10 Mart’tan beri gündemimizde olan ve her geçen gün korkuyla beklediğimiz Corona salgını, her geçen gün artan vaka sayısı ve can kayıplarıyla hepimizi etkisi altına aldı. Çalışmak zorunda olanlar evlerinden korkarak çıkıyor, doktorlar aileleriyle temas edemiyor, insanlar birbirine sarılamıyor. Herkesin merak ettiği tek bir soru var “Bu virüs tamamen ne zaman bitecek? Ne zaman özgürce sokakta dolaşabileceğiz? Ne zaman sevdiklerimize korkusuzca sarılabileceğiz?” işte tüm bu soruların yanıtını alabilmek için Medicana Hastanesi’nin kalp doktoru Prof. Dr Bengi Başer’e röportaj teklifi götürdü. Bu zor günlerde beni kırmayıp, teklifimi kabul etti. Corona hakkında merak edilen her şeyi sordum. Şuan Ivermection adlı bir antipazer ilacın labarotvuar ortamında 48 saatte corona’yı öldürmeyi başardığını söylemişlerdi. Bengi Başer’in bizzat ilgilendiği bu ilaç hakkında tüm detaylar röportajın içinde…

Merhaba Bengi Hanım, öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Ben Hacettepe Tıp fakültesini 1990 yılında bitirdikten sonra ihtisasımı Koşuyolu Kalp Eğitim ve Araştırma hastanesinde yaptım. 18 yıllık süremi bu eğitim kurumunda geçirirken, 2002 de doçentliğimi de yine oradayken aldım. Bu dönemde yurtiçi ve yurtdışı pek çok eğitime katıldı. 2009 da emekli olduktan sonra 3 yıllık bir süremi Kanada’da geçirdim. Vancouver’da Kwantlen Üniversitesi’nde uluslararası hasta iletişimi ve daha sonra da Çin tıbbı ve iğnesiz akupunktur eğitimleri aldım. Sonrasında Giresun üniversitesi Tıp Fakültesinin kuruluşunda Dekanlık da yaparak katkıda bulundum. Profesörlük unvanımı aldıktan sonra devletten ayrılarak özel sektöre geçtim. Şu an Kadıköy Medicana Hastanesindeyim.

Şu an tüm dünyayı etkisi  altına alan Covid-19 virüsü herkesin gündemine yerleşti. Öncelikle bu virüs nasıl bir virüs?

Bu tıpkı ninja gibi tabir edilen tehlikeli ve akıllı bir virüs. Bir konağa girebilmek için gerekirse kabuk değiştirebiliyor. ACE 2 denen bir protein üzerinden hücreye girip aktive olur ve çoğalır. Bu protein en çok Akciğerde sonra kalp, böbrek gibi organlarda olup virüsün  en çok akciğeri tutmasını sağlar. Çok büyük bir hızla üreyen hemoglobin yapısını bozup oksijenin bu hemoglobin denen  proteine bağlanmasını engeller ve dokular oksijensiz kalır.

Yılın belirli zamanlarında hepimiz grip oluyoruz. Korona ile grip belirtilerini nasıl ayırabiliriz?

COVID 19 enfeksiyonunda öksürük ve ateş burun akıntısı gibi bulgulara nefes darlığı eşlik edebilir.  Ayrıca yaygın kas ağrıları baş ağrısı gibi bulgular eşlik edebilir. Ateş dirençlidir. Ancak yine de bulgular çok iç içe olup karışabilir. En büyük fark akciğer tutulumu ve oluşan özel zatürree tipidir. Tomografik tanı ve en önemlisi de PCR testi ile tanının konulmasıdır.

Korona virüsü olmuş biri nelerle karşılaşacaktır?

Hastaların % 80-85lik kısmı semptomsuz ya da hafif semptomlu olarak seyreder. %10 kıs ı hastanede yatarak kısa sürede tedavi olup taburcu olurken %5’lik kısmı ağır seyreder ve bu bölüm içinde yoğun bakım yatışları ve ölümler olur. Ac’lerin her ikisini de tıpkı karbon monoksit zehirlenmesinde olduğu gibi tutup tahrip ederler. Ağır bir zatürree tablosu olur. Vücut yeterli oksijeni alamaz ve organ iflasları başlayarak ölüm gerçekleşir. Kurtulan ağır vakalarda en büyük sorun ise ilerde kronik akciğer hastalıklarının gelişme ihtimalidir.

Her ülke için 14 günlük bir karantina süresi veriliyor. Virüsün 14 günün sonunda vücutta bulunmadığı kesinleşir mi yoksa bu virüs vücutta uyuyup sonradan ortaya çıkma ihtimali var mı?

Aslında virüsü aldıktan sonra ortalama 1 ay bulaşıcılık sürer. Bugün Çin ve Güney Kore’de tamamen negatifleşen hastaların tekrar pozitifleştiği saptanmaya başlamış olup dünyada  2. Bir dalganın olabileceği belirtilmektedir.

14 günlük bu süre ilk günler bazen belirti gösteremiyor bu virüs. Böyle bir durumda hastada korona varsa, covid-19 henüz belirtilerini göstermemişken de enfekte olan kişi başkaları için taşıyıcı olabilir mi?

Genelde 5 günden sonra bulgular ortaya çıkar. COVID 19 için En büyük  sorun bulgu olmadan yoğun bulaşıcılık olmasıdır. 1 hasta 5 kişiye bazı hastalarda yüzlerce kişiye yayabiliyor.

