Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplu açılış törenine katılmak üzere Malatya'ya geldi. Havalimanında protokol üyeleri tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, otobüsle Malatya Büyükşehir Belediyesi yanındaki miting alanına ilerlerken, kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşları selamladı. Polis helikopterinin havadan uçuş yaptığı miting alanında platforma çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisine sevgi gösterisinde bulunanları selamladı. Alanı dolduran kalabalığa hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 yıl aradan sonra Malatya'ya geldiğini belirterek, "Yaklaşık iki yıllık aranın ardından tekrar Malatya'da sizlerle yüz yüze hasret gidermenin memnuniyeti içerisindeyim. Rabbim dirliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, muhabbetimizi daim eylesin" dedi. 

Malatya'nın ülkeye önemli hizmetler yaptığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de şehre 20 yılda önemli yatırımlar kazandırdıklarını ifade ederek, "Malatya'ya 20 yılda ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz? 33 milyar liralık yatırım yaptık. Yakışır Malatya'ya bu yatırımlar. Ve bu yatırımlar, eğitimde ve sporda 5236 adet yeni derslik, 7848 kişi kapasiteli yüksek öğrenim yurt binaları 56 adet spor tesisi inşa ettik. Nerede? Malatya'da. Sosyal yardımlarda, Malatyalı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 4,5 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sizleri yalnız bırakmadık, bırakmayacağız ve bu yola böyle devam edeceğiz. Sağlıkta 14'ü hastaneden oluşan toplam 68 sağlık tesisi yaptık. TOKİ vasıtasıyla Malatya'da ne kadar konut yaptık biliyor musunuz? 17bin 843 konut projesini hayata geçirdik. Durmak yok. O kadar. Malatya’mıza ilk evim kampanyamız kapsamında toplam 2500 konut ile ilk iş yerim projemiz kapsamında 500 iş yeri daha kazandırıyoruz. Ayrıca 12 bin 500 konutluk arsayı da kendi evini yapmak isteyen vatandaşlarımıza sunuyoruz. Kuralar çekilecek ve herkes buraların sahibi olacak. Ulaştırmada 36 kilometreden devraldığımız Malatya'daki bölünmüş yol uzunluğunu 462 kilometreye çıkardık. Nereden nereye. Tarım ve ormanda Malatya'ya 14 baraj, 12 sulama tesisi, 48 taşkın koruma tesisi ve 10 adet hidroelektrik santrali inşa ettik. 410 bin dekara zirai araziyi sulamaya açtık. Malatyalı çiftçilerimize toplam 1,8 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik" diye konuştu.

133 PROJENİN AÇILIŞI YAPILIYOR

Malatya'da yapımı tamamlanan 132 projenin açılışını gerçekleştireceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bugün sizlerle hasret gidermenin yanında toplam yatırım tutarı 8 milyar lirayı geçen hatta güncel rakamla 19 milyar lirayı bulan 133 ayrı projenin resmi açılışını buradan yapacağız. Malatya'ya elimiz boş gelmedik. Gene dolu dolu geldik. Hani o birileri var ya birileri. Bay Kemal, ya hanımefendi. Peki bunlar ne yapar ya? Bunlar buraya geldiği zaman herhalde turist olarak geliyorlar. Var mı bir yatırımınız? Yok. Ama biz yatırımların açılışı için geliriz. Açılış programımız kapsamında eğitimde, anaokulundan liseye 9 ayrı projeyi resmen hizmete sunuyoruz. Sağlıkta 300 yataklı Battalgazi Devlet Hastanesi'ni, 100 yataklı Doğanşehir Devlet Hastanesi'ni çeşitli ilçelerimizdeki sağlık yatırımlarını da bugün hizmete açıyoruz. Ulaştırmada; Malatya'yı Sivas'a bağlayan 104 kilometrelik, Hekiman yolunu güzergahındaki 6 kilometreyi aşan 8 tünel. Dikkat edin, dağları deldik. 8 tüneli ve 2,4 kilometreyi bulan 14 köprüsüyle birlikte resmen hizmete alıyoruz. İhale bedeli 711 milyon lira, güncel rakamla 2,6 milyar lira olan bu yol sayesinde güzergahtaki yolculuk süresi ne olacak biliyor musunuz? 35 dakika kısalacak. Malatyalıya bu yakışır. Daha kısa zamanda uzun yolları ne yapalım, kısaltalım dedik. Kardeşlerim aynı şekilde Battalgazi kavşağı ve yolu ile Hanım Çiftliği Köprüsü'nü de bugün hizmete açıyoruz. Göç İdaremizin 400 kişilik Geri Gönderme Merkezi başta olmak üzere çeşitli kurumlarımıza ait hizmet binaları ile Kızılay’ımızın üretim üssünün resmi açılışlarını da bugün buradan yapıyoruz. Battalgazi, Pötürge, Kale, Doğanyol, Yeşilyurt ilçelerimizde tamamladığı 3 bin 482 konutu ve ahırlı köy evini de buradan hizmete açıyoruz. Yatırım bedeli 1 milyar 94 milyon lira olan bu konutlarda hak sahiplerimizin sağlıkla, huzurla, esenlikle oturmasını diliyorum. Belediyelerimizin de tamamlanan çok önemli yatırımları var. Büyükşehir belediyemizin 4 milyar 276 milyon lira yatırımla çeşitli ilçelerimize kazandırdığı asfalttan çevre düzenlemesine, yoldan altyapıya kayısı deposundan fabrikasına tam 30 ayrı eser ve hizmeti buradan bugün resmen açıyoruz."

