İSTANBUL (DHA) - Cumhurbaşkanı Erdoğan, S-400'lere ilişkin "O iş bizim için bitmiştir, o dosya bizim için kapanmıştır ve çok kısa bir zaman içerisinde de siparişlerimizi inşallah alacağız." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı "Trabzon Yaşlıları Koruma Derneği Akşam Yemeği"nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, S-400 konusuna ilişkin, "O iş bizim için bitmiştir, o dosya bizim için kapanmıştır ve çok kısa bir zaman içerisinde de siparişlerimizi inşallah alacağız. Amerika bize patriot vermek istiyorsa buyursun, versin. " dedi.

Türkiye'nin 6 yıldır her biri diğerinden ağır siyasi, ekonomik ve diplomatik saldırılara maruz kaldığını söyleyen Erdoğan, 7 Şubat MİT krizinin bu sürecin işaret fişeği gibi olduğunu, Gezi Olayları, 17-25 Aralık girişimi, çukur terörü, 15 Temmuz darbe teşebbüsü, DEAŞ ve PKK saldırıları, son olarak da geçen yıl ağustos ayında yaşanan ekonomik operasyonlarla bugünlere kadar gelindiğini ifade etti.

Son günlerde S-400 ve Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları ile Türkiye'yi hedef alan tehditlerin de aynı gayeye yönelik olduğunu aktaran Erdoğan, farklı alanlarda farklı aktörlerce gerçekleştirilen bu operasyonların tek hedefinin Türkiye'nin bekası ve milletin bağımsızlığı olduğunu belirtti.

"ÖZ GÜVENSİZ BİR TÜRKİYE HAYAL EDİYORLAR"

Erdoğan, ""Güvenliğini sağlamış bir Türkiye, bugüne kadar terör örgütleri eliyle iç siyasetimizi yönlendiren çevrelerin işine gelmiyor. Ülkemizin son 5-6 yılda sürekli hedef tahtasına konulmasının asıl nedeni, işte bu rahatsızlıklardır. Oyun kuran, oyun bozan bir ülke yerine, sadece senaryolarında figüranlık yapan bir ülke istiyorlar. Kendilerine yük olmayacak ancak karşılarında da dik durabilme cesareti gösteremeyecek, pısırık, ürkek, öz güvensiz bir Türkiye hayal ediyorlar. Eskiden olduğu gibi bir mektupla ya da telefonla hizaya getirebilecekleri bir Türkiye'nin hasretini çekiyorlar. Mazlum ve mağdurlara sahip çıkan değil, önceden olduğu gibi borç alan, IMF kapılarında avuç açan bir Türkiye görmek istiyorlar." şeklinde konuştu.

Erdoğan, "Ülkemize yönelik dozu giderek artan tehdit dilinin, uluslararası basında yürütülen karalama kampanyalarının motivasyon kaynağı budur. Yoksa, Doğu Akdeniz'e kıyısı dahi bulunmayan Fransa, ülkemizin oradaki sondaj faaliyetlerinden neden rahatsızlık duysun? Bizim daha önce ne sondaj gemimiz vardı ne de arama noktasında gemimiz vardı. Ne yapıyorduk?

Sağdan soldan kiralıyorduk. Onlarla bu işi yapmaya çalışıyorduk. Ama şimdi bizim 4 tane gemimiz var. 2'si sondaj, 2'si arama. Bazen bize fedailik yapıyorlar. Biz de bütün bu noktada, Deniz Kuvvetlerimiz ile oralarda yerimi alıyoruz, aramaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

"KUZEY KIBRIS'TAKİ KARDEŞLERİMİZİN HAKKINI, HUKUKUNU KİMSEYE YEDİRMEYİZ"

Erdoğan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Fatih sondaj gemisinin personeline tutuklama kararı çıkarmasıyla ilgili ise, "Biz de onlara dedik ki 'Sıkıyorsa gelin alın.' Alamayacaklar, buna güçleri yetmez. Çünkü biz Türkiye'yiz, biz Türküz. Buna fırsat vermeyeceğiz. Şu anda gemilerimiz bölgede. Diğerleri de gidiyor. Dördü de bölgede çalışmalarını sürdürecek. Bu çalışmaları kararlı bir şekilde yapacağız. Kuzey Kıbrıs'taki kardeşlerimizin hakkını, hukukunu kimseye yedirmeyiz." dedi.

"SEN KİMSİN DE BİZE 'ÇEKİLSİN' DİYORSUN"

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un "Türkiye oradan çekilsin" açıklamasıyla ilgili konuşmasında Erdoğan, "Sen kimsin de bize 'Çekilsin' diyorsun. Sen, burada kıyıdaş mısın? Değilsin. Senin burayla bir alakan var mı? Yok. Ama Türkiye, bırak buraya kıyıdaş olmayı, Kıbrıs'ta garantör ülkedir. Burada Yunanistan konuşabilir, İngiltere de konuşabilir. Niye? Garantör ülkedirler ama sen konuşamazsın. Senin bir şirketin varmış. Senin şirketin de şirketin kadar konuşur. Daha ileri gidemez. Total. Ama biz işin içindeyiz. NATO üyesi Yunanistan'ın S-300 alması sorun olmazken, Türkiye'nin S-400 edinmesi karşısında niçin bu kadar gürültü koparıyorlar? Bu da manidar. O da Rus füzesi, bizim aldığımız S-400 de Rus füzesi. Bulgaristan S-400 alıyor ses yok ama Türkiye için var. Slovakya, ses yok ama Türkiye için var. Kusura bakmayın. Biz de savunma noktasında her türlü tedbirimizi alıyoruz ve alacağız." şeklinde konuştu.

