CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir programı kapsamında Mobilya Akademi Açılış Töreni'ne katıldı. Programda CHP liderinin yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ve CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter yer aldı.

Törende konuşma yapan Kılıçdaroğlu, esnafın sorunlarını çözmek için her türlü çalışmayı gerçekleştirmeye hazır olduklarını ifade etti.

'ESNAFA DEĞER VERMEMİZ LAZIM'

Kredi faizlerinin silineceğini belirten Kılıçdaroğlu, "Sizin aldığınız kredilerin faizlerini ilk bir haftada tamamen sileceğiz. Esnaf zaten bitmiş bir de faiz mi alacağız? Ana parayı makul taksitlerle alacağız. Esnafın ayağa kaldırılması lazım. Esnaf ayağa kalktığı takdirde, Türkiye ayağa kalkacaktır. Esnafa değer vermemiz lazım. Esnafı büyütmemiz lazım. Esnafın gelir elde etmesi lazım. Esnafların bir muhatabı yok. Bunun çözümü Esnaf Bakanlığı olmalıdır. Bir siyasi sorumluluğun olması lazım. Türkiye'de bu yok. Bunu beraber yapacağız. Gücümüzü sizden alarak yapacağız. Var olan sorunlar akılcı politikalarla çözülecek. Şikayeti hangi bakanlığa yapıyorsunuz? Havaya yapıyorsunuz. İsteriz ki bunu parlamentoda görev yapan 600 milletvekili de bilsin. Milletvekili ortaklaşa esnafın sorununu çözmek için bir şeyler yapsın. Siyaset var olan sorunları çözmek için vardır" ifadelerini kullandı.

'ÖLMEYECEK BİR ALANDIR'

Marangozluk mesleğinin önemine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "Marangozluk çok değerli bir meslek. Çocukluğumda 'Acaba ben de marangoz olabilir miyim?' diye merak ederdim. Hayatımda hep ukde olarak kaldı. Çok güzel ve yaratıcılığı güçlü olan bir meslek. Bu alan ölmeyecek bir alandır. Bir bina yapıyorsanız kapısı, penceresi gerekiyorsa bunu marangoz yapacaktır. Bu mesleğin kendisini yenilemesi ve büyütmesi lazım. Modern aygıtlarla büyütülmeli. Bunun için de bir akademiye ve düşünen insanlara ihtiyaç var. Bütün bunları ancak bu tür merkezlerde yapabilirsiniz. Esnafların piri Ahi Evran var. Ahlaki kuralları bize öğretenlerin başında o gelir. Çoğumuz unuttuk. Niye unuttuk? İster sanatçı, ister mobilyacı isterse başka bir alandan olsun. Onun bu topraklardaki değerini siyaset kurumu yeteri kadar içselleştirmiş değil" dedi.

'ESNAF PANDEMİDE BÜYÜK SIKINTI ÇEKTİ'

Esnafın pandemi döneminde büyük sıkıntı çektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bu sıkıntının getirdiği mali yükü bari eşit paylaşalım. En büyük haksızlığın yaşandığı dönem bu dönem oldu. Her şey zamanında çözülecek. Az kaldı. Herkesin kazanacağı ortamı yaratmak planlamayla olur. Devlet Planlama Teşkilatı kapatıldı. Niye kapatıldı? Geleceğimizi niye planlayamıyoruz? Biz bütün OSB bölgelerinde güzel okullar açacağız. Teknoloji liseleri açacağız. Ara eleman yetiştirmemiz lazım. Bütün ülkede herkes üniversite mezunu. Herkes bir masa sandalye istiyor, makamım olsun diyor. Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Bir devlet bir kişiye teslim edilemez. Zaman zaman Osmanlı'ya vurgu yaparlar. Osmanlı'da da bir kişiye teslim edilmiş değildir. Vezirler vardır. Sistem vardır. Yakın bir süre sonra bütün millete nefes aldıracağız. Belediye başkanlarımız, esnaf kardeşlerimizin emrindedir. Bir sorun olduğu zaman ilk başvuracağınız belediye başkanlarımızdır. Sizin sorununuzu çözmek ise bizim boynumuzun borcudur" dedi.

