EGE'NİN GAZETESİ, BASILI MEDYADA GAZETE OLARAK YAYIN HAYATINA BAŞLADI

Bu hafta röportaj konuğum; kendi gazetesini kuran, sayısız başarılara imza atan, gurur duyduğum İzmirli Gazeteci Ece İçmez.Başarıları görmezden gelinmeyecek kadar görünür.Başarı hikâyelerine çok saygı duyan biriyim. Kadın kadının kurdu değil güzel bir yol da ilerlemesi için destekçisi olmalı değil mi? Yapamazsın, başaramazsın, söylemlerine inat eze eze yolunu çizmiş, başarı merdivenlerini azim istikrar ile bir bir çıkmış... Ece Hanım’da hayatı tırnaklarıyla kazıyıp bu zamanakadar alnının akıyla gelebilen hem cinsim. Kadın kardeşime desteği boynumun borcu bilir, başarılarının devamını dilerim.

Ece İçmez; Beykent Üniversitesi Radyo-Tv bölümünden üstün başarılı onur öğrencisi olarak mezun olmuş. İstanbul Üniversitesi Adalet bölümü - Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü öğrencisi. Plato Film Okulu’ndan da dramatik yazarlık dersleri almış. Kısa filmler çekmiş. TRT’de reji, Kanal d ve Show Tv’de izleyici sorumlusu, SKY Tv’de yayın yönetmeliği, birçok haber sitesinde de haber editörü olarak çalışmış. Şimdi ise Ege’ nin Gazetesi’nin sahibi ve Genel Yayın Yönetmenliği yapıyor. Değerli basındaşımın her anını kendi geliştirmeye adamasıyla başarı kaçınılmaz olmuş. Emek varsa her zaman başarı vardır. Asla şansa inanmam ben. Sevgili Ece ile başarılarını, azimli yolculuğunu, gazeteyi kurarken bu yolda karşılaştığı zorlukları,gazetenin ortaya çıkış sürecini, hedeflerinivizyonu, misyonu ve hakkında birçok bilinmeyenleri konuştuk. Röportajımız sizlerle.

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Beykent Üniversitesi Radyo-Tv bölümünden üstün başarılı onur öğrencisi olarak mezun oldum. İstanbul Üniversitesi Adalet bölümü - Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü öğrencisiyim. Plato Film Okulu’ndan da dramatik yazarlık dersleri aldım. Kısa filmler çektim. TRT’de reji, Kanal d ve Show Tv’de izleyici sorumlusu, SKY Tv’de yayın yönetmeliği, birçok haber sitesinde de haber editörü olarak çalıştım. Ege’ nin Gazetesi’nde Genel Yayın Yönetmenliği yapıyorum.

Ege'nin Gazetesi’nin kurulma öyküsü nedir?

Ege’nin Gazetesi haber sitesi olarak 5 yıl önce yayın hayatına başladı. 2022 senesinde de basılı gazete olarak da yayın hayatına devam ediyor.Gazetenin kurulma öyküsünde bilindik sebepler var aslında… Kendi işimi yapma isteğimi tetikleyen olaylar,internet haberciliğinin haklarının olmayışı ama en önemli sebep haberlerimi baskı altında değil özgürce yapabilme isteğioldu diyebilirim.

Kurulma şartları nasıldı? (Çevresel etkenler, destekler vb)Vizyon ve misyondan biraz bahseder misiniz?

Bir an da karar verdim aslında ‘’ Kendi gazetemi açmalıyım’’ dedim. Bu işin içinde olan birkaç kişiye ve çevreme danıştım Beni tanıyanlar yaptığım işin kalitesini, azmimi bildikleri için tam destek verdiler.

Ege’nin Gazetesi ilkeli, tarafsız, bağımsız bir gazete olarak yayın hayatına başladı. Belediyelerin yaptıkları projeler hakkında bilgi veren, halkı bilgilendirmeye yönelik özel haberleri ve özel röportajları olan bir yayın. Birbirinden değerli ve güçlü yazar kadromuzda da çok önemli isimler yer alıyor.

Ege'nin Gazetesi kimseden rant sağlamayan, politik bir görüş ile yola devam etmeyen, halkın haber alma hakkı için çalışan bir gazete. Gazetemizde Gündem, son dakika haberleri ve özel röportajlar yer alıyor. www.egeningazetesi.com’u ziyaret edip, ayrıcabizleri sosyal medya hesaplarımızdan @egeningazetesi olarak takip ederek destek olabilirsiniz."