'TÜRKİYE'Yİ REFORMLARLA BULUŞTURDUK'

Türkiye'yi 20 yılda demokrasi ve kalkınma reformlarıyla buluşturduklarına dikkat çeken Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bunları yaparken hep bir hayalimiz vardı. Bu hayal ülkemizi ve milletimizi bir gün dünyada hak ettiği seviyeye çıkarmaktı. Vesayetle kavgamızı da, darbe teşebbüslerine direnişimizi de, yedi düvele karşı verdiğimiz mücadeleyi de hep aynı gayeyle yürüttük. Siyasi istikrarsızlığı, yeni yönetim sistemimizle aştık. Güvenlik kaygılarının önünü, terörle mücadeleyi, sınırlarımız ötesine doğrudan kaynağına inerek kestik. Eskiden terör neydi? Sorunlarda bir numaraydı. Şimdi kaldı mı? Ah ah! Nereden nereye. Milletimizin günlük hayatının kalitesini eser ve hizmet siyasetimizle yükselttik. Eskiden akşam saat 9-10"dan sonra sokaklara çıkılabiliyor muydu? Hayır. Şimdi yarın ben Diyarbakır'dayım. Diyarbakır'da akşam 8-9-10'dan sonra dışarı çıkılmazdı. Ama şimdi akşam saat 12-1 herkes restoranlarda, kafeteryalarda yemeğini yiyor, sabaha kadar oralarda eğleniyor. Nereden nereye, mesele bu. Her kesimden insanımızın hak ve özgürlük taleplerini gerçekleştirdiğimiz sessiz devrimlerle karşıladık. İş ve aş peşinde olan vatandaşımızın derdini, ekonomimizi büyütüp istihdamı arttırarak çözdük. Geleceğine güvenle bakmak isteyen gencimizin ufkunu, eğitimde fırsat eşitliğini sağlayarak girişimcilerimize destek olarak genişlettik. Herkesi bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı haline getirecek altyapıyı kurduk. Ülkemizin 81 vilayetinin tamamına ve 85 milyon vatandaşımızın her birine ulaşan eser ve hizmetlerimizi bu azim ve heyecanla hayata geçirdik."

'HER TUZAK, KUMPAS VE OYUNU BOZDUK'

İktidarları sürecinde her türlü oyunu bozduklarını ve ülkeyi 4 temel direk üzerine kurduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü

