ANKARA (DHA)- Türkiye’nin başarılı sektörlerinin arasında turizmin yer aldığına vurgu yapan Prof. Dr. İbrahim Birkan, “Turizm, Türkiye’nin petrolüdür. Turizm, genç nüfusu olan ve istihdam sorunu yaşayan ülkeler için ilaçtır” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2019'a ilişkin ikinci çeyrek turizm gelir istatistiklerine göre, yüzde 13,2 artarak 7 milyar 973 milyon 963 bin dolar oldu. Turizm sektörünün şu anda çok iyi durumda olduğuna dikkat çeken Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Birkan, Türkiye’nin en başarılı sektörlerinin başında turizm sektörünün yer aldığını ifade etti.

Prof. Dr. Birkan, ülkelerin rekabet avantajı olduğu alanlarda ihtisaslaşması gerektiğine vurgu yaparak, “Her ülke, her konuda ilerleyemez. Türkiye’nin hangi sektörlerde rekabet avantajı olduğuna baktığımızda en büyük rekabet avantajımız turizm alanındadır. Türkiye dünyada turizmde hatrı sayılır bir yerde. Ancak çok daha iyisini yapabilme potansiyelimiz var. Bunun için şu anki duruma razı değiliz, daha iyisini hak ediyoruz” diye konuştu.

“TURİZM, İSTİHDAM SORUNUNA İLAÇ”

Turizmin en önemli özelliğinin emek yoğun bir sektör oluşu olduğunu dile getiren Prof. Dr. Birkan, “Turizmde diğer sektörlerde olduğu gibi insanların, robotlarla, bilgisayarlarla değiştirilmesi mümkün değil. Turizm işletmecisinde kaliteyi artırmak için daha fazla personel kullanmak, daha yoğun eğitim vermek ve daha kaliteli hizmet vermek gerekiyor. Bu yüzden Türkiye gibi genç nüfusu olan ve istihdam sorunu olan ülkeler için turizm tam bir ilaç. Turizm hem Türkiye’nin cari açığını kapayan, görünmeyen kalemler arasında yer alan en önemli ihracat kalemi hem de en önemli istihdam kalemlerinden biri. Türkiye’nin petrolü turizmdir. Ne mutlu bize ki böyle bir potansiyele sahibiz” dedi.

TURİZM ÖĞRENCİLERİNİN PAZARI DÜNYADIR

Turizm eğitimi alan öğrencilerin istihdam sıkıntısı yaşamayacağına dikkat çeken Prof. Dr. Birkan, turizm pazarının sadece Türkiye ile sınırlı olmadığını ve öğrencilerin pazarının dünya olduğunu söyledi.

Turizm eğitiminde en önemli şartın yabancı dil olduğunu belirten Prof. Dr. Birkan, sözlerine şöyle devam etti:

“Üniversitemizde bu eğitim İngilizce olarak veriliyor ve bu büyük bir avantaj sağlıyor. İngilizce’nin yanında eksantrik dediğimiz Türkiye’de de faydası olan İspanyolca, Portekizce, Arapça, Çince, Rusça gibi lisan öğretilmesini öneriyoruz. Türkiye’de turizmde ilk akreditasyon alan bölüm olduk. İlk yaptığımız iş, müfredatımızı değiştirmek ve sektörün istediği şekilde müfredatı yeniden yapmak oldu. Sektörle iş birliği yaparak mevcut müfredatımızı onlarla tartıştık ve buna göre düzenledik. Bu bakımdan üniversitede okuyan öğrencilerimiz turizmde akredite olan ilk bölüm olmanın avantajını yaşıyorlar. Türkiye’deki üniversite sayıları gittikçe artıyor. Üniversitelerin kaliteli olması için de en önemli adımlardan biri akredite olmaktır. Türkiye’de şuandaki üniversite bölümlerinin ancak yüzde 6’sı akredite. YÖK’ün bunu yüzde 24-30’a çekmek gibi bir hedefi var. Akredite olmak büyük avantaj ancak çok da büyük bir sorumluluk. Aranan asgari şartları sağlamanız gerekiyor.”

DÜNYADA ÜST DÜZEY KALİTELİ ELEMAN SIKINTISI VAR

Eskiden üst düzey otellerde bile çoğu yetkilinin yabancı olduğunu hatırlatan Prof. Dr. İbrahim Birkan, dünyada turizmde üst düzey kaliteli eleman sıkıntı olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Birkan, “Artık Türkiye’deki uluslararası otel zincirlerinin müdürlerinin bile büyük kısmı Türk. Yurt dışında bir çok otelin genel müdürleri de artık Türk. Gençlerimizin motive edilmesi lazım. Eski öğrencilerim Türkiye ve Türkiye dışında uluslararası büyük otel zincirlerinde genel müdür olarak çalışıyorlar. Dünyada turizm de üst düzey kaliteli eleman sıkıntısı var. Bunu karşılayabilmek için iyi bir eğitim almış olmak, iyi bir lisan bilmek, sektörle iç içe eğitimi tamamlamak daha sonra da en alttan başlayarak yükselmek ve en tepeye kadar süratle çıkmak mümkün. Türkiye turizmde çok daha iyi günleri görecektir. Bu da Türkiye’deki cari açığın, istihdam sorununun giderilmesinde önemli bir yer tutacaktır” diye konuştu.