Pandemi sürecini nasıl geçiriyorsun? Bu süreçte neler yaptın?
Barış Baktaş: Aslına bakarsanız en iyi işlerimi pandemi sürecinde yaptım. Dolu dolu ve güzel bir süreç geçti, güzel işlere imza attık,güzel dostlar, güzel insanlar tanıdım.
Tam anlamıyla mesleğe adım attığım esas yılım 2020 oldu diyebilirim. Tabi ki üzücü bir durum oldu tüm dünya bu virüsten fazlasıyla etkilendi, ne acı ki çoğu sektör de insanlar da kötü durumlara düştü.
Ama inşallah bu günler de geçicek ve düzelecektir buna tüm kalbimle inanıyorum.
Bu dönemde yaptığım işler sırasıyla şöyle;
“Öldüm” adlı tekli çalışmamı dinleyiciye sundum, tamamen kendi imkanlarımla yaptığım bir işti, o dönemde memleketim Batmandaydım ve klibi köyümde yeğenlerimle çektim öyle söyleyim, ama ilk işin günahı olmaz hiç yapmamaktan fazlasını yapmış olmak bile güzel bir şey diye düşünüyorum.
Ardından yakın bi tarihte benim için en değerli proje olan “Ceberruh” adlı korku sinema filminde başrolde Koray karakterine hayat verdim.
Kısa bir vakit çektikten sonra İran yapımı Farsça “Askhe Khoda” Türkçe “Tanrı’nın Gözyaşı” anlamına gelen yabancı bir sinema filminde başrolde Burak karakterini canlandırdım. Güzel bir deneyimdi, tek sıkıntımız dil farklılığıydı o yüzden genelde karşımdaki oyunculardan oyun alamadan oynadım bu da beni biraz zorladı açıkçası ama güzel bir deneyim oldu İranlı kardeşlerimizle aile gibi olduk ve nihayetinde o zorlu süreç bir şekilde bitti güzel bir iş çıktığını düşünüyorum onlara da ayrıca selamlar diyelim burdan.
Sonrasında TRT’ nin “Savaşın Efsaneleri”projesinde yine başrolde Kral V. Henry karakterine hayat verdim bu da benim için çok güzel bir projeydi.
Alp Keskin arkadaşımla bir cover şarkı çıkardık mesela.
Çok yakında da sözü müziği bana ait olan “Tutamıyorum” adlı single’ı sayın Zeki Sincar’ ın müzik şirketiyle birlikte dinleyiciye sunacağız. kendisi de aynı zamanda “Ceberruh” adlı filmimizin yapımcısıdır ona da saygılar selamlar olsun.
Dediğim gibi pandemi dönemi benim için güzel işlere adım attığım bir dönem oldu.
Umarım bu dönemi en kısa zamanda atlatırız diyelim.
Barış Baktaş Kimdir? Öncelikle kendinden bahseder misin?
Barış Baktaş: Ben 12.02.1997 tarihinde Batmanda dünyaya geldim.
İlkokul, ortaokul ve liseyi orda okudum, tabi orda doğup büyüdüm. Ailenin en büyük çocuğuyum biz 5 kardeşiz iki erkek iki de kız kardeşim var. Babam tüccar, annem ev hanımı. Küçüklüğümden beri babamla beraber ticaretin içindeydim ve üniversite okumak için 2015’de İstanbul’a geldim. İstanbul Ticaret Üniversitesi “Muhasebe ve Denetim” bölümünden geçen yıl mezun oldum. Gezmeyi, at binmeyi, şarkı sözü yazmayı ve bestelemeyi çok severim, genel anlamda oyunculuğuma katkıda bulunabilmek için donanımsal eğitimler almaya çalışıyorum. örneğin; kamera önü dövüş eğitimleri, kılıç kullanma, at biniciliği, dans etme gibi mesleğime katkısı olacak faaliyetlerle ilgileniyorum günlük hayatımda.
Oyunculuk ile nasıl Tanıştın? Kimlerden eğitim aldın?
