CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin iştiraklerinden İzDoğa'nın İzdönüşüm Tesisi'nin açılışına katıldı. Açılışta Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, ilçe belediye başkanları, CHP'li milletvekilleri yer aldı. Törende konuşan Kılıçdaroğlu, "Benim gündemimde olan kim? Ya da konu. Büyük kentte şunu görürüm. Bir çekçeki vardır, çöplerden kağıt plastik toplar. Günün 24 saati çalışır ama sigortası yoktur. İş güvencesi yoktur. Bugün ne kadar kazanacağı belli değildir. Aile yaşamı bile tehlikededir. Bu insanlara hep sahip çıkmak istemişimdir. Bunları örgütlemek istemişimdir. Onların da haklarının olması lazım. Çalışıyorlar, alın teri döküyorlar kazanmaları lazım. Hastalanacak, kendisi ailesi çocukları doktora gidecek. Sağlık harcamalarının çok pahalı olduğunu da biliyorum. Burası eski bir tesis. Başkan burayı önce satın aldı. Buraya büyük bir yatırım yaptı. Yatırım sonrası buraya çöp getiren, karton getiren pek çok insanın bir güvencesi olması lazım. Belediye dediğimiz, o beldede yaşayan herkesin huzurlu olmasını ister. Beldede yaşayan herkesin parka giderken, meydanlarında, caddelerinde gezerken temiz bir kent görmek ister" diye konuştu.

'İNSAN UNSURLARI GÖZ ARDI EDİLMEMELİ'

Çöplerin bir servet olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Bizim çöp diye dışarı attığımız her şeyin aslında bir servet olduğunu bütün dünya biliyor. Bu serveti yeniden ekonomiye kazandırırken insan unsurlarının göz ardı edilmemesi lazım. Sizin işlerinizi yapan kardeşlerimi de gördüm. Ben beşli çetelerin, baronların adamı değilim. Ben sizin yanınızdayım. Alın teri döken çalışanların yanındayım. Bu ülkede herkesin karnı doyduğu zaman huzur gelir bu ülkeye. Herkesin karnı doymadığı bir ekonomik neoliberal düzeni asla kabul etmiyorum. Altta kalan ezilsin, üstte kalan zenginleşsin. Sosyal devletin temelinde herkesin karnının doyması vardır. Devletin sosyal olması için sizin hak ettiğiniz emeğin karşılığının verilmesi lazım. Tunç Başkan'ın attığı adım son derece değerlidir. Güzel evlatlarınız var. Elbette beklentileri var. Cep telefonları, tabletler isteyecekler. Tatil yapmak isteyecekler. Bu tesis yeniden alınıp, inşa edilmenin ötesinde bir anlayışı da yeniden inşa ettiği için bizlerin açısından son derece değerlidir."

'HİÇBİR ÇOCUĞUN YATAĞA AÇ GİRMEDİĞİ TÜRKİYE'

Belediyenin sorumluluklarına değinen Kılıçdaroğlu, "Beldeye hizmet ediyorsa sadece caddesini parkını yapmak değil o beldede yaşayan insanların huzurunu sağlamak zorundadır. Belediye başkanı arkadaşlarıma şunu söylüyorum. Bulunduğunuz kentte hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye'yi inşa edeceksiniz. Bugün Neşet Ertaş'ın ölüm yıl dönümü. Anadolu'nun yetiştirdiği bir değer. Sazıyla ve sözüyle hepimizin yüreğinde taht kuran bir halk ozanı. Onun yaşadığı dramlar hepimizin malumu. Giderken sazını, sözünü bıraktı. Bu topraklar mübarek topraklar. Bu topraklarda herkesin huzur içinde yaşamasını isterim. Beraber olursak bu huzuru taçlandırmış oluruz" ifadelerini kullandı.

