Başarılı Sanatçılardan Seher Dilovan ile müzik kariyerini konuştuk röportajımız sizlerle...

Müzik kariyerinizden biraz bahseder misiniz?

1992 de Üniversite öğrencisiyken, Yaşar Kekeva Plak la anlaştım. Bu şirkete 4 albüm yaptım. Ardından Prestij Müzik ve daha birçok müzik şirketinden 14 albüm çıkardım.Dört kez bütün Türkiye yi bölgeleri kapsayan turne yaptım, iki defa dev organizasyonla büyük Avrupa konserleri yaptım. Sayısını hatırlayamayacağım konserlere imza attım. İki kez Türkiye Altın Objektif yılın en iyi halkmüziği sanatçısı ödülüne layık görüldüm. Birçok üniversite, ve stk dan yılın sanatçısı ödülleriyle onurlandırıldım.

Son çalışmanızdan biraz bahsedebilir misiniz?

Son müzik çalışmam aslında Pandemiden önce hazırdı. O koşullarda çıkarmayı uygun bulmadım, şimdi kısmet oldu. Söz&müzik oğlum Alan Dere ye ait. Bu da benim için ayrı bir keyif ve heyecan. Bir sanatçının kendi evladıyla sanat üretmesi paylaşımda bulunması çok anlamlı. Üreten bir insan benim için en  kıymetli insanlar profili içine dahildir. Alan Dere bu anlamda genç yaşta bunu yakalamış ve emin adımlarla ilerlemektedir. Şarkı çok farklı bir armoniye sahip o an ki ruh halinize göre şekillenebilen bir eser. Ben en romantik halini okudum, seslendirdim ama sahne de çok daha hareketli bir versiyonuyla da okunabilir.

En büyük hayaliniz nedir ve hayallerinizi gerçekleştirebildiniz mi?

Sorunuza ikinci kısmından başlayarak cevap vereyim. Benim 90 lar da meşhur olmuş bir sanatçı olarak, 2021 tarihine kadar herhangi bir skandala karışmadan, belirgin bir magazin figürü olmadan gelebilmem bir onurdur,onu  yaşıyorum. Bu yolu tercih etmek düz duvara tırmanmaya benziyor adeta, yani tüm zorluklarla on dört albüm yapıp sayısız konsere imza atmak, prestijli ödüllerle taçlandırmak herhalde her sanatçıya nasip olmaz. Bu anlamda, şu kesin ki ben müziğin temsil ettiğim dalının en zirvesini yaşadım ve halkın sevgi saygı teveccühü ilk günkü gibi aynı.

Müzikle tanışmanız nasıl oldu? Kariyerinizin dönüm noktası nedir?

Annem bağlama çalıp, o güzel sesiyle türküler okurdu ve ben o sesle büyüdüm. 1981 yılında Ankara Devlet Konservatuarı bale bölümünü kazandım. Böylece sanatın bu dalıyla ilk adımı attım. Bale hayatım uzun sürmedi ben tekrar devlet okuluna devam ettim. 15 yaşımda Ankara Radyosu Gençlik korosu sınavını kazandım, yedi yıl Türkiyenin en kıymetli hocalarından dersler aldım.Radyoda Zafer Bey in Yaşar Kekeva ya beni anlatması üzerine ilk albüm yolu açılmış oldu.Dardayım adlı türkü beni en geniş kitlemle tanışmama vesile oldu. Yılın sanatçısı seçilmeme vesile oldu.

Siz albüm mü yoksa single mı çıkarmayı tercih edersiniz?

Tabi ki albüm çıkarmak çok kıymetlidir adeta bir kitap yazıp okurlara sunmak gibidir. Müzikli bir edebiyat, duygular silsilesidir. Günümüz koşullarında insanlar hemen her konuda olduğu gibi müziği de hemen dinleyip, hemen tüketip bir kenara koyuveriyorlar. İnsanlar o kadar çok görsel, müzikal veriye maruz kalıyorlar ki çok kısa sürede dikkatleri dağılıyor ve bir sanat eserine yeterince odaklanamıyorlar, tadını çıkararak dinleyemiyorlar. Yerini hemen bir başkası alıyor. Bu durumda albüm çıkarmak zorlaşıyor hem maddi hem de manevi anlamda. Tekli şarkı ve türkülerle ilerlemek zannediyorum günümüz koşullarında en uygun olandır.

