Merhaba Mina, son olarak seni İkimizin Sırrı dizinde izledik. Şimdilerde neler yapıyorsun?

İkimizin Sırrından sonra henüz yer aldığım bir proje olmadı, menajerim ile birlikte içimize sinen inandığımız projelere ağırlık vermeye çalışıyoruz. En yakın zamanda tekrar ekranda buluşmayı ben de sabırsızlıkla bekliyorum.

İlk olarak Ben oyuncu olmak istiyorum” sözü ağzından ne zaman çıktı?

Eğitim eğitim almaya başladığım zamanlarda daha çok hobi amaçlıydı benim için. ama dersler ilerledikçe sahneye çıkmak, oynadığımız karakterin dünyasını tanımak aşırı keyifli olmaya başladı ve ben daha ne olduğunu anlayamadan evet ben bu işi yapmak istiyorum derken buldum kendimi. Her anından keyif aldığım, sıkılmadığım bir mesleğim olsun istemişimdir hep ve gönül rahatlığıyla bu düşüncelerimin karşılığı oyunculuk diyebiliyorum..


Çocukken başka hayallerin var mıydı?

Çok vardı, doktor olmak istedim. Herkesin ki gibi benim de bu tür meslek hayallerim oluyordu. Çocukken Sen çok güzel kızsın manken ol” diyenler çok oluyordu, ama ben hiç ilgilenmedim. Lisede artık oyunculuk adına eğitimler almaya başladıktan sonra ben bu işi yapmak istiyorum diyebildim ve hayalimde mesleğimde oyunculuk oldu.

Ailene oyuncu olmak istediğini söylediğinde seni desteklediler mi?

Çok desteklediler. Zaten ben oyuncu olmak istediğimi söylediğimde onlar benim eğitim almam için gereken desteği sağlayan, bu yola teşvik eden ailem oldu. İlk günden bugüne kadar ne istediysem hep arkamda durdular.

Her insanın hamurunu oluşturan yaşlar çocuk olduğumuz yaşlardır. Senin çocukluğun nasıl geçti? Nasıl bir ailede büyüdün?

Ben çok kalabalık bir ailede büyüdüm. Dokuz kız, iki de erkek kardeşiz. Hatta kolaylık olsun diye benim rehberimde herkes 1 numara 2 numara diye sırasıyla kayıtlı:) ilk zamanlarda karıştırıyordum ben de 4 numara kimdi falan diye:) neyse ki şu anda o problemi yaşamıyorum. Ama bu durumdan kime bahsetsem kahkahalarla gülüyor. Ailem zamanında biraz içerleseler de şimdilerde gülüyorlar bu duruma:) Aileme çok değer veriyorum her bireyin yeri bende çok çok ayrı. On bir kardeş olmak kolay değil:) En güzel yanı bildiğimiz kalabalık masalar, bitmeyen kahkahalar sohbetler benim ailemi anlatıyor diyebilirim. Güzel mutlu bir çocukluk geçirdim, bir araya geldiğimiz zaman konuşan şimdi ki Mina değil de hala 7 yaşındaki kız çocuğu gibi. Ailemle ilişkimin her zaman böyle kalmasını isterim.

Okulu bitirdikten sonra uzun bir bekleme süresi, hayal kırıklığı yaşadın mı?

Öyle bir hayal kırıklığı yaşamadım, çünkü her şeyin yeri ve zamanı olduğunu düşünmüşümdür. Ben kendimi bildikten ve çalışmaya devam ettikten sonra bu bana hayal kırıklığı olarak değil daha çok çalışma azmiyle geri döndü. Bence hayatta da bu böyledir. Çok çaba sarf ederseniz, beklemek sizin için bir zaman kaybı olmaz. Beklemeyi bilmek, sabırlı olmakta tecrübe sonuçta :)

Oyuncu olmak istedin, sonra bir dizide rol aldın. Şuan profesyonel olarak oyunculuk yapıyorsun. Oyuncu olmanın, kamera karşısında olmanın seni en çok etkileyen tarafı ne oldu?

Oyunculuk; var olmayan bir karaktere hayat vermek, onu insanlara benim kafamda yarattığım haliyle tanıtmak aşırı etkilendiğim bir durum. Elimden geldiği kadarıyla da bunu en anlaşılabilir, en doğru şekilde yapmak istiyorum. Oynadığınız her karakterin dünyası başka, o karaktere bürünüyorsun seyirciye o duyguyu yansıtıyorsun ve bir o karakterle bir bütün oluyorsun.

Aynı zamanda çok güzel bir kızsın. Oyuncu olmanı etkileyen faktörlerden biri de güzellik algısı olabilir mi?

