'da insanların ülkelerini terk etmemelerini sağlamak. Şu anda ciddi bir hareketlilik yok. Bu sene içinde bugüne kadar 570 bin kişi yerinden edilmiş. Kurulacak hükümetin, Taliban'ın politikaları kendi insanını da etkileyecek. Savaşların olduğu her yerde, insani yardımların kesintisiz ulaştırılması lazım. Bunu yapan kurumların güvenliğinin de sağlanması gerekiyor. Komşu ülkelere de destek vermek lazım. Sınırlara doğru harekete eden 570 bin kişinin büyük oranda Pakistan'a gideceği öngörülüyor. Göç konusunda sadece güvenlik açıdan bakmak da doğru değil, sadece insani olarak da bakmak doğru değil. İnsani ve güvenlik sentezini çok iyi yapmak gerekiyor. Türkiye üzerine düşeni yaptı. Biz ilave göç yükünü kaldıramayız. İran'a gerekli telkinlerde bulunuyoruz. Afganların ülkemize geçmemesi konusunda telkinde bulunuyoruz. Sınırlarda jandarmamız, güvenlik güçlerimizle aldığımız tedbirler var. Sınırda aldığımız tedbirler her geçen gün artıyor."

GÖÇ MUTABAKATININ GÜNCELLENMESİ

Bakan Çavuşoğlu, Göç Mutabakatı'na ilişkin, "18 Mart mutabakatını uyguladığımız zaman sıkıntı kalmaz. Bugün karşı karşıya kaldığımız sorunlar başka boyutlara gitmesi nedeniyle güncellemelerin yapılması gerekiyor. Mutabakata göre Suriyelilerin kuzey Suriye ve içine gönderilmesi için Avrupa Birliği destek verecekti. Geçen sene Cumhurbaşkanımızın Brüksel ziyaretinden sonra güncellenmesi konusunda hemen teklif ve önerilerimizi yazılı şekilde Brüksel'e gönderdik. Buna bugüne kadar resmi bir dönüş olmadı. Bu ortak sorunsa burada külfet paylaşımını adil bir şekilde yapmak lazım. Birlikte hareket edersek bu sorunu çözebiliriz. Avrupa Birliği yükümlülüklerini tam olarak yerine getirseydi ciddi bir sıkıntı olmazdı. Göçmenlerin geri gönderilmesi konusunda iş birliği yapmamız lazım. Fasıl açılır açılmaz, üyelik olur olmaz bu ayrı bir şey. Fakat karşılıklı olarak atılması gereken adımlar var" dedi.

Bakan Çavuşoğlu, Birleşik Arap Emirlikleri ile atılan adımlara ilişkin, "Son zamanlarda olumlu adımlar var. Birleşik Arap Emirlikleri nedense bizimle ilişkileri soğuttular. Türkiye aleyhine de oldular. Karşılıklı açıklamalar oldu. Uluslararası ilişkilerde kalıcı dostluk, düşmanlık yoktur. Karşılıklı adımlar atılırsa ilişkiler normalleşir. Şu anda olumlu bir ivme var bunu devam ettirirsek ilişkiler yeniden rayına girer. Bu ülkeyle bizim hiç ikili düzeyde olumsuz yaklaşımımız olmadı. Eğer bir ülke ilişkileri normalleştirmek istiyorsa ülkeyle geçmişte şu yaşandı bu yaşandı anlayışı yanlış" diye konuştu.

'SÜREÇ SONUNDA KARŞILIKLI BÜYÜKELÇİ ATAYABİLİRİZ'

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'de bulunan Mısır'dan gelen heyetle yapılan görüşmelere dair, "Daha önce heyetimiz gitmişti, şimdi onlardan bir heyet ülkemize geldi. Bakanlıkta arkadaşlarımız görüşüyor. İleriki aşamalarda karar verirsek, süreç sonunda karşılıklı büyükelçi atayabiliriz. Müzakereler olumlu sonuçlanırsa bunu yaparız. Hangi konularda adım atacağımız konusunda hemfikir olursak adımlar atılır. Mısır ile ekonomik ilişkilerimiz son derece iyi. Ülkelerle siz bazen iyi ilişkiler içinde olursunuz, bazen gerginlik olur, bunu ticarete yansıtırsanız doğru olmaz" ifadesini kullandı.

Bakan Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'deki doğalgaz gerilimine ilişkin, "Türkiye'yi dışlayan, hiçbir anlaşmanın bir geçerliliği yoktur. Bunlar daha çok siyasi dayanışma adına atılan imzalardır. Platformlar, anlaşmalar Türkiye'nin haklarını ihlal ederse biz de gereğini yaparız. Biz ne teklif ediyoruz, 'tüm ülkelerin katılacağı Doğu Akdeniz Konferansı'nı öneriyoruz. Kendi aralarında imzaladıkları, Türkiye'yi yok sayan, haklarını ihlal eden adım olursa bunun geçerli olmadığını, hakkımızı yedirmeyeceğimizi söylüyoruz" dedi.

'ABD'NİN DE ARTIK BUNU KABUL ETMESİ GEREKİYOR'

Bakan Çavuşoğlu, "S-400 meselesi bitmiş bir anlaşma. ABD'nin de artık bunu kabul etmesi gerekiyor. S-400 meselesine bugüne kadar yaptırım uyguladılar başka yönlere gittiler. Bundan sonraki süreçte biz kendimiz üretene kadar hava savunma sistemine ihtiyacımız var. ABD bize satabilirse fiyat ve diğer konularda anlaşabilirsek daha pahalı olmasına rağmen alabiliriz. ABD sistemi de alabiliriz. Fakat bizim muhakkak bir yerlerden almamız gerekiyor" ifadesini kullandı.