Barış Baktaş: Oyunculuğa şans eseri yanlış bi anlamadan dolayı başladım açıkçası.
Şöyle; Ben üniversite 1. Sınıftayken bir dönem bir iş ajansıyla çalışıyordum ve fuarlara, kongrelere gidiyordum. 1.Sınıf bittiğinde bir gün kuzenimle otururken bi yerde çalışıyor musun diye sorunca ben de evet bir ajansla çalışıyorum dedim ve o oyunculuk ajansı olarak anladı öyle bir muhabbet açılınca gidip benim adıma bir oyunculuk ajansına başvurdu. Ama ben hiçbir şekilde oyunculuk düşünmüyordum aksine hiç benlik olmadığını düşünüyordum :) . Can sıkıntısından patladığım bir gün yarın ne yapsam diye düşünürken ajanstan bir reklam çekimi için aradılar. Ben de günüm geçsin diye vakit öldürmek için sete gittim :) ve kışın ortasındayız aşırı soğuk bir gün, dış çekim yapılıyor bir çok arkadaş şikayetçiydi bu durumdan ama benim ise tek söylediğim şey “Benim üniversitede 1 yılım çöp oldu keşke daha önce başlasaydım bu işe” ama yine de peşin karar vermedim birkaç işe daha gittim ve evet dedim bu iş benim işim ve “ben başka bir iş yaparsam bu kadar mutlu olamam” ve o günden beri kendimi bu sektörün bu mesleğin içinde buldum onunla yaşamaya başladım. Ardından eğitim almaya başladım öğrendikçe eksiklerimi gördüm bilgi yüklendikçe aslında hiçbir şey bilmediğimi farkettim ve daha fazla üstüne düştüm bir çok şahıstan da eğitim aldım sonrasında farklı farklı metodlar öğrendim Stanislavski, Eric Morris, Ivana Chubuck, Yoshi Oida vs. gibi gibi bir çok metod ve oyunculuk teknikleri öğrenmeye başladım hala da öğrenmeye ve eğitimime devam ediyorum çünkü bu işin bir sınırı yok, oyunculukta öğrenmek bitmiyor ve “oldum”diye bir şey mümkün değil. Aslında en güzel yanı da bu bence, çünkü mesleğinizi yaparken bir yandan kendinizi her türlü dalda geliştiriyorsunuz aynı anda insani olarak da bir çok şey öğrenmiş oluyorsunuz, bir çok alanda tecrübe ve bilgi sahibi oluyorsunuz.
At binme, Kılıç Kullanma gibi bir çok eğitim aldın. Tarih dizilerinde mi daha çok yer almak istiyorsun?
Barış Baktaş: Aslında şöyle; ben 2 yıl önce Malazgirt 1071 filminde yan castta peçenek komutanı rolünde oynadım ve orası için kılıç kullanmayı ve at binmeyi bilmem gerekiyordu. Çok hızlı bir eğitim aldım. Film çekim sürecinde de kendimi iyice geliştirdim ama işin şu yanı var ben özellikle at binmeyi aşırı sevdim ve dönem projelerine ait silahların çoğunu kullanabiliyorum artık, elim çok yatkın ve ben zor işleri severim, öyle de bir karakterim var ama beni döneme iten en büyük sebep ise karakterlerin genelde gerçek olması, atalarımıza can vermek ve başka bir tarihi canlandırmak, “yaşamak”çok güzel bir duygu. Tabi ki dönem projelerinde yer almayı istiyorum ama tüm projelere eşit değer veriyorum benim için projeyi değerli kılan şey manevi yönüdür.
Son projelerin neler? Nerelerde göreceğiz seni?
Barış Baktaş: İnşallah yakın bir tarihte sinemalar açılırsa İlk fırsatta “CEBERRUH” filmimizi vizyona koyacağız ama ondan önce “TUTAMIYORUM” adlı single çalışmasıyla çıkmış oluruz büyük ihtimalle
Yani şuan yayınlanmayı bekleyen “Ceberruh” korku sinema filmi, TRT Savaşın Efsaneleri, Askhe Khoda “Tanrı’nın Gözyaşı” projeleri var üçünde de başrolde oynuyorum ama tarihleri hiç belli değil şuan, hepsi aynı hafta çıkmaz umarım :)
Nasipse bu yıl beni güzel yerlerde, güzel projelerde göreceksiniz.