"Önümüze kurulan her tuzağı arkamızdan çevrilen her kumpası üzerimizde oynanan her oyunu milletimizden aldığımız destekle bozduk. Yola çıkarken ne demiştik? Ülkemizi dört temel direk üzerinde yükselteceğimizi söyledik. Sağlık, eğitim, adalet, emniyet. Yetmez dedik; ulaşım, tarım, diplomasi bütün bunlarla beraber dünyada Türkiye'nin bir numara olması için adımların atılması. Attık mı bu adımları? Evet. Ulaşımda, göreve geldiğimizde Türkiye'deki yol uzunluğu 6100 kilometreydi. Ama şimdi bu ne oldu? Şimdi 28 bin kilometreyi aştık. Ve dağları deldik dağları. Ferhat'la Şirin meselesi var ya biz Ferhat olduk Şirin'e. Dağları delerek yolları aştık. Türkiye'de 26 tane havaalanı vardı. Şimdi 58 tane havalimanı var. Yani benim vatandaşım uçuşunu yapıyor. Ve oradan evine yarım saatte, 45 dakikada ulaşıyor. Modern dünyanın talepleri bu değil miydi? Buydu? Biz ülkemize bunu kazandırdık mı? Kazandırdık. Göreve geldiğimizde 76 üniversite vardı. Şimdi Türkiye genelinde 208 üniversitemiz var. Üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. Artık benim Ayşe'm, Fatma'm, Ahmet'im, Mehmet'im İstanbul, İzmir, Ankara buralara gitmiyor. Ya. Artık profesörlerimiz, doçentlerimiz, Muş'a, Ağrı'ya, Iğdır'a, Hakkari'ye oraya gidiyor. Ve orada bu yavrularımızı ne yapıyorlar? Eğitiyorlar. Nereden nereye? E iş bilenin, kılıç kuşananın öyle yan gelip yatmakla bu iş olmaz. Ama bunları başardık. Ve bütün bunlarla beraber bu tarihi mücadelenin, son çağların, en büyük destanı olarak nesiller boyunca kulaktan kulağa anlatılacağına inanıyorum. Ama asıl büyük imtihanımız yeni başlıyor. Dünyamız siyasi, ekonomik ve sosyal kaosların pençesinde sarsıldığı bir dönemden geçiyor. Biz ise şimdi altını çiziyorum. Türkiye yüz yılı projeksiyonuyla 2053 vizyonumuzu konuşuyoruz. Ayın 28'inde inşallah Ankara Kapalı Spor Salonu'nda Türkiye yüzyılını tüm dünya ile paylaşacağız. Sadece konuşmakla kalmıyoruz. Üretimiyle, istihdamıyla, ihracatıyla bunu hayata geçiriyoruz. Onun için 5 tane başlığımız var. Nedir bunlar; yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla büyüme. Ve büyüyen bir Türkiye var."

'SIKIYORSA REFARANDUMA GÖTÜRELİM'

