Lemonade set. Lemonade, mojito and orange lemonade. Iced summer drink in mason jar with ingredients on white table.

ÇATLAKLARIN ÇÖZÜMÜ VAR MI?
Karın bölgesi deformasyona oldukça yatkın bir bölge, kilo alıp verme, doğum yapma, sezeryan ve yaşlanma ile beraber karın bölgesinde sarkmalar, yağlanmalar, göbek şeklinde bozulmalar, kaslarda gevşeklik, çatlaklar sıklıkla gördüğümüz problemlerdir. Bu problemlerle ilgili yaptığımız işlemler radyofrekans ve ultrason cihazları ile cilt sıkılaştırma, vaser ile liposuction, lazer lipoliz, karın germe ameliyatı ve çatlaklar için de vakum terapiyi başarıyla uyguluyoruz.
Günümüzde teknolojik estetik dediğimiz işlemler gittikçe popüler hale gelmektedir. Bu tarz cihazlarla ameliyata uygun olmayan, ameliyat istemeyen veya çok az miktarda yağlanması ve cilt sarkması olan kişilerde oldukça memnun edici sonuçlar alabiliyoruz. Seanslı olan bu işlemler anesteziye gerek olmadan rahatlıkla klinik ortamında gerçekleştirilen uygulamalardır.
Çatlaklar genellikle bugüne kadar fazla çözüm bulamadığımız problemlerdendi. Doğum sonrası, kilo alıp vermeler sonrası ciltte yırtılmalar meydana gelmektedir. Yeni bir yöntem olan vakum terapi ve ürün uygulanması ile neredeyse tek seansta % 70’ e kadar olumlu sonuçlar almaktayız. İşlem olarak kişi kliniğimize geldiğinde 30 dakikalık bir işlem olan vakum terapi uygulamaktayız. Sonrasında çatlağın derinliğine bağlı olarak 3 veya 5 adet ürün veriyoruz ve 21 gün boyunca hiç aksatmadan bu ürünleri kullanıyor. Bazen ise çok geniş ve derin çatlaklarda 2. Veya 3. Seansa ihtiyaç duyulabiliyor.
Karın germe ameliyatı mini karın germe ve tam karın germe ameliyatı olarak ikiye ayrılır. Tam karın germe ameliyatında göbek deliği yeniden oluşturulur, gevşeyen karın kasları dikilir, fazla yağlar alınır ve göbek deliğinin alt kısmındaki çatlaklar çıkarılır. Fakat göbek deliğinin üstünde çatlak varsa ona müdahele edilemez. Mini karın germe ameliyatında ise göbek deliğinin yeri değişmez ve yine göbek deliğinin altındaki çatlaklar azaltılabilinir.

Yanlış Taşınan Okul Çantaları Gelecekte Kronik Bel Ağrısına Zemin Hazırlıyor!

[caption id="attachment_232551" align="alignright" width="500"] 42687603 - book, school, kid.[/caption]

Günümüzde gripten sonra en sık rastlanan sağlık problemlerinden biri olan kronik bel ağrılarının temelinin ergenlik döneminde yanlış taşıdığınız sırt çantaları olabileceğini biliyor muydunuz?
Çocukların okul çantaları taşırken zayıf noktalarının omuz değil; sırt olduğunu dile getiren Hastane Derindere Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü Uzmanı Op. Dr. Zafer Volkan Gökçe; ‘Kötü yerleştirilmiş bir sırt çantası, duruş ve yürüyüşü değiştirebilir. Sırt çantasını iki omuzla taşımak tek omuzla taşınmasına göre daha doğrudur. Sırt çantasının ağırlığı arttıkça omurganın duruşu değişir. Birçok anne babanın, sırt çantasının ağırlığı ile skolyoz veya kifoz arasında bir ilişki olduğuna inanmasının nedenlerinden biri budur. Ancak unutulmamalıdır ki ergenlik döneminde bel ağrısı problemi yaşayan çocuklar, muhtemelen yetişkin olduklarında kronik bel ağrısı sorunuyla karşılaşacaklardır.’ açıklamasında bulundu.

