RÖPORTAJ: MUSTAFA ÖZEN

Sizi biraz tanıyalım bize biraz kendinizden bahsedermisiniz müzik dünyasına nasıl girdiniz?

1973 Ankara doğumluyum, Kova burcuyum :) Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunuyum. Öğrencilik yıllarımdan bu yana önce TRT, ardından Ankara Üniversitesi Tömer gibi kurumlarda görev yaptım. Sonrasında Kanada Eğitim Merkezi Türkiye Ofisi yöneticiliği geliyor. 29 yıl önce yapım-yönetim asistanlığı ile başlayıp ardından pazarlama İletişimi alanında yıllanmış bir profesyonel kariyer diyelim özetle.
Müzik benim için bir varoluş biçimi. Eskilerin hep dediği gibi, anne karnında=) Anneciğimin sesi çok güzeldi, bana hamileyken söylediği tüm şarkılar, türküler, sesler ruhuma işlemiş demek ki… 6 yaşımda ilk bestemi yapmıştım, hala hatırlıyorum, sözünü ve müziğini, hiçbir yerde kayıtlı olmamasına rağmen…Sonrasında 2004 yılında yapımına başladığım, başka bir ses tarafından seslendirilen şarkılarımın yer aldığı ilk prodüksiyonumla profesyonelce ilgilenmeye başladım. Kendi şarkılarımı seslendirmeye de 2019 yılında 3 single çalışmasıyla başladık diyebilirim.



Son çalışmalarınızdan bize bahsedermisiniz ? “Ay’ın Nefesi ve Venüs şarkılarınıza tepkiler nasıl oldu ?

Ay'ın Nefesi ana melodisi 2 yıl önce bir anda ortaya çıkan şarkılarımdandır, ben öyle anlara ‘’mucizeli’’ dakikalar diyorum. Çok ilahi bir duygu şarkıyı söz/müzik bir arada duymak. Ben bütün şarkılarımı böyle yapıyorum. Annemin nefesini çok özlediğim, vefat yıldönümünün yaklaştığı günlere rastlıyor ilk oluşumu, tam bir Akrep dolunayıydı o zaman da… Kendisi bana cennetten bir damla gönderdi diyebilirim kısaca :) Venüs'de sabah meditasyonlarımda bana eşlik eden ışık dolu bir yıldız. Onun sesiyle duyduğum bir güne başlama şarkısıdır özü. İki şarkım da müzikseverler tarafından beğeniyle karşılandı, bunu hem izlenme oranlarında hem de bana gelen sosyal medya mesajarından görüyorum. Çok mutluluk verici.


Leyla Gencer yıllar sonra aynaya baktığında kendini tanıyabilmelisin diyor. Siz aynaya baktığınızda ne hissediyorsunuz?
Kendini gerçekleştirmek olarak yorumluyorum ben kendini tanımayı ve çok uğraş isteyen, emek verirsen, bilinçli bir şekilde yıllarca bu yolculuğun her bir yönünü tanımaya anlamaya ve kavramaya çalışırsan, kalbin, aklın ve ruhun birleşimidir bana göre kendini gerçekleştirmek veya kendini tanımak. Duygularımı süzerken süslemeye makyaja ihtiyaç duymuyorsam, aklım da kalbimle aynı dili konuşmaya başladıysa ve ruhum hepsine ''hadi bakalım parti başlasın'' diye müzikler çalıyorsa, kendimi tanıdığımından eminim :))

 




Son dönemde ‘Evde Kal’ konserleri çok trend siz ne dusunuyorsunuz bu konserler hakkında sizde yapmayı planlıyormusunuz?
Çok olumlu bakıyorum bu süreci daha kolay yaşanabilir hale getiren şey aslında bu tarz konserler, paylaşımlar. Elbette düşünüyoruz ekibimle bu konu üstünde hazırlıklarımız var.

Son dönemde çok sık sorduğum bir soru. Pop müzik nereye gidiyor?
Yeni bir söyleme ve yeni bir müzik anlayışına geçiyoruz bence, eskinin standart sözleri, atarlar giderler, zengin notalarla yazılmamış şarkılar yerine müzikal olarak daha nitelikli ve söylem olarak da daha özgür kelimelerin dile getirildiği ''yeni pop'' dönemine girdiğimizi düşünüyorum ben ve bu dönemin yeni şarkı yazarlarından biri olmak da benim için çok mutluluk verici.

Korona Virüs ülkemizde salgın hastalık olarak yaygınlaşmaya başladı ne gibi önlemleriniz var?
Korona Virüs salgını karantina döneminde en çok neleri yapmayı özlediniz?
Ben korku ve endişenin virüsten daha tehlikeli olduğuna inananlardanım. Elbette bağışıklık sistemimizi koruyalım, destekleyelim, gerekli her türlü önlemimizi alalım ama yine de korkarak değil, zaten hep yapmamız gereken şeyleri daha dikkatli yapalım. Kişisel hijyene ve bakıma önem vermek bunların en başında geliyor.
Evdeyken daha çok üretime zaman ayırabildiğim için, benim ve ekibim için aslında çok verimli geçiyor..Bu süreçte 3 single yayınladım ve bir albüm kaydı yaptık, o da Haziran ayında müzikseverlerle buluşacak.