Türkiye'nin büyüdüğünü ancak madalyonun bir de diğer yüzü olduğunu ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bir yüzü bu olan madalyonun diğer yüzünde ise pusuda bekleyen eski Türkiye kalıntısı zihniyetleri görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı milletimizin kabuk bağlamış başörtüsü tartışmasını yeniden açtı. Bu tartışma vesilesiyle milletimizin sahip olduğu tüm haklar gibi eğitimdeki ve kamudaki başörtüsü özgürlüğünü de hala hazmedemeyenlerin yüzlerindeki sahte maskenin aralandığını gördük. Biz kadınlarımızı asla başı açık veya başörtülü diye sınıflamadık. Ayırmadık. Ama birileri kafasında bu ayrımcılığı hala aşabilmiş değil. Bay Kemal senin yanındakiler ne yaptılar? Üniversitelerimizde ikna odaları kurdular. Ve bu ikna odalarına girerken o yavrularımızın başörtülerini maalesef başlarından çekerek aldılar. O ikna odalarında hesaba çektiler kızlarımızı. Benim kendi kızlarım maalesef imam hatip okulu öğrencisi olduğu halde onlar imam hatip okuluna girme noktasında sıkıntıya maalesef düçar oldular ve ben kızlarımdan bir tanesini aldım müdürü arkadaşım olan imam hatip okuluna gönderdik. İstanbul'dan bir başka şehre. Niye? Çünkü zulmediyorlar. O zulümden kurtarmak için. Bay Kemal siz busunuz, bu. Sizi biz iyi biliriz. Sizin bu noktada ciğerinizi iyi biliriz. Ama artık bunları yapamıyorsunuz. Şu anda devletin tüm kurumlarında başı açık, başı örtülü böyle bir ayrım var mı? Şimdi devletin kurumlarında başı açığı da var, başörtülüsü de var. Bütün bunlarla beraber okullarımızda böyle bir sıkıntı var mı? Başörtülüsü de başı açığı da kardeş kardeş üniversitelerimizde, ortaöğretimde her yerde okuyabiliyor. Bu barışın, bu özgürlüğün, bu kardeşliğin simgesidir. İşte bunu biz başardık. Bay Kemal senin böyle bir derdin yok. Bunun için kızlarımızın ve hanım kardeşlerimizin gönüllerini tamamen rahatlatmak için bu konuyu anayasa güvencesi altına almayı teklif ettim. Bakalım gelebilecek mi göreceğiz. Biz şimdi hazırlıkları yaptık. Bu anayasa değişikliğini meclise göndereceğiz. Gelir veya gelmez. Maksat tüm milletimiz bunu görsün, bunu tanısın. Yandaşlarını da tanısın. Altılı masayı da tanısın. Hayati bir diğer konu olan sapkın akımların dayatmalarına karşı ailenin korunmasını da ekleyerek bir anayasa değişikliği teklifinin hazırlığına başladık. Bakalım konu meclise geldiğinde kim nasıl bir tavır içine girecek? Meclise sunacağımız teklif yeterli çoğunluk sağlanarak kabul edilirse Türkiye için önemli bir kazanım olacaktır. Aksi yönde bir durum ortaya çıkarsa ülkemizi yeni sivil özgürlükçü özellikle böyle bir anayasaya kavuşturma mücadelemizi inşallah seçimden sonra da zaten sürdüreceğiz. Hatta şunu da yapabiliriz. İlk olarak bugün Malatya'da açıklıyorum. Şunu da yapabiliriz. Nedir o? Hadi sıkıyorsa gel bu işi referanduma götürelim. Parlamentoda bu iş çözülmüyorsa millete götürelim. Kararı millet versin. Türkiye yüz yılı artık bu tür tartışmaların aşıldığı yeni yeni bir devrin adı olacaktır. Ülkemizi dünya liginin ilk sıralarına çıkartacak milletimizin refahını en üst seviyeye yükseltecek, 2053 vizyonumuzu hayata geçirebilmemizin önünde hiçbir engel bırakmamakta kararlıyız."

'MUHALEFET, CESARET İŞİDİR'

Türkiye'yi her alanda değiştirdiklerini ancak iki konuda mesafe alamadıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biliyorsunuz demokraside iktidar kadar muhalefet de önemlidir. Ülkemizdeki muhalefet zihniyeti ve üslubuyla eski Türkiye'de takıldı kaldı. Bir türlü bugüne 2023 arifesindeki Türkiye'ye gelemeyen muhalefetin içinde bulunduğu durumdan samimi olarak üzüntü duyuyorum. Seçimlerin yaklaştığı bir dönemde baktık bunlar kendi başlarına aday çıkartamayacak, bari biz önlerini açalım dedik. Karşımızdaki en büyük muhalefet partisinin başındaki kişiye 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için 'hodri meydan' dedik. Biz bu zata 'seçimde karşımıza çık' dedik. O ne anlamış biliyor musunuz? Sanki ben ona 'televizyona çık' demişim. Geceleri sosyal medya videosu yayınlaya yayınlaya galiba siyaseti de ekrandaki görüntüden ibaret sanmaya başladı. Tabii biz meselenin aslını biliyoruz. Siyaset iddia işidir, yürek işidir, vizyon işidir, hepsinden önemlisi cesaret işidir" diye konuştu.

Yeni yıl ile birlikte faiz ve enflasyonu indirmeye devam edeceklerini de anlatan Erdoğan, "Yılbaşından itibaren enflasyonu, faizi düşürmeye devam edeceğiz. Faizi devamlı indiriyor muyuz? Şimdi inşallah tek haneli rakama da faiz inecek. Ve faiz zulmünden yatırımcılarımızı kurtaracağız, vatandaşımızı kurtaracağız. Geçmişte bunu biz yaptık mı? Yaptık ve 4,6'ya kadar biz faizi düşürdük. Ve enflasyon da o zaman nereye düşmüştü; 5,6'ya. Her kesimden insanımızın gelir seviyesini yükselteceğiz. Bakalım o zaman ne diyecekler? Tabii bunların ne hayat pahalılığının önüne geçecek ne enflasyonu düşürecek, ne istihdamı koruyacak, ne üretimi sürdürecek herhangi bir projelerinin, programlarının olmadığını söylemeye bile gerek duymuyoruz" dedi.

Erdoğan, konuşmasının son bölümünde alanı dolduranlardan önümüzdeki yıl yapılacak olan seçimler için kendilerine destek olmayı sürdürmelerini istedi.

ERDOĞAN, 'MAHALLE BİZİM, GENÇLİK BİZİM PROGRAMI'NDA KONUŞTU

​Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya'da AK Parti Gençlik Kolları'nın düzenlediği 'Mahalle Bizim, Gençlik Bizim Programı'na katıldı. Malatya Merkez Kapalı Spor Salon'unda düzenlenen programda Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlere hitap etti. Programa katılan gençler, ay-yıldızlı ve AK Parti'nin bayraklarıyla Erdoğan'a tezahüratta bulundu. Burada konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Mahalle Bizim, Gençlik Bizim’ kampanyasının kapanış toplantısına katılmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Bugüne kadar 81 il ve 900 ilçede yapılan kampanyayla 3 bin 500 Mahalleye ulaştıklarını belirten Erdoğan, “Hakkari'nin Bulak Mahallesi'nden, Edirne'nin Meydan Mahallesi'ne, Antalya'nın Finike Mahallesi'nden Sinop'un İncedayı Mahallesi'ne, Erzurum'un Lalapaşa Mahallesi'nden İzmir'in Erzene Mahallesi'ne kadar ülkemizin dört bir yanında 150 bin gencimiz ‘mahalle bizim gençlik bizimdir’ dedi. Birileri ‘AK Parti'de gençlik yok’ diyor. E gençlik burada. Gençlerimizle bir araya geldiğimizde bizim de gönlümüz gençleşiyor, ruhumuz gençleşiyor” dedi.

2023 yılında yeni dönem vizyonunun başlayacağını ve yeni döneme 'Türkiye yüzyılı' adını verdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye yüz yılının ilhamı da, sahibi de, geleceği de sizlersiniz. Sizler evet bu yüzyılın gençliğisiniz. Siyaseti manipüle ettikleri sosyal medya mecralarındaki kuru gürültülerden aldıkları sufleleri tekrarladıkları sözde tartışma programlarından kendi kendilerine gelin güvey oldukları toplantılardan ibaret sananlar gelsinler Malatya'daki bu muhteşem spor salonuna baksınlar. Biraz önce toplu açılış töreni yaptığımız meydana baksınlar. Gençlerimizle bir araya geldiğimiz şu salona baksınlar. Biz sadece seçimden seçime millete giden bir parti asla olmadık. Bizim için milletimize hizmette geçen her günümüz seçim günüdür. Bizim için ülkemize eser kazandırmakla geçen her günümüz seçim günüdür. Bu anlayışla seçimlere, milletimizle ahit yenileme vesilesi olarak bakıyoruz” diye konuştu.

'ORDUYA BU YAKIŞTIRMALARIN BEDELİ ÖDENECEKTİR'

Milletin kendisi için tuğla üstüne tuğla koymayana yetki vermeyeceğini ve birilerinin kendisini aldattığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

“Milletimiz ülkenin gelişmesi, kalkınması, büyümesi için ter dökmemişe eyvallah etmez. Birileri kendini aldatıyor. Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış. Milletimiz FETÖ'cülerle benzin istasyonlarında hamburger yemek için on bin kilometre yol gidenlere yüz vermez. Milletimiz darbecilerle anlaşıp tankların arasından sıvışan korkaklara emaneti teslim etmez. Milletimiz terör örgütlerini kazıyıp atarak huzurunu güvence altına almamış olana yol açmaz. Hele hele terör örgütleriyle kol kola yürüyene, onların diliyle konuşana, onların değirmenine su taşıyana bırakın destek olmayı, gerekirse dünyayı başına yıkar. Gençler; benim orduma, benim ordumun askerine hakaret eden, saygısızlık eden, bu malum ana muhalefetin ve diğerlerinin hiçbirine bu ülkede Allah'ın izniyle ilk seçimlerde dersini en güzel şekilde verecektir. Ordumuza bu yakıştırmaların bedeli ödenecektir. Yargıda bu işin hesabını verecekler. Üzerlerine üzerlerine gidiyoruz, gideceğiz. Ve bunları böyle meydanı boş bırakmak suretiyle bu meydanda istediğiniz gibi dolaşın diyemeyiz. Bir asır önce bizleri bu topraklardan kazıyıp atmak isteyenlere karşı verdiğimiz milli mücadeleyi dişimizle, tırnağımızla kazandık.”

