BURDUR -  Burdur'un Ağlasun ilçesinde bulunan ve UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan Sagalassos Antik Kenti, milattan önce 333 yılına dayanan geçmişiyle tarih yolculuğuna çıkmak isteyenleri ağırlamayı bekliyor.


İçinde barındırdığı hamam, tiyatro, kütüphane, konut, meclis binası ve yüzlerce yıldır akan çeşmesiyle dikkati çeken Sagalassos, Roma'nın 5 önemli seramik üretim merkezinden birisi olma özelliğini taşıyor.


Büyük İskender'in fethiyle adını duyuran ve antik Yunan'da Pisidya'ya başkentlik yapan Sagalassos'ta, kazı ve restorasyon çalışmaları da devam ediyor. Zamana meydan okuyan yapısıyla misafirlerini tarihi bir yolculuğa çıkaran antik kenti, yılın ilk 6 ayında 14 bine yakın turist ziyaret etti.



Sagalassos Kazı Başkanı Belçikalı Prof. Dr. Jeroen Poblome, Sagalassos'ta uzun bir tarihi okuduklarını ve burada çok sistematik bir şekilde çalışarak, eski hayatın nasıl olduğunu detaylı şekilde ortaya çıkardıklarını söyledi.


Sagalassos'un çok özel bir yer olduğunu ve önemli bir konumda bulunduğunu ifade eden Poblome, "İlk önce manzara. Sagalassos çok güzel bir yerde. Tam dağlardayız. Çok güzel bir panoramamız var ve her gün değişiyor. İçinden giderken her noktada farklı bir şey görebilirsiniz ve insanları şaşırtabiliyor. Mesela Antoninler Çeşmesi var agoraya giderken birden karşınıza çıkıyor. Sagalassos öyle bir kent işte." dedi.


Türkiye'nin tarih ve arkeoloji açısından çok zengin olduğunu vurgulayan Poblome, "Sagalassos'ta dünyanın kalitesi ve potansiyeli var. Antik kentlere çok güzel bir örnek. Geçmiş dönemdeki hayatın nasıl olduğunu birçok şeyle gösteriyoruz. Yeterli ve gerçek şeyler var. En zengin kesimden en fakir kesimin hayatı nasıldı, kent, sosyoekonomik sistem burada anlatılıyor." diye konuştu.




Kazılar devam ediyor


Jeroen Poblome, antik kentte kazıların devam ettiğini ve büyük bir ekiple sistematik olarak çalıştıklarını söyledi.


Kazı ekibinde dünyanın birçok yerinden çalışanların bulunduğunu ifade eden Poblome, "Kazılarda profesörden öğrenciye kadar her türlü meslektaşımız var. Avrupa'dan, Asya'dan, Amerika'dan fark etmiyor. Biz dünya kalitesi arıyoruz. Kazılar ağustos sonuna kadar sürecek, restorasyonlar ise eylül ayına kadar devam edecek. Hava durumuna da bağlı. Kış sert olabilir. Restorasyonu iyi yapmamız lazım." ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim