Öncelikle merhabalar nasılsın? Corona günlerini nasıl geçirdin?

Melda Gürbey: Merhaba, Corona günlerinde herkes gibi ben de kayılı bir ruh hâlindeydim... Bir anda hayatın el freni çekilmiş gibiydi. Sevdiklerimi, ailemi bir daha görememek ve bu hastalığa yakalanma ihtimallerini düşünmek beni çok korkuttu. Her şeyin gelip geçici olduğunu ve ayrıca balkonlu bir evde oturanların da ne kadar şanslı olduklarını bi kez daha anladım:).. Bu süreçte hiçbir şey üretmedim, yazmadım, çizmedim, söylemedim.. Çoğunluk bu süreci daha verimli geçirmiş ama benim için böyle olmadı. Daha çok dışarda beslendiğimi ya da yazabildiğimi fark ettim. Şimdi eski halime döndüm çok şükür. Hatta bu sabah uzun bir süre sonra yeni bir şarkı yazdım. İkinci dalga da gelse insanoğlu her şeye alışıyor, ilk korkuyu atlattık diye düşünüyorum. Umarım en kısa zamanda atlatırız bu süreci. 

Yeni single çalışma ‘’Biten Bitti’’ hayırlı olsun. Projenin oluşumunu stüdyo aşamasına anlatır mısın?

Melda Gürbey: Teşekkür ederim. Kıymetli dostum Tarık İster'le birlikte yaptık bu şarkıyı. Tarık'la daha önce "Yorma"yı yapmıştık, bu şarkımda da kendisinin imzası var. İki senedir beraber kolaylıkla üretebildiğim, hem dostluğu hem müzikal bilgisiyle kendimi çok mutlu hissettiğim değerli bir isim. Bir gün bana bu şarkının altyapısını gönderdi, çok beğendim ve üstüne sözleri yazdım. Müziğini beraber yaptık, bazı yerlerini revize ettik, düzenlemesini de o yaptı ve ortaya seven, acı çeken, ama yine de dik duran bir kadını anlattığım "Biten Bitti" çıktı. Çok sevildi, her şeyiyle beni yansıtan bir şarkı oldu. İyi ki yapmışız.

Klip çalışmana bayıldım klibin nerede çekildi? Klipte yönetmenin kim?

Melda Gürbey: Çok teşekkür ederim. Klibimiz Kilyos Kısırkaya'da çekildi. Klip yönetmenim gözünü çok beğendiğim Ecem Gündoğdu.  En başından beri  tüm şarkılarımın video kliplerinde onun imzası var. Beni ve şarkılarımı bu kadar iyi yansıtması, sette hem eğlenip hem işimizi yapmamız çok güzel. İyi ki kendisiyle çalışmışım. Klipte bana eşlik eden kişi de kuzenim Ozan Gürbey. İlk defa sete gelmesine rağmen inanılmaz bir performans gösterdi ve bizi çok şaşırttı. Klipte iki ayrı bölüm kullandık. Çöl ve deniz. Ben çölde yalnız bir kadındım, Ozan ise özgür ruhuyla dalgalarla boğuşup sörf yapan bi adam. Ortaya çok içime sinen, gururla izlediğim klibim çıktı. 

Sen bilinmeyen bir cevhersin aslında bir çok şarkının sözü ve müziği sana ait. Bu şarkıları bize hatırlatır mısın kimlere şarkı yazdın? 

Melda Gürbey: Teşekkür ederim güzel sözleriniz için. Tabii; Seçkin Sunguç- Yokuş, Bengü- Geçmiş Olsun, Günaydın, Neden, Tuğba Yurt- Yine Sev Yine, Masal, Olan Olmuş, Hande Ünsal- Nerdesin, Oyna Oyna, Aydın Kurtoğlu- Tek, Bilâl Sonses- Neyim Olacaktın.. Ve birbirinden kıymetli isimlerin söylediği diğer şarkılarım.. İyi ki yollarımız kesişmiş, gurur duyuyorum. 

Türk pop müziğini 2020 yılında geliştiğini görüyor musun?

Melda Gürbey: Ne yazık ki hayır, pandemi her sektörü etkilediği gibi bizi de etkiledi. Gelişmesi için üretmek, doğru kişilere ulaştırmak, bir plan program yapmak gerekir; fakat öyle bir tufandan geçiyoruz ki motivasyonumuz yok, sahneler iptal ediliyor. Dolayısıyla işimiz her zamankinden daha zor. Umarım kısa zamanda düzelir. 

Yeni jenerasyonda hangi isimleri dinliyorsun?

Melda Gürbey: Ezhel, Mabel Matiz, Emir Can İğrek çok beğendiğim, severek dinlediğim isimler. 

90lı yıllar da mı yoksa günümüzde mi sanatçı olmak isterdin,neden?

Melda Gürbey: 90'lı yılların her zaman ayrı bir yeri olacak bence. Günümüzde müzik yapmak ve onu insanlara dinletmek çok kolay, eskiden böyle değildi ve bu büyük bir sorun bana göre. Ama o yıllarda da öyle bir mutluluk var ki, öyle kıymetli isimler var ki çalan, yazan, söyleyen... Kayıtsız kalmak imkansız. Doğu batı sentezli müzikler, derin duygularla yazılmış şarkılar var; ve muazzam introlar.. İlişkiler de samimi ve gerçek. Kesinlikle 90'lar derim. 