'GENÇLER BİZ SİZE SEVDALIYIZ, BU MİLLETE SEVDALIYIZ'

Türkiye’ye son 20 yılda kazandırılan her eserin ve hizmetin gerisinde büyük azim, kararlılık ve çaba olduğunu anlatan Erdoğan, “Eski Türkiye güzellemesi yapanların tek derdi o dönemlerin kaosundan kargaşasından, yokluğundan, yoksulluğundan istifade ediyor olmalarıdır. Demokrasisi yaralı, hak ve özgürlük alanları sınırlı, ekonomisi zayıf, refah düzeyi geri, itibarı düşük bir Türkiye isteyen bu ülkenin de bu milletin de sevdalısı olamaz. Gençler, biz size sevdalıyız, bu millete sevdalıyız. Akıl ve izan sahibi herkes 20 yıl 30 yıl öncesinin Türkiye'siyle bugünkü Türkiye arasındaki asırlık farkı görür, kabul eder. Gençler bunun için diyoruz ki dününü bilmeyen bugününü anlayamaz, geleceğini de göremez. Türkiye'yi bugünlere getirirken gerçekleştirdiğimiz her devrimle dışarıda ve içeride yıllardır tıkır tıkır işletilen pek çok oyunu bozduğumuz için başımıza bunca işler geldi. Vesayetle kavga edip de milletin desteğiyle bunu kazanan tek siyasi kadro biziz biz. Birileri kahvesini yudumlarken darbeye maruz kalıp da gece sabaha dönmeden milletimizle birlikte on binler Atatürk Havalimanı'nda bunları akamete uğrattık. Ve Liderine sahip çıkan bir gençlik vardı orada. Ayrılmadılar, dik durdular. Her çeşidinden terör örgütünün amansız saldırısına uğrayıp da milletimizle birlikte hepsini de sınırlarımızın dışına püskürten tek yönetim biziz. Ekonomik tetikçilerin önümüze kurduğu sayısız tuzağı milletimizle birlikte söküp atan tek ekip biziz. Türkiye'yi içine sıkıştırılmaya çalışıldığı cendereden milletimizle birlikte kurtarıp dünyanın en iddialı ülkeleri arasına çıkartan biziz. Kendisi prangaya vurulmaya çalışılan bir ülkeyi dünyadaki mazlumların ve mağdurların umudu haline getiren yine biziz. Ülkemizin son 20 yılı sadece asırlık eser ve hizmetlerin inşasıyla değil aynı zamanda bin yıllık istiklal ve istikbal mücadelesinin yükseğe taşınmasıyla da tarihe geçecek bir dönemdir” şeklinde konuştu.

AK Parti'nin güçlenmesi, büyümesinin milletin güven, huzur, refah içinde geleceğe yürümesi anlamına geldiğini dile getiren Erdoğan, AK Parti'nin kaderiyle milletin kaderinin bütünleştiğini vurgulayarak herkesi seçimler için çalışmaya davet etti. 

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI VE SEKTÖR TEMSİLCİLERİ İLE BULUŞTU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya'da bir otelde 'Sivil Toplum Kuruluşları Sektör Temsilcileri' ile akşam yemeğinde buluştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, STK ve sektör temsilcilerine yönelik konuşmasında ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ ilkesiyle hareket ettiklerini söyledi. Siyaset anlayışlarında hizmette ayrımcılığa yer olmadığına dikkat çeken Erdoğan, “Kimseyi inancından, tercihinden, siyasi görüşünden dolayı dışlama yoktur. Kökeni, meşrebi, mezhebi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi bizim özbeöz kardeşimizdir. Devletimizin nazarında, insanımızın tamamı eşit derecede hizmete ve hürmete layıktır. Her birey birinci sınıf vatandaşımızdır. Ne 40 yıllık siyasi hayatımızda ne de 20 yılı bulan iktidar dönemlerimizde aksi yönde bir ayrımcılık izine rastlayamazsınız. Bize oy versin veya vermesin 85 milyonun tamamını sosyal veya siyasi rengine bakmadan kucaklamanın gayreti içerisinde olduk” dedi.

