Son dönemlerde aldıkları ödüller ile adlarından sıklıkla bahsedilen sevilen ikili Yeşil Kasaba'dan Mor Narpın ile son teklileri ve müzik dünyasında karşılaştıkları zorluklar üzerine sıcak samimi bir röportajımız sizlerle

Müzik kariyerinizden bize biraz bahseder misiniz?

Lise de Güzel sanatların sınavını kazanmamla birlikte müzik kariyerim başladı diyebilirim.Yan Flüt ve Piano çalmaya başladım.Hatta ilk solo performansım pianoda moonlight sonatı ile oldu.Şarkı söylediğim ilk solo performansım lise mezuniyetindeki konserimizdeydi.Devamında üniversite eğitimime ise şan anadalında devam edip aynı zamanda tiyatro eğitimleri almaya başladım ve turnelere de çıkıp bir çok oyun sergiledik..Böylelikle çocukluk hayalim olan oyunculuk ve müzik bir arada yürümeye başladı.Okul dışında aldığım tiyatro eğitimlerinin sayesinde ,üniversitede birçok operet ve müzikalde başrolde yer aldım.Aynı zamanda bir sanat merkezinde uzun yıllar , özel ders verdim.Sonrasında Yeşil Adam'la seminerinde tanışıp şarkı ve şiiri bir araya getirelim fikrinden yola çıkarak günümüze kadar gelen bir sanat yolculuğuna çıktık.Yeşil Kasaba adını verdiğimiz bu güzel birlikteliğe bir çok halk konseri sığdırdık.Bunların çoğu sosyal sorumluluk projeli konserler oldu ve proje organizasyonlarını dahi biz üstlendik.Misyon olarak insanlığımızı unutmadan sanat yapmayı kabullendik.2020 yılında ilk single çalışmamız Eğreti'yi sonrasında Yağmur Yağmur 'u yayınlayıp , yine kendi adımızda olan yapım müzik prodüksiyon şirketini kurduk.Ardından Yan İstanbul ve Çay Gönder 'i kendi yapım şirketimizden çıkarmış olduk. Amacımız genç yeteneklere ışık tutmak oldu. Ve son olarak üzülerek besteleyip seslendirdiğimiz Sesimi Duyan Var Mı ?...

"Nakaratta söylediğim Sesimi Duyan Var Mı ? kimi zaman enkaz altında kalan depremzedeyi, kimi zaman ise enkazın üstündeki arama kurtarmayı temsil etti."

Son tekliniz "Sesimi Duyan Var mı ?" 'dan  bize biraz bahseder misiniz? 

Öncelikle depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet ,yakınlarına başsağlığı diliyorum.100 yılda bir gelen bu felakette en çok zihnimizde istemsizce tekrarlanan cümle Sesimi Duyan Var Mı ? oldu.Sözlerini Yeşil Adam yazdı,müziğini ise ben yaptım.Nakaratta söylediğim Sesimi Duyan Var Mı ? kimi zaman enkaz altında kalan depremzedeyi, kimi zaman ise enkazın üstündeki arama kurtarmayı temsil etti.Dolayısıyla 2 tarafta, "sesimi duyan var mı" dediğinde "sesimi , sesimi" kısmı ise daha az duyuluyor, bazende hiç duyulmayacak kadar derindendi.Aynı zamanda bir çok mucizede yaşandı.Soğukta hayatta kalmayı başarabilen bir çok can kurtuldu.Biz yaşanan bütün duyguları bu şarkıda bir araya getirmek istedik.Sanatsal dışa vurumumuzu , daha çok empati kurarak bestelemeye ve seslendirmeye çalıştık diyebilirim.Aynı zamanda Yeşil Adam 'ında yakınlarından kayıpları oldu, deprem bölgesine gitti.Kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir felaket yaşadık. Ülkemizin başı sağolsun...

"Felaketi çok net, çok yalın ve çok dokunaklı ifade etmişsiniz "

Son tekliniz  "Sesimi Duyan Var mı? " ' ya gelen tepkiler nasıl?

Tepkiler; felaketi çok net, çok yalın ve çok dokunaklı ifade etmişsiniz,tekrar tekrar dinledik şeklinde oldu...

"Bizde şarkımızın tüm gelirini depremzedelere bağışlayacağız. "

Depremzedeler için toplanan yardımları yeterli buluyormusunuz ?

Yardımlar ilk etapta çok yüksek şekilde toplandı. Fakat bu yaraların sarılması uzun yıllar alacağı için ,yardımların sürekliliği çok çok önemli.O yüzden bizde şarkımızın tüm gelirini depremzedelere bağışlayacağız.Desteğin, ne kadar , ne zaman ve nasıl yapıldığı bu felaket için bence önemli değil.Önemli olan yaralar tamamen sarılana kadar, az çok demeden yapılmaya devam edilmesidir.

"Bizim sektörümüz ruhun şifasıdır"

Müzik Sektörü Afet,Salgın gibi olaylarda ilk etkilenen sektörlerden biri oluyor bunu neye bağlıyorsunuz ?

Bizim sektörümüz ruhun şifasıdır aslında.Fakat çoğunlukla keyif ve zevk olarak tercih edildiği ve uygulandığı için ilk etkilenen sektör oluyor.Aynı zamanda çocukluğumuzda gördüğümüz, komşunun yakını bile vefat ettiyse o evde 40 gün boyunca televizyon bile açılmazdı.Komşunun yasına ortak olunurdu.Komşunun duyguları senin umrunda olurdu yani.Biz gelenek ve görenek olarak böyle yetişmiş ve böyle yetişmeye devam etmesi gereken bir milletiz.

Bundan sonraki Yeni projeleriniz neler ?

Aslında deprem yaşanmadan önce adımlarını attığımız bir projemiz vardı. Hayatın ne kadar kısa olduğunu , bu dünyanın yalan dünya olduğunu ifade eden bir şarkı.Büyük ihtimalle , zamanı geldiğinde yayınlayacağımız projemiz o olacaktır.

Depremzedeler için başka yardım projeleriniz olacak mı ?

Bir konser planımız var.Sağlam bir proje olması için adımlarımızı attık.

Kendinize belirlediğiniz bir hedefiniz varmı? Ne yaparsam bu işte ben başardım diyebilirsiniz?

Dünyada Türkiye'yi en iyi şekilde temsil etmek.Henüz başaramadım.Sanırım büyük düşünüyorum ama başaracağımdan eminim.

"Artık şarkı yayınlamak çok kolay. "

Tek ulusal gazete haberi ile bir anda sahne alma peşinde olan yeni şarkıcılara ne gibi tavsiyeler vermek istersiniz?

80'ler veya 90'larda yaşamıyoruz ,artık şarkı yayınlamak çok kolay. Zor olan ise fark edilmek.Kimin ne zaman fark edileceğini ise kimse bilemez. O yüzden sabırla çalışmak gereklidir.

"Lütfen birbirimize iyi davranalım... "

Son olarak sevenlerinize neler söylemek istersiniz?                                                                                                                           

Biz öyle güzel bir milletiz ki birlik, beraberlik ve huzur içinde yaşamayı hak ediyoruz. Birbirimize ne kadar anlayışlı ve hoşgörülü olursak bu sevgi seli hepimizi saracaktır buna eminim.Bu dünya gelip geçici.Mal, mülk , para ...Bakın bir gecede hepsi nasıl yerle bir olabiliyor.Lütfen birbirimize iyi davranalım...

Röportaj icin resimler

https://we.tl/t-tF2PM9qmIf