YEREL BASIN, ULUSAL MEDYAYI OLUŞTURAN KEMİKTİR

Siyasetin çok önemli isimleri ile röportaj gerçekleştirdiniz. Muharrem İnce, Özgür Özel gibi… Hangisi sizi en çok zorladı ya da mutlu etti? Yerel basın olunca zorluk yaşadınız mı?

Muharrem İnce ile röportajımız çok ses getirdi çünkü ilk defa bir yerel basından bir gazeteciye ‘’Cumhurbaşkanı olmayı düşünüyorum’’ açıklamasında bulundu. Ulusal medya da büyük yankı uyandırdı. Karşılıklı olsaydık keşke dediğim iki isim bu arada Muharrem İnce ve Özgür Özel.

Mutluluk kısmına gelince tabi ki çok mutlu oldum zorluk kısmına gelince, yerel basın olduğunuz zaman sizi pek değerli görmüyorlar. Aslında ne kadar yanlış. Hep bilindik kanallarda bilindik sunucu ve muhabirlere açıklama yapılmasına karşıyım. Ben ulusalda çalışmayı istemiyorum mesela bu benim seçimim. Durduk yere işten çıkarılmak istemiyorum. Mesleki anlamda bir şeyler yapmak isteyen yerel gazetecilere de şans tanınmalı diye düşünüyorum. ‘’Bu yerelci sesimi duyuramaz’’ mantığı aşırı yanlış.Doğru zaman, doğru kişi, doğru soru olduğu müddetçe o sesleri bizler de duyuruyoruz, duyurabiliriz. Yerel basın, ulusal medyayı oluşturan bir kemiktir. Bunu anlarlarsa zaten yerel basın kendini anlatmak zorunda kalmayacaktır.

Belediye Başkanları ile röportajlar da yapıyorsunuz en zorlandığınız Başkan hangisiydi?

Hiçbir Başkanla röportaj yapma konusunda zorlanmıyorum tek zorlandığım konu danışmanları oluyor maalesef. Röportaj yolluyorum zamanında gelmiyor.Açıkçası Başkanlarla iletişim kurmak danışmanları ile iletişim kurmaktan daha kolay.

ÜLKEMİZDE MANİPÜLATİF HABER ÇOK…

Türkiye’de internet haberciliğinin bugünkü durumunu nasıl buluyorsunuz? Gazeteciliği ticari bir faaliyet olarak düşünmek doğru mu?

Bildiniğiz üzere internet haberciliğinin hakları yok, basın kartları yok belediyelerden ilan alma hakları yok ve bu gerçekten çok üzücü. Gazetecilik ticari faaliyete döndü ne yazık ki kopyala-yapıştır haberleri girerek, siyasete yeni atılan ya da diğer partiyi kötüleyenlere para verilen kalemlerini satın alan - sattıranlar, tık avcılığından para kazanmaya çalışmak ya da sadece reklamlardan gelir elde etmeye çalışmak ne kadar doğru olabilir ki? Ayrıca maalesef ülkemizde teşvik edilen gazete ve gazeteciler yok. Gazete kurmak, ayakta durmak, gazetecinin, editörün, muhabirin hakkını vermek zorlaşıyor. Haber editörüne muhabirlik yaptıran patronlar olduğu müddetçe de yani bir işçinin etinden sütünden faydalanan patron zihniyeti olduğu sürece olan emekçiye olmaya devam edecek. Eskiden annem eve 3-5 adet gazete alırdı. Yanlış ama gazete kültürü eskide kaldı maalesef. Çünkü insanlar ekonomik sıkıntılar yaşarken, halk ekmek kuyruklarında beklerken bir de gazeteye verecek paralarının olduğunu düşünüyor olmak hata olur. Bu sebeple dijital gazetecilik hem daha teknolojik hem de ekonomik anlamda vatandaşa daha kolay geliyor. Teknoloji ve ekonomi pazarı burada birbirine girmiş oluyor. Ben gelenekselciyim gazeteyi elimde tutmak isterim. Gazete’nin kötü yanı ise şu ki; Ülkemizde maalesef manipülatif-yanlış haber çok. Twitter’a bir saat önce düşmüş bir haberi benimseyip, paylaşıp durumu linçleyip iki saat sonra o haberin yanlış olduğu ortaya çıktığında o haberi silip kaldırabiliyoruz ama baskıya girmiş bir gazete bunun çabucak değişimini sağlayamıyor dijital ortamda beş dakika da bunu değiştirip hemen yayına verebiliyoruz. Bu sebeple de dijital gazete bu farkıyla öne çıkıyor...

İlk ve son röportajınızı kimle yaptınız?