Neden 90lı yılların müzikleri unutulmuyor?

Melda Gürbey: Bağlanmaktan, duygularını ifade etmekten korkmayan, aşkı da, tutkuyu da hakkıyla yaşayan bambaşka bir nesil. Dolayısıyla gücünü diğeriyle kurduğu bağlardan alan bir üretim var, insan var ortasında. En ufak bir duygu bile pas geçilmemiş, hepsi oya gibi işlenip insanlara sunulmuş. Kimsenin belki de kendine bile itiraf edemediği duyguları birileri bağıra bağıra korkusuzca söylüyor. "Güllerim Soldu" diyor, "Tuana" diyor, "Denize Doğru Gel" diyor. Dinleyenlerin yaraları sarılıyor, iyileşiyor, belki ağlıyor, yüzleşiyor; ama ilaç gibi geliyor işte. Bu yüzden unutulmuyor bana göre. 

Melda aşk kadını mıdır? 

Melda Gürbey: Çok net evet diyebilirim bu soruya. Aşk bu dünyada yaşadığımı, nefes aldığımı hissetiren -ilhamdan sonraki-tek duygu. Hayatı daha da anlamlandırıyor. Şarkılarımın can suyu aşk.

Kıskançlık seviyen ne derecedir?

Melda Gürbey: Kıskancım. Dostlarımı değil ama özel hayatımdaki kişiyi evet kıskanırım:)

Evliliğe bakış açın ne?

Melda Gürbey: Elbette. Sevdiğim kişiyle doğru zamanda evlenmeyi, çocuk sahibi olmayı, o aidiyet duygusunu, aile kurmayı çok isterim. Ama evlenmiş olmak için evlenmem, kiminle yola çıktığım önemli. Kısmet diyelim:)

Bu kadar çok ünlü isme şarkı verdin. Egon ne durumda? Bel olsaydım havamdan geçilmezdi:) 

Melda Gürbey: Bence de havalı ama ince bir çizgi var arada. Egomla beni yönetmeyeceği şekilde anlaşıyoruz. Bununla birlikte kendimle, yaptığım işlerle, çalıştığım isimlerle gurur duyuyorum ve şükrediyorum. Bunun verdiği tatmin tabii ki bambaşka. Şanslıyım ve çalışmaya devam ediyorum. 

Seninle radyo programımda konuştuğumda ne kadar eğlenceli kadın olduğunu anladım. Çevrene bu samimiyetini hemen yansıtabiliyor musun?

Melda Gürbey: Çok teşekkür ederim, ben de senden bu samimi, sıcak enerjiyi aldığım için aktı gitti sohbetimiz:) her zaman değil ama çoğunlukla böyleyim diyebilirim. 

Aşk bence güzel  bir şey değil. Hep acıtıyor. Bu konu hakkında sen ne düşünüyorsun?

Melda Gürbey: Ne yazık ki doğru. Aşk acı çektiriyor bence de. Kendimizde olmayana ya da gölge yanımıza yakın bulduğumuz kişiye âşık olurmuşuz. Aragon'un "Mutlu Aşk Yoktur" diye bir kitabı var mesela, o kadar doğru ki. İçimde binbir türlü hâl oluyor sanki. Yönetmek zor. Kontrol dışı her şey doğası gereği. Hem adrenalin dolu, hem bir sonraki adımı kestiremediğin bir yol, cesaret ve korkaklık arasında gidip gelmek... Ama yine de son zerresine kadar değen bir duygu. Mutlu olanları da şanslı sayıyorum:) 

Türkiyede beğendiğin kadın vokaller kimler? 

Melda Gürbey: Birsen Tezer, Nil İpek özellikle etkilendiğim sesler. 

Tabi ki bütün şarkıların çok güzel. Hepsi senin bebeklerin  ama senin en sevdiğin şarkın hangisi?

Melda Gürbey: Bengü’nün seslendirdiği Geçmiş Olsun'un benim için yeri ayrıdır. 

Bu yıl en çok hangi şarkıları ve şarkıcıları dinledin?

Melda Gürbey: En çok Daniela Andrade'ye takılı kaldım bu sene. Yeni keşfettim ama masal gibi şarkıları var. Türkiye'den herkesi dinlemeye çalışıyorum, çok güzel şarkılar çıkıyor, pop, rap vs.

Hem şarkı yazıyorsun. Hem yorumluyorsun. Farklı olduğunu ve herkesten bir adım önde olduğunu düşünüyor musun?

Melda Gürbey: Herkesin dili, söyleyiş tarzı kendine has tabii ki, ama yorumcu olmanın haricinde şarkı yazmanın ve bestelemenin de gerçekten başka bir yetenek olduğunun farkındayım. Üretmek önemli. Bununla birlikte yolun çok başındayım ve çok çalışmam gerekiyor. Cevabı yıllar verecek diyeyim. 

Röportaj İçin Teşekkürler.

Melda Gürbey: Bu keyifli, samimi röportaj için çok teşekkür ediyorum, çok mutlu oldum. Nicelerine olsun.