Enfekte olmuş biri bir ortamda en fazla kaç kişiye bulaştırabilir?

Ortalama 5 kişiye bulaştırır, ancak süper bulaştırıcılar olup 1000 kişiye bulaştıranlar olduğu bildirilmiştir.

Virüsün ilk çıkış noktası Çin, ama şu an Çin virüsü durdurmayı başarmış gözüküyor. Bunu nasıl başardılar?

Yaptıkları en önemli strateji sıkı izolasyon ve karantina oldu. Başarılarını en çok böyle sağladılar.

Amerika, İtalya, İspanya virüsün en çok etkilendiği ülkeler. Türkiye’nin de bu duruma gelmesi söz konusu mu?

Şu an vakaların artışı İtalya’dan da hızlı olarak gitmekte ama en büyük şansımız bunlara erken tanı tedavi ile müdahale ederek ölümleri önlemek olmuştur. Eğer sıkı izolasyon yapmazsak aynı kötü pozisyona düşebiliriz.

Korona Türkiye’de görüldüğünden beri herkesin aklında tek bir soru var; Sokağa çıkma yasağı getirilmeli mi?

İşin ekonomik boyutu planlanarak en azından 20 gün getirilmesi doğru olacaktır. Gerekirse arttırılabilir.

İşe gitmek zorunda olan bir kesim var ve onlar her sabah canlarını tehlikeye atıp sokağa çıkıyorlar. Korunmak için Maske yeterli mi?

Sadece maske yetmez. Başka insanlarla en azından 2 metre mesafe ve el temizliği önemlidir. 

Bundan sonra artışların önlenmesi için neler yapılmalı? Devletin ve halkın üzerine düşen sorumluluklar nelerdir?

Fiziksel izolasyon, mecbur kalmadıkça dışarı çıkmak, düzenli el yıkamak ve kirliyken göze, burna, ağza sürmemek önemlidir. Devlet cezai yaptırımlarla izolasyonu destekler, daha çok testler yaparak asemptomatik hastaları ve semptomatik hastaları belirleyip tedavi ve izolasyonu güçlü olarak sağlayıp yayılımı azaltabilir.

Yaşam fonksiyonlarımızı sürdürebilmemiz için market alışverişine çıkıyoruz. Bu alışverişler nasıl bir titizlikle yapılmalı?

Marketlere fiziksel izolasyonu bozmayacak sayıda müşteri alınmalı. Alınan her şey poşetle eve getirildikten sonra poşet takıp dış yüzeyler dezenfektan bezlerle silinmelidir.

Virüsün bir yüzeyden veya ambalajlı üründen geçmesiyle, enfekte olmuş bir insandan geçmesi aynı güçte mi?

Her ikisinde de ne kadar sayıda aldığınız önemlidir ama kişisel temas çok daha ürkütücü boyutlara ulaşabilir.

Sosyal medyadaki paylaşımınızda Ivermection adlı antiparaziter ilacın laboratuar şartlarında 48 saatte covid-19’u öldürdüğü gösterilmiş. Bu ilacın klinik çalışmaların bitmesi ve piyasaya sürülmesi ne kadar zaman sürer?

Bu çalışma Avustralya’dan geldi. Aslında laboratuarda virüsü  çok ciddi bir şekilde baskılayan bu ilacın yine bu ülke ve yurdumuzda klinik çalışmalarının başlayacağını biliyoruz. Aslında uzun sürmesi gereken bu klinik çalışma kısıtlı zamandan dolayı birkaç ay sürebilecektir. Sonrasında da gerekiyorsa devreye sokulacaktır.

İlaç ve aşı çalışmaları ülkemizin birçok şehrinde hızla devam ediyor. Bu denemeler yaz aylarında sonuç verir mi?

Aşı yaklaşık 1 yıl gibi sürecek bir süreçtir. Hemen olmaz. Yeni bir ilaç hemen bulunmaz be bu nedenle  daha önceki virüs salgınlarında kullanılanlar denenerek sonuç alınmaktadır. Yaz aylarında yeni tedavilerin sonuçları belirlenecektir.

Aşı, Korona gibi güçlü bir virüsü durdurabilirse, insan vücuduna nasıl yan etkilerle geri dönüşü olur?

Aşıdan herhangi bir yan etki beklemiyoruz, belki hafif bir gribal enfeksiyon gibi bulgularla seğir olabilir,

Bugüne kadar ki algoritma da ölüm oranının en büyük yüzdesi 65 yaş üstü gibi gösterildi. Şuan bulunduğumuz yerden bakıldığında yine aynı şeyi söyleyebilir misiniz?

Şu an ileri yaş gurubuna zorunlu izolasyon uygulandığı için daha düşük yaş gurubunda da ölümler var. Ancak genelde yine de yaş ortalaması yüksek olarak görülüyor.

Bu çok güzel, bilgilendirici sohbet için teşekkür ederim. Sizce Türkiye bu virüsün pençesinden tamamen ne zaman kurtulabilir? Bu süreç ne kadar sürecektir?

Ben teşekkür ederim. Bu virüsün etkisi temmuz gibi zayıflayıp sonbaharda yine artacaktır. Tam olarak kurtulmamız birkaç yılı alacaktır şeklinde öngörülüyor. Yani maskeler ve izole yaşamlara bir süre için alışacağız gibi duruyor.