'MARANGOZLAR CAMİASINA NEFES ALDIRACAK'

Programda konuşan İzmir Mobilyacılar ve Marangozlar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Özkoparan, projeye katkı koyan herkese teşekkür ederek, "Bizim arkamızdan gelen nesil artık tükendi. Yetiştirecek eleman bulmakta büyük sıkıntı yaşıyoruz. Binamızın sektörümüze, İzmir'imize hayırlar getirmesini ümit ediyoruz" dedi.

İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Mutlu ise "Pandemi dünyadaki tüm düzeni bozdu. Pandeminin sıkıntısını çeken biz olduk. 5 yıldızlı oteller açıldı, bizim lokantalarımız kapandı. Toplumun bel kemiği olan esnaf teşkilatı pozitif ayrımcılığı çoktan hak etti. Binamızın marangozlar camiasına nefes aldıracağını düşünüyorum" dedi.

Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu da "Karabağlar, İzmir'de mobilyanın başkentidir. Bu sektördeki sorunlara çareler arıyoruz. Bu akademi, sorunlara çözüm olacak. İzmir Valiliği de bu okula katkı koyacak. El birliğiyle birçok sorunun aşılacağını görüyoruz" dedi.

KILIÇDAROĞLU İLE GÖRÜŞTÜLER

Mobilya Akademi'nin açılışının ardından Kılıçdaroğlu, Atatürk Gençlik ve Spor Merkezi Temel Atma Töreni'ne katıldı. Kılıçdaroğlu, tören alanında Uzundere Kentsel Dönüşüm Projesi mağdurlarının protestosuyla karşılaştı. Ellerinde 'Tunç Soyer'den hukuk adalet istiyoruz', 'Uzundere burada Tunç Soyer nerede?', 'Tunç Soyer bizi muhatap almıyor' yazılı dövizlerle Kılıçdaroğlu'na seslenen mağdurlar, 9 yıldır tamamlanamayan projeyle ilgili İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in kendilerini dinlemediğini ileri sürdü. Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşen gruptan Eray Uslu, tamamlanmayan projenin bir an önce tamamlanacağına dair söz aldı. Eray Uslu, "Kentsel dönüşüm İzmir'de hüsrana uğradı. 5 etaptan oluşan projenin iki etabı yapıldı ancak gerisi yapılmadı. Tunç Başkan ise bununla ilgilenmedi. Uzundere Kentsel Dönüşüm, Türkiye'nin ilk kentsel dönüşüm projesi olarak lanse edilen projesiydi ancak sekteye uğradı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bize basının önünde bu dönüşümün bir an önce bitirileceğine dair söz verdi. Biz kendisine güveniyoruz. 9 yıldır yapılmayan projenin bir an önce bitmesini istiyoruz. 40 senelik komşularımızın 3'te biri yeni dairelerde oturuyor. Diğerleri oturamıyor" diye konuştu.

KARABAĞLAR'DA TOPLU AÇILIŞ TÖRENİ

Karabağlar ilçesinde Atatürk Gençlik ve Spor Merkezi Temel Atma Töreni ile Karabağlar Belediyesi Toplu Açılış Töreni'nde konuşan Kılıçdaroğlu, "Belediye başkanlarımız sizlere hizmet etmek için ellerinden gelen bütün çabayı gösteriyorlar. 'Sakın şikayet etmeyeceksiniz. Bütün engelleri aşıp İzmirlilere hizmet edeceksiniz' dedim. Hepinizin önünde bütün belediye başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Türkiye'nin çözülmeyecek bir sorunu yok. Her sorunu kararlılıkla çözeceğiz. Çok daha güzel bir Karabağlar ortaya çıkacak" dedi.

'SPORUN VE GENÇLİĞİN KALBİ'

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise, "Bugün temelini attığımız Atatürk Gençlik ve Spor Merkezi'miz, Karabağlar ilçemizde sporun ve gençliğin kalbi olacak. Gençlerimiz burada arzu ettikleri etkinlik ve eğitimlere katılacak. Karabağlar Belediyesi ile birlikte yaptığımız bu yeni yatırım, 31 bin 280 metrekare alan üzerine kuruluyor. Projenin sözleşme bedelinin yüzde 70'i olan 62 milyon lirayı, İzmir Büyükşehir Belediye'miz tarafından karşılanıyor. Karabağlar Atatürk Gençlik ve Spor Merkezi kapsamında 3 bin seyirci kapasiteli stat, yarı olimpik yüzme havuzu, açık spor alanları, kapalı spor salonları ve 9 bin metrekarelik yeşil alan yer alacak. Engelli vatandaşlarımızın erişimine en uygun şekilde tasarlanan tesisin yapımını iki yılda tamamlayacağız" dedi.

Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu ise, "Birçok projeyi tek tek hayata geçireceğiz. Bunun için mütevazı bütçemizi en iyi şekilde değerlendirerek, kuruşu hesaplayarak yol almaya çalışıyoruz" açıklamasında bulundu.

'EKMEĞİMİ İSTİYORUM'

Karabağlar Belediyesi'nde çalışırken görevden alındığını ileri süren bir kadın, Kemal Kılıçdaroğlu'na, konuşmasını okunan öğle ezanı nedeniyle ara verdiği sırada seslenerek, "Ben işimi, ekmeğimi istiyorum Başkanım. 16 aylık maaşımı alamadım" dedi. Kadınla, CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan konuştu.

TÜRKİYE MUHTARLAR BULUŞMASI'NA KATILDI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Karabağlar Toplu Temel Atma programı sonrası Fuar İzmir'de düzenlenen Türkiye Muhtarlar Buluşması'na katıldı. Türkiye'nin 78 ilinden 366, İzmir'in tüm ilçelerinden 1150 olmak üzere toplam 1516 muhtarın katıldığı programda konuşan Kılıçdaroğlu, 105 maddeden oluşan muhtarlık temel kanunu taslağı hazırladıklarını söyledi.

Muhtarlara seslenen Kılıçdaroğlu, "Muhtarlık kurumu ne kadar değerli? Siyaset bu kuruma yeterli önemi veriyor mu? Sizin adınıza ben söyleyeyim; değeri de vermiyor, önemi de vermiyor. Sadece 'muhtarlar değerlidir' diyerek alkışlarsak, bunun altı boş olur. 82 kanun tüzük ve yönetmelik ile 354 maddede 'muhtar' adı geçer. O maddelerin ne olduğunu ne siz bilirsiniz ne ben bilirim. Bir tane temel muhtarlık kanunu yok. Bizim temel muhtarlık kanununa ihtiyacımız var. Görev, yetki ve sorumluluk belirlenmeli. Bunu yaptık. 105 maddeden oluşan muhtarlık temel kanunun taslağını hazırladık" dedi.

'TÜRKİYE'Yİ YÖNETMEYE TALİBİZ'

Muhtarlık sisteminin değişmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Sizin birleşik oy pusulanız yok. Bu siyaset kurumunun muhtarlığa değer vermediği anlamına gelir. Eğer birleşik oy pusulası olsa, herkesin adı ve fotoğrafı olur. Belediyelerin binaları vardır. Muhtarların büyük bir kısmının binası yoktur, derme çatma bir yeri vardır veya kiralıktır. Bizim bazı belediyelerimiz, tek tip muhtarlık evi yaparak teslim etti. Sizin bir bütçeniz yok. Çünkü siyaset kurumu size önem vermiyor. Sizin bir bütçenizin olması lazım. Bütçe aynı zamanda denetim demektir. Fakir bir ailenin çocuğu başka şehirde üniversite kazanıyor. Otobüs bile yok. Bakana, milletvekiline ulaşamaz. En rahat ulaşabileceği kişi, muhtardır. Muhtar, doğrudan doğruya kendi mahallesinde bulunan kişinin sorunlarına çözüm üreten bir pozisyondadır. Bunu ilk dillendirdiğimde 'parayı nereden vereceksiniz muhtara?' dediler. Emlak vergisinin yüzde 1'i, 2'si muhtarlara tahsis edilse ayıp mı olur? Sadece muhtarlık kurumunu değil, belediyeyi de güçlendirmek istiyoruz. Gelişmiş ülkelerde yerel vergileri, yerel yönetimler alır. Hem kaynak vermiyorsunuz hem 'sorunu çöz' diyorsunuz. Dersimize iyi çalışıyoruz çünkü Türkiye'yi yönetmeye talibiz. Adalet, bilgi ve ahlakla Türkiye'yi yöneteceğiz. Yanlış yönetim, insanlarda derin travmalara yol açar" diye konuştu.