Adını bile bilmedigimiz isimlerin Youtube’de izlenme oranları milyonları buluyor ve bir süre sonra ortalıktan kayboluyor bu isimler sizce bunun sebebi nedir ?
Bence insanların aynı yüzlerden, hep aynı içerikleri gördükleri TVlerin alternatifi oldu youtube, ve tabii platform olarak biraz daha özgür bir alan. Her şeyi konuşabilirsiniz veya kendinize uygun kitleye ulaşmak için farklı işler de yapabilirsiniz. Çok izlenme veya müzik için çok dinlenme, o prodüksiyonun çok kıymetli olduğunu göstermiyor günümüzde. Erişim ve etkileşim üzerine kurulu dijital dünyanın getirdiği sonuçlar bunlar. Sağlıklı, kaliteli ve gerçekten başarılı olanları zaten kalıcı oluyor, saman alevi olanlar ise tekrara düştükleri için siliniyor hızlıca.



Dinleyicileri ile Konserlerinde uçsuz bucaksız aralarına barikat koyduran sanatçılar hakkında neler söylemek istersiniz?
Kişisel güvenliğini düşünerek yapıyorsa tabii ki endişe duymadan şarkısını söylemek istiyordur, mümkündür. Benim son dönemde gördüğüm konserlerde artık tüm şarkıcılar dinleycileriyle daha yakın olmak için sahneden aşağı inerek şarkı söylüyorlar. Eski gazino döneminden kalan şarkıcıların böyle bir ''ulaşılmaz'' halleri vardır tabii onlardan da sahneye çıkan çok az isim kaldı..

Son dönemde popüler olan sosyal medya konserleri hakkında neler söylemek istersiniz?
Sözkonusu Müzik ise, her nerde sesini duyurma imkanı varsa şarkıcıların her yeri kullanması gerekir. Dinleyenler ile bu sıcak ev ortamlarında konser vermek de değerli bir girişimdir, çok da sevdiğim isimler yapıyor bunu çok değerli bence.

Sanatçılardan idolünüz var mı ?
Şarkıcı ve yorumcu kimliğiyle Nilüfer'i çok severim. Şarkı yazarlığı için de İlhan İrem.



Sizinde içinde bulunduğunuz yeni jenerasyondan kimleri beğeniyorsunuz?
Emir Can İğrek, Yüzyüzeyken Konuşuruz, Ufuk Beydemir, Mabel Matiz en çok beğendiğim isimler.

Müzik ülkemizde sizce neden magazinleştiriliyor ?
Eski bir alışkanlık, önceden televizyon, kitleye tek ulaşım aracıydı ve bunu magazinleştirerek, yani ''daha ilgi çekici, dikkat çekici''hale getirerek sunma ihtiyacı vardı, izlenme oranı kaygılarıyla yapılan şeyler. Dijital platformlar sayesinde özgürleşen bir dünyayız artık. Televizyonlarda yer almayan, milyonlar izlenen ve konserleri hep dolu şarkıcılarımız da var artık o yüzden bu dönüşümden çok mutluyum ben kendi adıma.

Müzik ödülleri ve müzik yarışmaları birer PR çalışması mı bu konu hakkında siz neler
düşünüyorsunuz ?

Elbette..Türkiye'de müzik sektörü biraz el yordamıyla şekillenmiştir hep. Unkapanı döneminden sonra kurulan ''daha vizyoner'' yeni dönem şirketleri eskinin ''gazete ve tv'' odaklı anlayışına, müzikseverlere yön vermek için bu tarz ödül törenlerini araç olarak kullanmaya başladılar. İnandırıcı sonuçlar olduğu sürece alkışlıyorum ben de, bir taraftan da maddi kaygılarla ve birtakım maddi alışverişler sonucunda belirlenen ''zirve'' isimler olunca da, diyorum ki müziksever buna inanmıyor siz de paranızı boşuna harcamış oluyorsunuz bari bir hayır kurumuna destek olun, daha çok faydası olur.

Sosyal aktiviteleriniz neler ?
Şarkılarım ve müzik prodüksiyonları çok zamanı alıyor, kalan zamanlarda yürüyüş yapmak (şimdilerde evde, normal şartlarda sahil tarafında), dostlarımla uzun kahve sohbetleri, yemekler ve tabii ki tek başıma izlemeye doyamadığım filmler.

Sosyal medya ile aranız nasıl?
İnstagram en çok sevdiğim..facebook ve twitter da çok aktif bir kullanıcı değilim.

Bir albüm, bir single’ın bedeli ne kadar yaptığınız emeklere değiyor mu?
Ortalama 20-25 binleri buluyor bir prodüksiyonu minimum şartlarla müzikseverlerle paylaşmak uzun vadede geri dönüşler sağlıyor özellikle benim yaptığım ''bağımsız yeni pop'' gibi veya ''organik elektronik, astro-müzik'' gibi biraz daha farklı bir anlayışta olan tüm müzisyenler için.

Son olarak sevenlerinize neler söylemek istersiniz?
Hep söylediğim gibi; ‘’Müzik en güzel, en kalpten edilen dua’dır.’’
Müziksiz geçmesin gününüz :)

Kısa kısa….

Hangi mesleği yapmak istemezsiniz?

Sevmeden yapılan her iş insana zarar verir :)


En nefret ettiiğiniz şey nedir?
Yalanlar ve açık olmamak


Hangi takımı tutuyorsunuz?
Galatasaray


Uğurlu sayınız?
13 ve 22


Hangi renk?
Mavinin her tonu
Kıskançlık, ego var mı?
Kalmadı galiba, bunca duvara çarptıktan sonra :)


En son izlediğiniz film, dizi?
Dizi OA
Film Büyük İskender (tarihi karakterleri severim, bir kere daha evdeyken izledim)


En son gittiğiniz konser?
Şevval Sam

Editör: TE Bilisim