'ÖNEMLİ BİR KİLOMETRE TAŞI'

Döngüsel kültür kavramının bazı temel ilkeler üzerinden yükseldiğini ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise şöyle dedi:

"Uyum ilkesi doğamızla, birbirimizle, geçmişimizle uyumu kapsamaktadır. İzmir'de uyum içinde bir kent yaşamı kurmak önceliğimiz. Biz İzmir'i doğanın döngülerinden bağımsız bir beton yığını olarak büyütmüyoruz. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz İzdönüşüm Tesisi, doğayla uyumlu döngüsel bir şehir olmamız için önemli bir kilometre taşı. Belediye şirketimiz İzDoğa ve İklim Değişikliği Sıfır Atık Daire Başkanlığı ortaklığıyla yürütülen projeye dört ilçemiz katıldı. Toplam 800 ambalaj atığı kutusu sıfır noktasında hizmet vermeye başladı."

'ONLARIN YAPAMADIĞINI, BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ YAPIYOR'

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, İzmir'in Gaziemir ilçesindeki Aktepe Emrez Kentsel Dönüşüm Alanı'nda birinci etabın temel atma törenine katıldı. Törende CHP'li gençler Kılıçdaroğlu'nu 'Yürü bildiğin yolda gençlik daima yanında', 'Seninle mezara biz' yazılı pankartlarla karşıladı. Dönüşümde mahalle kültürünün yaşatılması gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Bir kente yakışır bir yaşam standardını yakalamak lazım. İzmir'in bir deprem bölgesi olduğunu hepimiz biliyoruz. Acılar yaşandı bunun farkındayız ve bu acıların dinmesi gerektiğini de biliyoruz. Mahalle kültürünün de yaşatılması lazım. İnsanları bir yere göndererek, onlara farklı yerlerden konut vererek o kültürü yok edemezsiniz. Kültür, mahallenin temel motiflerinden birisidir. Kentsel dönüşüm yapılırken bir güvencenin olması lazım. Kişinin güven içinde 'Benim evim yıkılıyor ama güven içinde daha güzel konuta sahip olacağım' demesi lazım. Geçmişte bunların acıları yaşandı. Fikirtepe olayı Türkiye için unutulacak olay değildir. İnsanların evleri yıkıldı. Müteahhitle ev sahipleri karşı karşıya geldi. İnsanlar perişan oldu. Hala perişanlığı yaşıyorlar. Bizim belediye başkanlarımız böyle bir atmosfere izin vermediler. Sizin muhatabınız belediye. Güven, bu işin temel noktalarından birisidir. 'Başkan 'İnşallah anahtar teslimini beraber yaparız' dedi. Niye yapmayalım? Zamanında bitirsin, söz veriyorum geleceğiz. Anahtar teslimlerini yapacağız. Belediye başkanlarımıza engeller çıkarıyorlar. Bir sürü engel. İş yapmasınlar, diye. Belediye başkanlarıma söyledim. 'Asla mazeret üretmeyeceksiniz, bütün engelleri aşacaksınız ve vatandaşa hizmet edeceksiniz' dedim. Büyükşehir Belediye Başkanımız da 'Biz mazeret makamı değiliz' dedi. Bütün belediye başkan arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum. Onların yapamadığını, belediye başkanlarımız yapıyor ama AK Parti'li vatandaşların yaşadığı yerlerde büyük sıkıntılar var. Türkiye'nin neresinde olursa olsun bütün vatandaşların sorunlarına kilitlenip çözeceğiz."

'MERAKIM VATANDAŞIN GÜLER YÜZÜNEDİR'

İzmir milletvekili olduğu için gurur duyduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Sizlere hizmet etmek, sizlerin sorunlarını parlamentoda dile getirmek benim görevlerimden birisidir. Siz ne kadar huzur içinde yaşarsanız biz de o kadar memnun oluruz. Her evde huzurun, bereketin olması için mücadele edeceğim. Ben saraylara meraklı olan birisi değilim. Benim için merak alanı vatandaşın evi, sofrası, güler yüzüdür" dedi.