Doğru sırt çantası kullanımı için…
• Çantanın tasarımından çok işlevselliğini göz önünde bulundurun. Sırt bölümü destekli bir çanta tercih ederek çocuğunuzun sırt dengesini koruyun.
• Sırt çantasının kayışlarının en az 5 cm ve ağırlığı eşit şekilde dağıtmak için ayarlanabilir olmasına dikkat edin.
• Ağırlığı eşit şekilde dağıtmaya yardımcı olmak için çeşitli yerlerde kişiselleştirilmiş bölmelere sahip olan çantaları tercih edin.
• En ağır eşyaları sırtına yakın yere yerleştirin. Çantasına gereksiz şeyleri koymasını engelleyin. Sadece ihtiyaç duyulanı taşımasını sağlayın.
• Çocuğunuzun sınıftan sınıfa kitap taşıması gerekiyorsa, omuz ve pelvise ağırlığı yeniden dağıtmak için kalça askılı, bel kemerli veya tekerlekli bir sırt çantası tercih edin.

Yaza Hazır mısın?

Kışın kasvetli günlerinden sonra baharın habercisi güneş yüzünü göstermeye başladı. Kışlık kıyafetlerimizin altına sakladığımız, kışın yeterince ilgi göstermediğimiz vücudumuzu yaza hazırlamanın zamanı geldi. Peki siz yaza hazır mısınız?

Uzm. Diyetisyen Cansu Büyükbaş, yaklaşan güneşli günlere hazır olmanız için size bazı ipuçları veriyor.

Son 3 ay kaldıysa daha hızlı kilo kaybı için neler yapılabilir?

1. Tahılı ekmek olarak tercih et.
1 porsiyon tahıl, 1 dilim ekmek (25 gram) demek. Ve ekmek yerine geçen besinler. Örneğin
1 dilim ekmek = 1 kepçe çorba
2-3 pilav, makarna
1 orta boy patates
4-5 yemek kaşığı baklagil
½ paket diyet büsküvi vb.
Diyette ekmek günah keçisi gibi görüldüğü için ekmek yerine, çoğu zaman ekmek dışı tahıllar tercih ediliyor. Ama burada unutmamanız gereken ekmekte yağ yok, fakat ekmek dışı tahılların birçoğunda yağ çok. Dolayısıyla dışarıda geçirdiğiniz öğünlerde tahılı ekmek olarak tercih etmek, yağ alımınızı kısacağı için, daha az kalori alımı, bu da daha hızlı kilo kaybı demektir.
2. Öğün atlama, öğün düzenini kur.
Sabah, öğle ve akşam ana öğünlerini atlamamak bir sonraki öğüne daha tok ve daha kontrollü oturmanızı sağlayarak, daha az besin alımı yani daha az kalori alımı anlamına gelmektedir.
Öğün düzenini kurarken ise bir öğünde protein aldıysanız diğer öğünü daha az protein, daha fazla sebze olarak düzenlemekten ya da bir öğünde tahılı kaçırdıysanız diğer öğünden tahıl almadan öğünü kapatmaktan geçmektedir. Önemli olanın yediğiniz besinlerin porsiyon kontrolünü kurmak ve bir sonraki öğünde telafisini yapmak olduğunu unutmayın.
3. Porsiyonlarını yani tabağını küçült.
Tabak ne kadar küçükse yedikleriniz o kadar fazla gözükür. Önce gözümüzle, sonra beynimizle en son midemizle doyarız. Bir tabak dolusu yedim demek için tabağınızı daha küçük tutmanız diyet sürecini sizin için kolaylaştıracaktır.
4. Öğünlerde salatayı / çiğ sebzeyi eksik etme.
Salata ve çiğ sebzenin aynı kalori ile ete, tahıla ve yağa göre mide hacmini doldurma kapasitesi daha fazladır. Öğünlerinize salata ve çiğ sebze eklemek hem ana yemeği daha az yemenizi hem de şeker dengesini kurarak daha uzun süre tok kalmanızı sağlayacaktır.
5. Öğünlerde çeşitlilik artır.
Bir tabak dolusu makarna yediğinizde aslından aldığınız kalori ile 1 porsiyon et, biraz salata, 2-3 yemek kaşığı makarna ve 1 bardak ayranla yaklaşık olarak aynı kaloriyi almış olursunuz. Fakat birinde kilo alırken diğer tabakla daha sağlıklı ve dengeli bir öğün yaptığınız için kilo kaybedersiniz. Önemli olan öğündeki yemek çeşitliliği değil, besin grubu çeşitliliğidir.
6. Kendini ne olursa olsun sev :)
Bedeninizle barışık olun. Hayatınızda en çok zaman geçirdiğiniz yer bedeniniz. Ondan kaçma veya uzaklaşma şansınız yok. Ve eğer orda mutsuzsanız onu değiştirmek ve hayalini kurduğunuz hale getirmek sizin elinizde. Unutmayın komuta merkezi sizsiniz. Siz istemeden eliniz hiçbir yiyeceğe gitmez veya siz istemeden o yiyecek ağzınızdan içeri girmez.
Yerken hangisinin sizi daha mutlu edeceğini bir kez daha düşünün. O en çok sevdiğiniz pastayı yemek mi, hayalini kurduğunuz bedene ulaşmak ve daha sağlıklı olmak mı?