Çok teşekkür ederim… Tabii ki de güzelliğinde etkisi var, çünkü ekranda estetik güzelliğin de çok önemi var. İnsanlar neredeyse dört saat ekranda sana bakıyorlar. Bence güzellik çok önemli, ama her şey demek değil. Sonuçta güzellik göreceli, belki etken ama ekran karşısında oynadığınız karakter ile ışık saçıp en güzelini yansıtmak çok daha önemli. O karakteri en iyi şekilde yansıtabilmek, o karakteri en saf, en doğal haliyle aktarabilmek..

Özellikle son yıllarda birçok genç, yetenekli oyuncu adayları sektörde daha fazla yer alıyor, ama aynı zamanda çok geniş bir furya çok çabuk unutuluyor. Sen bu durumu kendi açından nasıl değerlendiriyorsun?

Oyunculuk mesleğinde gelişime açık olmak ve yerinde sekmemek gerekiyor. Karakteri en iyi şekilde var edip insanlara tanıttıktan sonra ne o karakterin ne de o karakteri canlandıran oyuncunun unutulacağını düşünmüyorum. Yıllar önce yayınlanan dizilerdeki birçok karakter günümüzde hala konuşuluyor, önemi olan oynadığım karakterin hakkını vermek :) emekler ve iyi şeyler unutulmaz :)

Nasıl bir senaryo, nasıl bir karakter hayatın rolüdür?

Bunun için spesifik bir şey söyleyemem. Beni heyecanlandıran bir hikayeye kapım her zaman açık. Ayrıca bunu bir karakter ile sınırlandırmamak gerekiyor, senaryoyu okuduğunuzda o karakteri hissetmek, bir bağ kurmak önemli. Bir oyuncu bence her karakteri oynayabilmeli. Hepsinin bambaşka dünyası, bambaşka anlamı var. Henüz beni heyecanlandıran , hayatımın rolünü bulmadım.

Oyunculuk kadar seni heyecanlandıran ikinci bir hayalin var mı?

Oyunculuk benim lise yıllarımda seçtiğim meslek oldu ama öncesinde doktor olmak istiyordum:) Zamanın ne göstereceği hiç belli olmaz. Bakarsınız ilerde canlandıracağım karakterlerden birinin mesleği doktorluktur :)

Birçok oyuncunun kendini görmek istediği yerlerden biri de tiyatro sahnesidir. Sen tiyatro yapmayı düşünüyor musun?

Eğitim aldığım dönemlerde tiyatro oyunculuğu üzerine yoğunlaştım. O sahne tozunu gerçekten bir yutmak gerekiyor. İlerleyen dönemlerde profesyonel bir şekilde tiyatro yapmayı da çok isterim.

İş dışında hayatında neler olup bitiyor? Günün 24 saatini nasıl geçirirsin?

Sette olmadığım zamanlarda kendi hobilerime zaman ayırıyorum. Daha çok ailemle vakit geçiriyorum. Kitap okuyup film, dizi izlemek benim aşırı keyif aldığım şeyler. Kendi başıma kahve içmekten bile aşırı keyif alan bir insanım. Hayatımı aşırı renkli heyecanlı geçirmemeye çalışıyorum. Minimum seviyedeki aktivitelerden maximum hazzı almayı tercih ediyorum.

Birçok şeyden konuştuk, ama aşktan hiç konuşmadık. Mina için aşkın tanımı nedir?

Mina henüz aşık olmadı, o yüzden tam olarak aşkın tanımını bilmiyor (gülerek). İnsanlardan dinlediğim kadarıyla çok farklı bir duygu o yüzden tanımını yapamıyorum. Bunu ben aşık olduktan sonra bir daha konuşalım isterseniz:))

Aşık olup, bir sele kapılıp gitme fikri seni korkutur mu?

Açıkçası evet. Çünkü ben olmaktan çıkıp biz oluyorsun. Ben kendimi yeterince tanımıyorken bir başkasını hayatıma dahil etmek onunla her şeyi paylaşmak gözümü korkutuyor.

Henüz yolun başında, ama emin adımlarla bu yolda yürüyorsun. Beş yıl sonra bu röportaja baktığında kendine verdiğin bu mücadeleyi anlatmak için hangi sözleri söylemek istersin?

Adımlarımı pişman olmayacağım doğru bir şekilde atmaya çalışıyorum. Bu konuda menajerime de ayrıca teşekkür etmek istiyorum çünkü aşırı yardımcı oluyor bana. Verimli çalışma ve doğru planlama her şeyin anahtarı bence. Umarım geriye dönüp baktığım zaman bunu en iyi şekilde yapmışımdır. Ve kendime 5 yıl sonrası için de şunu hatırlatmak isterim; istedin, yaptın ve başardın. Pişmanlık duyacağın hiçbir şey yok:)