Kendinize rakip olarak gördüğünüz bir sanatçı var mı?

 Bazı sanatçılar ekoldür, adeta kendi tarzlarını yaratırlar, bazıları öğrendiği duyduğu müzikle yollarına devam eder. Ankara da doğup büyüdüğüm için bozlak türküler benim sesimin olgunlaşmasında etkili olmuştur. Rakip görmek benim hayatımda çok etkin bir ruh hali değil çünkü hep ben ne yapabildim ve ne kadar yapabildimle uğraşırım.

Sahne hayatınız için vazgeçmek zorunda olduğunuz şeyler oldu mu?

Ben okulla, sahneyi birlikte yürüten bir sanatçı oldum. Meşhur olduğumda aynı zamanda Gazi ünv. Tarih Bölümü’ nde okuyordum. Geçmişe dönüp baktığımda sahne için birşeyi arkamda bırakmadım.

Hiç maddi zorluk yaşadınız mı? Müzik kariyerinizi nasıl etkiledi?

Ben onbeş yaşımdan beri sahneye çıkan biri olarak hemen hiç parasız kalmadım, maddi sıkıntı yaşamadım. Küçük bir devlet memuru annenin ve belediye terzihanesinde terzi bir babanın kızı olarak onların nasıl zor kazandığını görüyordum. Ankara Altın Nal gazinosı Ankara nın Türkiye nin en prestijli gazinolarından biriydi. Orada Muazzez Abacıyla çalışırken, provalarda bana şunu söylemişti. “ Seher, akarken doldur “ ben bu sözü hiç unutmadım. Kendisinin bu sözü kulağıma küpe oldu ve ben hep yorganıma göre ayağımı uzattım. Şimdi şükürler olsun ki hiç sahneye çıkmasam bile şu an ki koşullarımı sürdürebileğim imkanlarım mevcut.

Bazı sanatçıların lüks tutkunu olduğunu biliyoruz. Sizin de var mı lüks tutkunuz?

Lüks yaşam, vicdansız, duygusuz, insanlıktan nasip almamışların yaşam şeklidir. Dünya da yaşanan haksızlıkların, savaşların, doğa katliamlarının en büyük sebebi insanın doyumsuzluğu, daha fazla daha da fazla istekleridir. Bu anlamda lüx yaşam, marka ürünleri savunmak hainliktir.

Şimdiye kadar en fazla yanlış anlaşıldığınız konu neydi?

Yanlış anlaşılmanın birçok sebebi olabilir. Ya siz anlattığınız konuya hakim değilsinizdir ya da insanların sizin anlattıklarınızın detaylarına ve içeriğine dair bilgileri eksiktir. Tanınmış şahsiyetler zaman zaman bu tür yanlış anlaşılmalarla karşı karşıya kalabilirler. Ben de şimdi bahsettiğim sebeplerden dolayı yanlış anlaşılmaya maruz kalmış olabilirim.

Evlilik sanat yapmayı sizce durduruyor mu? 

Hiç etkilemez demek mümkün değil, hele bir de çocuk dünyaya getirmişseniz etkilenmemesi söz konusu olamaz ve fakat bu durumdan yeni bir planlı hayata, anlayışa geçerek hem evli hem de üreten bir insan olabilirsiniz.

Sahne hayatınız ile dışarıdaki yaşamınız arasında bir fark var mı?

Aslında ben hemen her yerde, olduğum gibiyim. Özellikle şimdi beni youtube kanalımdan takip edenler ev halimi de görüyorlar. Şunu söylüyorlar, sizi seviyorduk şimdi daha da çok seviyoruz. Böyle hergün onlarca mesaj geliyor youtube paylaşımlarımın altına.

Sahnenize yetişemediğiniz anlar veya sahne gününüzü unuttuğunuz anlar oldu mu ?