"ER YA DA GEÇ YANILDIKLARINI ANLAYACAKLARDIR"

Erdoğan, "Sözüm ona dünyaya demokrasi dersi verenlerin, 251 insanımızı şehit eden FETÖ'cülere sahip çıkmasının makul, mantıklı bir gerekçesi olabilir mi? Suriye'deki PKK teröristlerini, özgürlük savaşçıları olarak pazarlamanın, parlatmanın başka ne anlamı olabilir? Biz, bağımsızlığımızı birilerinin ihsanına, lütfuna borçlu değiliz. Biz, masa başında yapılan kirli pazarlıklarla değil, cenk meydanlarında yapılan gazalarla kurulan bir devletiz. Biz, bedelini aziz şehitlerimizin kanlarıyla ödediğimiz zaferlerin üzerinde yükselen bir ülkeyiz. Bin yıldır bu topraklardayız, Anadolu'dayız. Tarihimiz boyunca görmediğimiz ihanet, yaşamadığımız saldırı kalmadı. Feleğin çemberinden, akrebin kıskacından geçerek bugünlere geldik. Bu milleti hafife alanlar, bir mektupla, bir beyanla Türk milletini hizaya getirebileceklerini zannedenler er ya da geç yanıldıklarını anlayacaklardır. Açık ve net söylüyorum, Doğu Akdeniz'de Kıbrıs Türkleri'nin hak ve menfaatlerinin takipçisi olmaktan bizi hiç kimse alıkoyamaz. Gerekirse baş veririz ama hukuksuzluk karşısında asla başımızı eğmeyiz." diye konuştu.

"O İŞ BİZİM İÇİN BİTMİŞTİR"

Gittiği Tacikistan'a gittiğinde devlet başkanlarıyla görüşmeler yaptığını söyleyen Erdoğan, özellikle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile S-400 konusunda yaptıkları görüşmeyle, buradan geri adım atmanın mümkün olmadığını açıkça söylediklerini bildirdi.

Erdoğan, "O iş bizim için bitmiştir, o dosya bizim için kapanmıştır ve çok kısa bir zaman içerisinde de siparişlerimizi inşallah alacağız. Amerika bize patriot vermek istiyorsa buyursun, versin. Gerçi bunlar teröristlere bunları ücretsiz veriyorlar, bedava veriyorlar. Biz bunlardan paramızla istedik. Obama döneminden beri istiyoruz. Vermediler. Hep 'Kongre müsaade etmiyor' dediler. Kusura bakmayın, biz de başımızın çaresine bakacağız. Biz ekonomide, ticarette, üretimde dışa bağımlı olmak istemediğimiz gibi savunma sanayinde de dışa bağımlı bir ülke olmak istemiyoruz. Ortak üretim teknoloji transferi ve tecrübe paylaşımını içermeyen hiçbir projede yer almaz, bu tarz projelere milletimizin tek bir kuruşunu dahi harcamayız. Çünkü biz 17 yılda elde

ettiğimiz tüm başarılara bu şekilde imza attık. Silahlı-silahsız insansız hava aracı, Altay tankımızı, Atak helikopterimizi, Fırtına obüslerimizi, roketlerimizi, savaş gemilerimizi, zırhlı araçlarımızı, piyade tüfeklerimizi şu anda biz bu anlayışla geliştirdik." dedi.

"GERÇEK YÜZÜ, KARAKTERİ ORTAYA ÇIKMIŞTIR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi 2023 senesinde dünyanın en büyük 10 ekonomisi yapana kadar durmayacaklarını, son 17 senede olduğu gibi şartlar ne olursa olsun millete verdikleri sözleri yerine getirmenin mücadelesini vereceklerini söyledi.

Erdoğan, "Devletin valisine, Ordu Valisine ne dediğini biliyorsunuz. Hakaret. 'İt' ondan sonra 'hayır.' Görsel medya, yazılı medya hepsi bunu tevsik etti, belgeledi. Şu anda seçim var diye valimiz davasını henüz açmış değil ama davasını açacak. Aynı şekilde polislerimize çok ciddi bir hakaret var. Tabii ki polislerimiz de aynı şekilde bu davayı açacak. FETÖ'den, PKK'ya kadar

insanlarımızın canına kasteden teröristlere kendilerini siper edenler de ne yazık ki işte benzeri zihniyette olanlardır. Ak koyun ile kara koyun belli olmuş, siyaset mühendislerinin parlatmaya çalıştığı şahsın gerçek yüzü, karakteri ortaya çıkmıştır. İnşallah 23 Haziran'da milletimiz engin basiretiyle oyunu kullanacak, İstanbul Binali Yıldırım kardeşim gibi ömrünü ülkeye ve millete hizmete adamış, Fatih'in emanetine sahip çıkacak bir belediye başkanı tarafından yönetilmeye devam edecektir." diye konuştu.

Konuşmanın ardından basına kapalı devam eden programda, Erdoğan, katılımcıların sorularını da yanıtladı.