O Ses Türkiye sizin için bir milat mı oldu?

Hayır, çünkü ben zaten müzik sektörünün içerisindeydim. 23 yıldır sahne hayatı olan biriyim. Yarışmanın şöyle bir katkısı oldu; insanlara daha çabuk ulaşabilen Dodan Özer oldum.

O Ses Türkiye yarışmasına katılmaya nasıl karar verdiniz?

Ben karar vermedim. Arkadaşlarım benim adıma başvuru yapmışlar. Sonra kendiliğinden gelişti her şey.

Bu yarışmadan sonra hayatınızda neler değişti?

Hayatımda çok şey değişti. Birçok insana ulaşma şansım oldu. Birçok yerlerde konser yapma fırsatım oldu.

Bu işe henüz toy, ama heyecanla başlayan o genç çocukla, şimdiki türkücü arasında neler değişti?

Ben türkücü kodlaması içinde müzik yapmıyorum. Sadece müzisyenim. Kendi yorumcu mantığıma göre şarkıyı seslendirmeyi seçiyorum. Ben kodlanılmış şeyleri sevmiyorum. Bu pop söyleyenler veya arabesk söyleyenler içinde geçerli. Tabi ki değişimler oldu. O zaman yol beni götürüyordu. Şimdi gireceğim yolları ben seçiyorum.

Farklı bir albüm düşünüyor musunuz?

Benim birçok albümümün içerisinde, birbirinden farklı soundlar var. Bu arayışın adı toyluksa ben bu toyluğu hala devam ettiriyorum. Bu toyluk devam ettiği müddetçe arayış da hiç bitmez.

Son çıkan albümünüz “Zaman” söz, müzik size ait. Bir hikayesi var mı?

Zamana ithaf ediyorum. Oradaki aşk cümlesi birebir var olan bir durum değil. Daha dünyevi bir durum içerisinde genele yaymış olduğun bir şey.

Türkülerin bu kadar yürekten söylenmesi ve kültürümüzü de bu kadar derinden etkilemesi söyleyen kişinin yüreğindeki yanıklıktan mı geliyor?

Bence bu ülkede yazılan çizilen bütün eserlerde yaşanmış bir hikaye yatıyor. Bu hikaye insanın kendi gerçekliğiyle örtüşen bir durum. 60 yıl önceki bestelere baktığım zaman bu coğrafyayla derinden bağlı bir millet olduğumuz anlaşılıyor. Zaten türkülerde beni etkileyen de bu. Türküler nesilden nesile uzanıyor. Ve benden 100 yıl önce söylenmiş türkülerin aynı şekilde o kişinin sözleriyle bugüne gelmiş olması ayrı bir güzellik.

Dodan Özer’in yaptığı müziklerle anlatmak istediği bir derdi var mı?

Ben hepimizin derdi olsun diye söylüyorum. Bu dünyada herkesin bir derdi var ve herkes başka başka şeylerle o derdi anlatmaya çalışıyor. Kimisi resim yaparak, kimisi heykel yontarak, kimisi yazarak, kimisi söyleyerek derdini anlatıyor. Aslında çok fazla derdimiz ve ortak yanımız var. Bana bahşedilen söylemekti.

Bunun yetenek olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Tabi ki yetenek… Ben bu konuda çok iyi yerlerden eğitim almadım.

Kaç yaşından beri şarkı söylüyorsunuz?

16 yaşında beri şarkı söylüyorum.

Daha küçükken farklı hayalleriniz var mıydı?

Çocukken birçok hayalim vardı. İlk aklıma gelen, kendime ait bir otobüsün olması ve içine dizayn edip kendime göre yaşamaktı. Benim her gün hayallerim değişiyor. Sabah müziği bırakacağım diye uyanırken şuan sizinle röportaj yapabiliyorum.

En büyük ilham kaynağınız nedir?

Hayatın içerisindeki her şey… Sadece salt insan değil. Önümüze çıkan her şey bir ilham…

2020 yılı içerisinde yapmak istediğiniz başka bir albüm veya single var mı?

Şuan içerisinde değil, ama önümüzdeki günlerde yapmak istediğim bir projem var.

Elinizde single olarak çıkartmak istediğiniz bir beste var mı?

Hatta iki bestem var. Birini bu sene çıkartmayı düşünüyorum, ama diğerinin daha zamanı var.