Türkiye’yi her alanda çağ atlattıklarını anlatan Erdoğan, “Sadece ekonomide, savunmada, terörle mücadelede, diplomaside değil, hak ve özgürlükler alanında da ülkemize çağ atlattık. İlk günden beri Türk demokrasisini ayıplarından kurtarmanın mücadelesini veriyoruz. Elini vicdanına koyan herkes Türkiye'nin 20 yılda kat ettiği mesafeyi çok iyi görüyor, takdir ediyor. Bizden önce Türkiye yoklukların, krizlerin ve belirsizliklerin kol gezdiği bir yerdi. Bu ülkede yıllarca Kürt'üyle, Alevi'siyle, dini azınlığıyla, mütedeyyiniyle toplumun farklı kesimleri sosyal ve siyasi hayattan dışlanmışlardır. Başörtülü kızlarımızın en temel hakkı olan eğitim hakları, saçma sapan gerekçelerle ellerinden alınmıştı. İmam Hatip okullarımıza ve meslek liselerimize yönelik adaletsizlik katsayı denilen ucubeyle adeta sistemleştirilmişti. Kürt kardeşlerimiz bir tarafta bölücü terör örgütünün diğer tarafta faşist zihniyetin olduğu bir cenderede sıkışıp kalmışlardı. Alevi Bektaşi vatandaşlarımız kendi kimliklerini özgürce ifade etmekte dahi zorlanıyorlardır. Yeşil sermaye yaftası bulunan Anadolu'nun bağrından çıkan girişimcilerimiz hunharca dışlanıyordu. Eğitimden sosyal hayata, bürokrasiden sivil topluma kadar pek çok alanda insanımızı tek tipleştirmeye, belli kalıplara girmeye zorlayan bir anlayış hakimdi. Göreve geldiğimizde ekonomisi çökmüş, üretimi durmuş, diplomasisi zayıf, hak ve özgürlükler noktasında adeta yerlerde sürünen bir Türkiye tablosuyla karşılaştık. Önce Rabbimizin yardımı, sonra milletimizin desteği ve elbette sizlerin de gayretiyle daha evvel hayal dahi edilemeyen nice reformu, nice hak ve özgürlükler hamlesini tek tek hayata geçirdik” şeklinde konuştu.

atandaşına tepeden bakan değil, hizmetkar olan bir anlayışı benimsediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Tüm bunları da elitlerin faşist, baskıcı, yasakçı tavrına rağmen başardık. Anayasa Mahkemesi'nin kapısında nöbet tutanlara rağmen başörtüsü meselesini çözüme kavuşturduk. Projelerimizi iptal ettirmek için Danıştay'ın önünden ayrılmayanlara rağmen ülkemize sayısız eser ve hizmet kazandırdık. Faiz lobilerinin sözcülüğünü yapan mandacı ekonomistlere rağmen Türkiye'yi her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyüttük. Dikkat ederseniz şu anda faiz lobileri çökmeye başladı. Ve artık faizde tek haneli rakama doğru iniyoruz. Özel sektör bankaları da faizlerini düşürmeye başladılar. Terörle mücadeleden, savunma sanayine, dış ticaretten sosyal yardımlara kadar her alanda ülkemize eşsiz başarılar, zaferler, rekorlar kazandırdık. 20 yıldır kararlılıkla sürdürdüğümüz reform irademiz sayesinde Türkiye Cumhuriyet tarihinin en büyük demokratik dönüşümünü ekonomik atılımını bizimle yaşadı. İnşallah bundan sonra çok daha büyük atılımları yine sizlerle birlikte hayata geçireceğiz. Dünya ve onunla birlikte Türkiye değiştikçe elbette milletimizin talep ve beklentileri de farklı hale gelmektedir. Hükümet olarak reform irademizi güçlü bir şekilde sürdürüyoruz. Şu iki hususun altını çizerek özellikle ifade etmek isterim. Türkiye'de vatandaşa hizmet noktasında bakanlıkları ve belediyeleriyle kimse bizim elimize su dökemez. Milletimizin talep ettiği yeni reformları hayata geçirme hususunda da amacınız siyasi şov yapmak değil de yasakların Türkiye'sini gerçek manada tarihe gömmekse, bunun yolu bellidir. İçeriği mayınlarla, tuzaklarla, sinsiliklerle dolu yasa teklifleriyle milletin ve milletvekillerinin vaktini çalmayın. Olmadık bahane ve şartlar öne sürerek ipe un sermekten vazgeçin. Şayet gerçekten dürüstseniz kanun teklifleriyle oyalanmak yerine bu işi anayasa değişikliğiyle kalıcı bir çözüme kavuşturalım."