'YAŞLI YAPI STOĞU TEMEL SORUNLARDAN BİRİ'

İzmir'in yaşlı yapı stoğunun temel sorunlardan birisi olduğunu ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de "Yarım yüzyılı aşan bir sürede oluşmuş bu plansızlığı düzenlemek gerçekten kolay değil. Bu sorunu çözmek için, her İzmirlinin hak ettiği güvenli ve sağlıklı konutlara kavuşmasını sağlamak için altı bölgede, 248 hektarlık alanda çalışıyoruz. Gaziemir, Ege Mahallesi, Uzundere, Ballıkuyu, Çiğli Güzeltepe ve Örnekköy'de İzmir'in dönüşümünü adım adım gerçekleştiriyoruz. Genç bir İzmir inşa etmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Gaziemir'de, Kentsel Dönüşüm Alanı'nın bugün temelini attığımız birinci etabı, konut ve iş yerlerinin bulunduğu yedi bloktan oluşuyor. Yaklaşık 151 milyon liralık bedelle, 39 bin metrekare alanda 275 konut ve 15 iş yerinin yapılacağı ilk etap tamamlandığında, vatandaşlarımız depreme dayanıklı ve sağlıklı konutlara kavuşmuş olacak. İzmir'in en güzel mahallelerinden birini burada kuracağız" diye konuştu.

'BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İZMİR'DE KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN SİGORTASIDIR'

Kentsel dönüşüm çalışmalarında üç temel ilkenin benimsendiğini belirten Soyer, "Birincisi yerinde dönüşüm. Biz aynı zamanda İzmirlilerin, dönüşüm sonrası mahallelerinden kopmasına razı gelmiyoruz. Bu nedenle ikinci ilkemiz, her bir vatandaşımızın rızasını almak. Yüzde yüz uzlaşıyla dönüşüm yapıyoruz. Son olarak tüm bu süreci İzmir Büyükşehir Belediyesi güvencesi ve garantörlüğü ile yürütüyoruz. Vatandaşlarımız teker teker tapularını belediyemize teslim ediyor. Biz de tüm süreci açık ve şeffaf bir şekilde vatandaşlarımızla birlikte yürütüyor ve evlerini inşa edip anahtarlarını teslim ediyoruz. Büyükşehir Belediyesi İzmir'de kentsel dönüşümün sigortasıdır. Biz kentsel dönüşüm yaptığımız yerlerde evleri yıkarken, ruhları incitmiyoruz. Daha iyisini hep birlikte inşa ediyoruz" dedi. 

 'KENDİMİZİ MAZERET MAKAMI OLARAK GÖRMEDİK'

İzmir'de 30 Ekim depremi sonrasında çok sayıda yapının hasar gördüğünü hatırlatan Soyer,  "Devlet desteği alamayan orta ve az hasarlı binalarda yaşayan vatandaşlarımızdan gücü yetenler kendi imkanlarıyla dönüşüm süreçlerini başlattı. Fakat bu imkana sahip olmayan vatandaşlarımız ne yapacağını bilemeden, kaygı ve endişe içerisinde kaldı. Fakat biz kendimizi hiçbir zaman mazeret makamı olarak görmedik. Koşullar ne olursa olsun bizim görevimiz icraat makamı olmaktır. Hele hele konu anayasal güvence altında olan konut ve barınma hakkı ise meseleyi elimiz kolumuz bağlı seyredemezdik. Birçok alanda uyguladığımız kooperatifçilik modelini 30 Ekim depreminden sonra zor durumda kalan vatandaşlarımız için devreye aldık. Gördük ki insanlarımız güvenebileceği, sırtını dayayabileceği bir kamu yönetimi anlayışına susamış." diye konuştu.

Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda da kentsel dönüşüm projesinde emeği geçen herkese teşekkür ederek dönüşüm projesinin başlaması nedeniyle mutlu olduğunu ifade etti.

CHP lideri  Kılıçdaroğlu programlarının ardından kentten ayrılmak üzere Adnan Menderes Havaliman'na geçti.