'OYUNUZA TALİP DEĞİLİM'

Sosyal yardımların muhtarlık aracılığıyla dağıtılması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Muhtarın politik kimliği de yok. Adıyla seçime girer. Mahallede sevilir. Propagandasını yapar ve seçilir. Bizim inancımızda sağ elin verdiğini sol el görmez. Muhtarda fakirin kaydı vardır. Her muhtar, kendi mahallesiyle ilgili bir karar alınacaksa o meclise katılacak, söz ve karar sahibi olacak. Olayın arka planını muhtar öğrenmiş olacak. Mahalleyle ilgili karar alınıyor ama muhtarın haberi yok. Buna demokrasi diyoruz. Böyle demokrasi olmaz. Belediye başkanı muhtarlarla ortak proje yapamaz. Yaparsa İçişleri Bakanlığı hakkında soruşturma açar. Muhtarlığın bir kamu kurumu olarak görülmesi lazım. Kanunun değişmesi lazım. Türkiye Muhtarlar Birliği yok. Çok kalabalık, yeteri kadar güçlü ancak politik olarak ayrıştığınız için politikacılar bu ayrışmayı kullanıyor. Sizin oyunuza talip değilim. Sizin sorunlarınızı çözmeye talibim. Hiçbir devlet bir kişinin iki dudağına teslim edilemez" ifadelerini kullandı.

'MUHTAR KARAKOLUN BEKÇİSİ DEĞİLDİR'

İkinci bir yüzyılın başladığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "İkinci yüzyılda Türkiye'nin barış içinde büyümesi ve kalkınması lazım. Siyaset, devletin rantını cebine indiren bir kurum değildir. Halk için, fakir fukara için, adalet için çalışır. Devleti, sosyal olmaktan çıkarırsanız büyük yaralar alırsınız. Muhtara ödenek değil, maaş verilmesi lazım. Bu hakkı talep etmeniz lazım. Bir yere sabahın köründe baskın düzenlenecek gelip muhtarı alıp götürüyorlar. Muhtar karakolun bekçisi, postanenin nöbetçisi olmamalıdır. Muhtar onuruyla, şerefiyle seçilmiştir ve görevinin başındadır. Etnik kimlik üzerinden siyasete asla izin vermeyiz ve doğru bulmayız. Herkesin anne-babası şerefi ve onurudur. İnanç üzerinden asla siyaset yapmayız. Hiç kimsenin yaşam tarzına müdahale etmeyiz. Siyaseti sosyal kimlikler üzerinden yapıyoruz. Mesela muhtarlar gibi. Muhtarların sorunlarını dile getiriyoruz, nasıl çözeceğimizi anlatıyoruz. Apartman görevlileri de buna benzer bir durumdur. Memurlar, manavlar sosyal kimliktir. Sosyal kimlikler üzerinden siyaset yapıp hangi meslek grubunun sorunu varsa çözüm üretmemiz lazım" dedi.

'MUHTARLAR HALKIN VİCDANIDIR'

Muhtarları halkın vicdanı olarak gördüğünü belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de şunları söyledi:

"Demokrasi, bireyin içindeki vicdanın birlikte yaşamanın ilkelerine şekil vererek, örgütlü bir topluma dönüşmesidir. Demokrasi 5 yılda bir sandığa gidip oy kullanmaktan ibaret değildir. Demokrasi, her an, her yerde birlikte yaşamanın huzurunu sağlayan düzendir. Muhtarlık müessesesi, bir vicdan örgütlenmesi olan demokrasinin kilit taşıdır. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı için muhtarlık kurumuna dair iadeiitibar politikasını çok somut olarak tarif etmektedir. Bu politikanın gereğini yerine getirmek için merkezi yönetimin yanında yerel yönetimlere de büyük sorumluluklar düşüyor."

İzmir'in 30 ilçesinde muhtarlarla birlikte verimli bir çalışma yürütüldüğünü belirten Soyer, "Muhtarlarımız, bizim icraat rehberimiz. İzmir'de yürüttüğümüz tüm çalışmaların yaşam bulmasında, muhtarlarımızın talep, görüş ve önerileri belediyemize yol gösteriyor" dedi. Konuşmaların ardından toplantının soru cevap bölümü basına kapalı olarak yapıldı.