'GÜÇLÜ BİR AİLEDE, LGBT DİYE BİRŞEY OLABİLİR Mİ? OLAMAZ'

"Başörtüsü özgürlüğünü, anayasal güvenceye alırken aynı zamanda toplumun temel direği olan aile kurumunu daha da güçlendirelim" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Güçlü aile güçlü millet demektir. Eğer aile zayıfsa millet, o da zayıftır. İşte şu anda Türkiye genelinde görüyorsunuz. LGBT diyorlar. Güçlü bir ailede LGBT diye bir şey olabilir mi? Olamaz. Bunu kimlerle nasıl iş tuttuğunu zaten biliyorsunuz. Hangi siyasi partiler bunlarla iş tutuyor? Bunları da biliyorsunuz. Ama AK Parti'nin böyle bir derdi yok. Biz de güçlü aile lazım. Milli iradenin temsilcileri sıfatıyla milletimizi sapkın ve sapık akımların saldırılarından beraberce koruyalım. Böylece farklı siyasi partiler olarak 2023 seçimleri öncesinde tarihi bir uzlaşmaya hep beraber imza atalım. Evet; biz daha önceki tüm çağrılarımız gibi bunda da samimiyiz. Tüm milletvekillerimizle sözümüzün sonuna kadar arkasındayız. Aynı dürüst tavrı muhalefet partilerinin de göstermesini bekliyoruz. Bölgemizde gerilimlerin tırmandığı toplumsal fay hatlarının hareketlendiği hassas bir dönemde milli meselelerde siyaset kurumunun bu tarz geniş tabanlı mutabakatlara ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Önceki gün meclisimize sunduğumuz Alevi Bektaşi kardeşlerimizin talepleriyle ilgili kanun teklifimizi de milli birlik ve kardeşlik hamlelerimizin en son örneği olarak görüyoruz. Teklifte yer alan reformların birkaç marjinal haricinde vatandaşlarımız tarafından hüsnü kabulle karşılanması bizim için çok kıymetlidir. Türkiye artık en sancılı konuları bile büyük bir olgunluk içinde konuşacak, tartışacak, hukuki zeminde çözebilecek bir iklime kavuşmuştur. İnşallah önümüzdeki dönemde Türkiye'de birlik, beraberlik ve kardeşlik zeminini daha da güçlendirecek yeni adımlar atmayı sürdüreceğiz. Tevhidi bir, kitabı bir, kıblesi bir, peygamberi bir, ezanı bir olan milletimizin bölünmesine kutuplaştırılmasına kimlik ve köken üzerinden birbirine düşürülmesine kesinlikle fırsat vermeyeceğiz. Aynı şekilde ülkemizi hem küresel ekonomik krizin etkilerinden koruyacak hem de hedeflerine süratle ilerlemesini sağlayacak ekonomi programımızı da beraberce başarıya ulaştıracağız. Daha düne kadar uyguladığımız program için bize demediğini bırakmayanların, hatta kendi akıllarınca dalga geçenlerin bugün aynı noktaya gelmeye başlamalarını biz tebessümle takip ediyoruz. Türkiye yüzyılını inşa ederken hem 20 yıllık demokrasi ve kalkınma kazanımlarımıza sahip çıkacak hem de ülkemizi dünyanın birinci liginin ilk sıralarına çıkarma hedefimizden taviz vermeyeceğiz. Bugüne kadarki her mücadelemiz gibi bunu da birlikte başaracağız” dedi. 

Editör: TE Bilisim