 İlk röportajım Belediye Başkanlarımızdan Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz ile gerçekleştirdim. Son Röportajımı ise CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ile gerçekleştirdim.

İzmir Uluslararası Kısa Film Festivalinde filminiz gösterime girmiş hem de henüz mezun olmadan çekmişsiniz biraz bahseder misiniz?

İzmir Valiliği, İzmir Deniz İşletmeciliği ve Pasaport Deniz Polisi’nden yardım aldık. Hepsini tek tek ikna ettim.Henüz üniversiteye gitmemiş bir kız çocuğu olarak elimde senaryomla kapı kapı gezdim. Valilik, deniz işletmeciliği vs… Her şey hazırdı kameramız yoktu. İzmir’de yerel kanalları gezdim hiçbiri bana kamera kiralamadı. Bir gazete hariç. Film çekimi 9 ay sürdü çünkü İzmir’in farklı bölgelerinde çekim gerçekleşti kamera sürekli yoğun dendi. Bir şekilde bitirdim ve İzmir Uluslararası Kısa Film Festivaline gönderdim. Bir gün Fransız Kültür merkezinin önünden geçerken broşür de filmin adını ve kendi adımı gördüm. Yönetmen olarak söyleşide de adım geçiyordu. Gerçekten hayatımın en mutlu anı’nı yaşamıştım.

Kariyerinizi neden film çekme yönünde sürdürmediniz?

Festivalden sonra okulu kazandım ve İstanbul’a taşındım okurken bir yandan işe girdim. Setlerde görev aldım. Time-code tuttum, reji asistanlığı yaptım Kanal D ve Show Tv’deki programlara çalışmalar gerçekleştirdim. Sabah 05.00’te eve dönüyor okul için proje hazırlıyordum. 5 hocamın asistanlığını yapıyordum. Ek olarak Radyo Televizyon bölümünün öğrenci temsilcisiydim sürekli okul ve bölümümdeki arkadaşlarım için projeler gerçekleştiriyordum. O kadar yorucu geçti ki o dönem soğudum galiba İstanbul’dan.  Zaten İzmir’de yaşamamı sürdürmeyi istediğim için okul bitince de geri döndüm. Burada yerel bir televizyon kanalında yayın yönetmenliğine başladım. Ardından home-office çalışarak İstanbul merkezli haber sitelerinde editörlük yapmaya başladım ve bu işten keyif almaya başlayınca ‘’evet dedim benim işim bu olmalı’’

Bilip de yazmamanız gereken bir durum/haber oldu mu?

Bilip de yazmamam gereken bir haber olmadı ama telefon açarak ‘’bu haberi gir’’ diyen üslubu bozuk, emir kipi ile konuşan kişilerin haberini girmediğim oldu ya da ‘’bu haberi gir diyen’’ patronlara karşı gelip yalan haber olduğunu bildiğim haberleri girmediğim oldu. Ayrıca girdiğim bazı haberlerin doğru olmasına rağmen dava açıldığı da oldu.

Kadınların her platformda ön planda olması tek dileğimiz. Sizi yürekten takdir ediyorum. Girişimci kadınlara önerileriniz nelerdir?

Güçlerinin farkında olsunlar.Risk alsınlar, kendilerini geliştirmeye açsınlar, kimseden onay beklemesinler çünkü gerçekten size akıl verecek kişi belki de en son tavsiye alınacak kişidir. Kimsenin kötü enerjilerine ‘’sen başaramazsın’’ demelerine kulak asmasınlar.

Genç gazetecilere bir tavsiyeniz var mı?

Bana göre hafıza en önemlisi. Bir haberin daha önceki bir haberle bağlantısı var mı, politikacı ise daha önceki söylemi neydi, ekonomi ise daha önce zam ya da enflasyon haberi diyelim bir önceki ay, bir önceki yıl verileri neydi… Bunları eğer hemen hatırlayacak bir hafızaları da varsa başarılı olacak nitelikte olurlar zaman önemli google’a bakıp araştırma yapmak bile bizim işimizde zaman kaybı olabiliyor.İyi bir gözlem yeteneğine sahip olup, okumayı, araştırmayı seviyorlarsa bu işe adım atsınlar. Gazeteci, muhabir, editör bunların ayrımını da yapan haklarını gerçekten verecek yerlerde çalışmalarını temenni ederim. Emeklerini çaldırmasınlar.Ayrıca bu alanda başarılı olmak isteniyorsa halkın içinde olunmalı ya da gündemi takip ederek özel habercilik daima ön planda tutulmalı.
 

Röportaj: Aslı Sarı

Editör: TE Bilisim