Beni bilenler bilir şiarlarımdan biri iş ahlakıdır. Bu, söz verdiğim yerde, zamanda orada olmanın adıdır. Sağlık meseleleri dışında hayatım boyunca hiçbir işimi aksatmadım.

Moda danışmanınız var mı? Giyim konusunda nelere dikkat ediyorsunuz?Pahalı kıyafet tercih edermisiniz?

Hiç moda danışmanım olmadı olmayacak gibi de görünüyor. En vazgeçemediğim kot pantolonlarım ve “ V ” yaka kazaklarımdır. Sahne de elbise giyerim onun dışında ekranda takım elbise giyerim.

Dekoltenizemi Sahnenizemi güvenirsiniz?

Dekolte, neye ve kime göre dekolte ? Bence teşhircilik dışında insanların güzel hissettikleri yanlarını kıyafet üzerinde ki küçük ayrıntılarla ön plana çıkarmaları sanatın görsel devamı  olarak algılanabilir ama bu durum bedeni teşhir etme boyutuna varmışsa bu psikolojik bir vakadır, sağlıklı bir ruh hali değildir.

Hayatınızda "Seni çok bekledim" dediğiniz birisi oldu mu?

Olmadı sanki, olsaydı hatırlardım 

Sahne mi para mı aşk mı hangisini tercih edersiniz ?

Hepsi. Çünkü hepsinin yeri  bir sanatçının hayatında ayrı ayrı önemli

Kendinize belirlediğiniz bir hedefiniz varmı? Ne yaparsam bu işte ben başardım diyebilirsiniz?

Çocuklarımla ilgili hayallerim şimdi benim için daha kıymetli. Tabi ki kendim için de kafam da birşeyler var ama çocuklarımın yanında daha az önemli şimdilik bana kalsın 

Tek ulusal gazete haberi ile bir anda sahne alma peşinde olan yeni şarkıcılara ne gibi tavsiyeler vermek istersiniz?

Ben yeni gençliğin heyecanını iyi anlıyorum, her anlamda çok zor bir dönemde gençliklerini yaşıyorlar. Herşeyin bir anda parlatıldığı ve bir anda söndüğü söndürüldüğü bir camiada onların çabuk aceleci davranmalarını anlayışla karşılamak lazım .Zaten hayat en acımasız haliyle onlara dersler verecektir. Gençlerimize destek olmalı onlara kendilerini her alanda gösterebilecekleri zeminleri açmalıyız.

Son olarak sevenlerinize neler söylemek istersiniz?

Ben yaptığım ve de yapacağım müzikle, eserlerle yoluma devam ediyorum inşallah devam edeceğim. Takipte kalsınlar ve sevgilerini ilgilerini cömertçe göstermeye devam etsinler . Bu bizlerin yeni eserler üretmemiz için iyi bir dinamik olacaktır. Sevgilerimi gönderiyorum.

KISA KISA...

Hangi mesleği yapmak istemezsiniz?

Polislik yapmak istemem çünkü erklerin polisi insanların güvenliğini sağlamak yerine düzenin, sistemin sopası haline dönüştürmeye çalışmaları bu mesleği yapan insanları da çok zorluyor, psikolojilerini bozuyor.

En nefret ettiğiniz şey nedir?

Yüzüne ayrı, arkandan ayrı konuşanlarla konuşmak zorunda kalmak.

Hangi takımı tutuyorsunuz?

Takım tutmuyorum.

Uğurlu sayınız?

Çift sayılar

En sevdiğiniz renk?

Leylak rengi

Kıskanç mısınız? Egonuz yüksek midir?

Hastalık derecesinde kıskanç değilim

En son izlediğiniz film, dizi?

En son SQUID GAME isimli diziyi izledim. Kapitalizmin acımasızlığını anlatan çok etkileyici bir dizi. Şiddet görmeye dayanamayanlar ve çocuklar izlememeli. 18. yy dönemine ait filmleri çok severim.

En son gittiğiniz konser? 

Cenevre de bir caz konseri