ERZURUM - Çeyrek asırdır Doğu Anadolu Bölgesi'nde tarihi ve arkeolojik araştırmalar yaparak bölgenin taşını, toprağını, insanını, köpeğini, hayvanlarını ve kuşlarını, böceklerini fotoğraf ve video kaydına aldıklarını aktaran Prof. Dr. Alpaslan Ceylan, Doğu Anadolu'da başlayan ve Orta Asya'da devam eden çalışmalar sırasında yaklaşık 400 bin kilometre yol kat ettiklerini belirtti. Bu araştırmada yaklaşık 500 binin üzerinde bir envantere sahip olduklarını kaydeden Ceylan, "Bunun için de çalışmalara başlarken Anadolu'nun erken dönemiyle ilgili bulgular arasında Türklere ait bulgular ortaya çıkmaya başladı. Anadolu'daki erken dönem Türk varlığının nereye kadar vardığını incelemeye başladık. Genellikle batılı bilim adamları bize 1071'de gelerek yerleşmeye başladığını söylemekte. Bizim yaptığımız bilimsel ve kaynak çalışmalarda Türkler'in Anadolu'ya erken dönemde geldiğini ortaya koyduğunu gördük" dedi.

KİMMERLER VE İSKİTLER

Anadolu ve İran yaylasında Kimmerler ve İskitler olmak üzere iki Türk devletinin M.Ö. devlet kurduklarını bu topraklarda yaşadıklarını belirlediklerini söyleyen Prof. Dr. Alpaslan Ceylan,

"Onların izlerini takibe başladık. Bu çalışmalar sırasında baktık ki Anadolu tarihini tanımlayabilmek için sadece Anadolu'yu bilmek yeterli değil, bunun için İran yaylasını Kafkasları, Gürcistan'ı bilmek lazım. Çalışmaları Kafkaslara yaydık. Erken dönem Türk izlerinin buraya gelişi biri güneyden diğeri kuzeyden olmak üzere iki ana kaynaktan oluyor. Bu coğrafyayı tanımayınca Anadolu'yu tanımak mümkün olmayacaktı. Baktık ki Kafkaslar geçiş bölgesi. Daha geriye gitmek lazım diyerek Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan'da çalışmak lazım. Oralarda da çalışmaya başladık. Daha geriye gitmek lazım diye düşündük. Moğolistan'da, Anadolu'da bulduğumuz kaya resimlerinin erken örneklerinin Moğolistan'da olduğunu belirledik. Doğu'dan başladığımız serüvenimiz bizi orta Asya'ya Moğolistan'a götürdü. Bölgedeki kültür ve tarih varlıklarının Anadolu ile nasıl bağlantısı olduğunu incelemeye başladık. Anadolu'da tespit ettiğimiz kaya resimler, kurganlar, koyun ve koç heykeli dahil olmak üzere yeniden değerlendirmek gerekti. Böylece Türkler'in Anadolu'da varlıklarının 1071'de başlamadığı kesinleşmiş oldu. Yaptığımız araştırmalar doğunun kaya resimleri açısından zengin olduğunu gösterdi. Kars'ın Kağızman ilçesindeki Geyikli Tepe'de, Göktürk harfleriyle yazılmış kitabeler de tespit ettik. Artık Türk tarihin Anadolu'dan yeniden yazmak gerektiğini inanıyoruz. Bu sonuçları da önümüzdeki yıl çıkacak kitapta ele aldık ve her yıl yeni bulgularla karşılaşıyoruz" diye konuştu.

'25 YILDIR ÇALIŞIYORUZ'

Anadolu'da başlayıp, Kafkaslar, Orta Asya ve Kırgızistan'dan sonra şimdi de Moğolistan'da devam tarihe adanmış bir ömür olduğunu ifade eden Ceylan, "Biz tatil yapmayı bilmiyoruz. Dağda, taşta araştırma yapıyoruz. Altı kişilik ekiple bazen devletin, bazen kendi imkânlarımızla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Önemli olan Türk tarihini, Türk bilim adamlarının ortaya koyması, objektiflikten uzaklaşmadan, hamaset yapmadan ortaya koyabilmesidir. Yapmış olduğumuz çalışmaların bir kısmını Türk Tarih Kurumu'nun düzenlemiş olduğu Türk Tarih Kongreleri’nde yayınlamıştık. Şimdi hepsini toplayarak 25 yıllık çalışmanın ürününü tarih kurumuna Doğu Anadolu'da 'Erken Dönem Türk İzleri' kitabı olarak takdim edeceğiz. 2020 yılında da kitap olarak çıkacağına düşünmekteyiz. Erken dönem Türk tarihinin Anadolu'da milattan önce birinci binde kurulmuş iki tane devletimiz var. Daha öncesine de ulaştık biz. Milattan önce ikinci binden itibaren Anadolu Türk varlığını rahat olarak söyleyebiliriz. Bilimsel olarak bunun detayları çıkacak kitapta yer alacak" dedi.