Netflix dizi teklifini neden kabul etmedin?
Barış Baktaş: Bunun sebebi biraz özel aslında, hiçbir şekilde Netflix’e ya da gelen dizi projesine karşı bir durum yok. Biraz öyle bir algı oluşmuş galiba. Aksine dizinin yapımcısı ve yönetmeniyle çok iyi abi kardeş olduk,kendilerine de selamlar saygılar, projenin gizliliğinden dolayı şuan projenin ve kendilerinin isimlerini veremiyorum ama inşallah başka bir projede beraber çalışacağız. Tamamen kendi özel sebeplerimden dolayı ve bu sebeplerin yarattığı yoğunluktan maalesef üzülerek reddetmek zorunda kaldım.
Oyunculuk kariyerinin yanında Şarkıcılıkta var. Youtube çalışman çok başarılı olmuş peki şarkılar var mı yeni çalışmaların neler?
Barış Baktaş: Çok teşekkür ederim beğenmenize sevindim.
Benim asıl mesleğim oyunculuk ama şarkı işlerini de sadece bi hobi olarak görmüyorum artık, ciddi emekler vermeye başladım son zamanlarda bir çok sözü bestesi bana ait şarkı hazırladım ve hazırlamaya devam ediyorum hepsi sırasını bekliyor ama öncesinde ses ve müzik eğitimleri almam lazım onun için de şuan yoğunlaşmaya başladım. Şimdiye kadar “TUTAMIYORUM” şarkısı dahil işlerimi sıfır bir şekilde eğitimsiz halimle yaptım ama işime saygı duyan bir insanım, yani yaptığım iş iyi olmalı onu hobi olarak görsem bile keza görmüyorum. O yüzden bir sonraki şarkı işleri için eğitimlerimi tamamlamadan başka bir şarkı işi yapmayı düşünmüyorum.
Otokontrollü müsün, yoksa hata yapar mısın?
Barış Baktaş: Otokontrollüyümdür ya, tabi ki hatalar yapılır ama tek amacım büyük hata yapmamak ve ne yapıyorsam yapayım düzgün yapmak ince ince düşünürüm detaycıyımdır hata yapmamak için elimden geleni yaparım ama hata yaparsam da dünyanın sonu gelmez benim için hemen düzeltmeye ve ondan ders çıkarmaya çalışırım aslında
Sana yapılan ne gibi yanlışı affetmezsin?
Barış Baktaş: Ben ismimin hakkını veren bir insan olduğumu düşünüyorum elimden geldikçe barışçıl ve yapıcı olmaya çalışırım sadece iyi niyetim su istimal edilmesin yeterli ve affetmeyeceğim şey ihanettir asla geri dönüşü olmaz ve affı olmaz bana ihanet etme ama çok yanlışın da olsa ben seni affederim bir şekilde. Dediğim gibi yapıcıyımdır ama ihanetin hiçbir türlüsünün affı olmaz bende.
Aşk hayatında nasıl bir Barış var? Kıskanç mısın?
Barış Baktaş: Evet kıskancımdır ama asla hayatımdaki kişiyi kısıtlamam ya da ezmem, engellemem bendeki kıskançlık aslında sakınmak. Ben sevdiklerime çok düşkünümdür bazen yaptığım şeyler aşırı kıskanç gibi durabilir ama aslında düşkünlükten ve kıyamamaktan, sakınmaktan. Ve genel anlamda da romantik olduğumu düşünüyorum şiirler yazarım, şarkılar yazarım, söylerim sürprizler yaparım vs. Benim için özel günler özeldir ama özel günler dışında yapılan şeyler daha özeldir ben sevdiğime her zaman özel hissettirmeyi seven bir insanım çünkü o bana iyi geliyorsa onun benden daha iyi hissetmesi lazım.