Kadınlarda diz kireçlenmesi daha sık görülüyor

Diz kireçlenmelerinde en önemli risk faktörünün yaş ve kilo olduğunu söyleyen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Osman Lapçın diz kireçlenmesini, diz eklemini oluşturan kıkırdak yüzeyin aşınması sonucu kemiğin yüzeye çıkacak şekilde zarar görmesi şeklinde tanımladı.
Diz kireçlenmesinin iki şekilde ortaya çıktığını belirten Op. Dr. Osman Lapçın, “Diz kireçlenmeleri bir sebebi ise nedeni bilinmeyen ancak risk faktörleri tanımlanabilen kireçlenmelerdir, ikinci sebebi ise diz ekleminin maruz kaldığı travmalar sonucu oluşan kireçlenmelerdir. 

Kadınlarda diz kireçlenmesi daha sık
Kadınlarda daha çok görülen diz kireçlenmesinin 65 yaşından sonra görülme sıklığı artmaktadır. Ancak yaş haricinde obezite de büyük bir risk faktörü oluşturmaktadır ve diz eklemine aşırı yük binmesi, yaştan bağımsız olarak diz kireçlenmelerine yol açabilir.
Diz ekleminin çok fazla kullanılması da diz kireçlenmesine neden olmaktadır. Profesyonel futbolcular, atletler, tenis oyuncuları yüksek risk taşıyan kişilerdir. Travmalar ise diz ekleminde direkt kıkırdak hasarına neden olabilmektedir ve bu travmanın tedavi edilmemesi durumunda hatta bazı durumlarda uygun şekilde tedavi edilse bile uzun dönemde kireçlenmeye neden olabilmektedir.
Gece ağrısı diz kireçlenmesinin belirtisi olabilir!
Diz kireçlenmelerinin en önemli belirtisi ağrıdır. Diz kireçlenmelerinin neden olduğu ağrılar yürümeyi engelleyerek geceleri ortaya çıkmaktadır. Ağrı haricinde diz kireçlenmeleri diz ekleminde şişliğe, eklem hareketlerinde kayba, ileri düzeylerde ise sürtünme sesine neden olabilir.

YANAK KÜÇÜLTME AMELİYATI İLE ÇEKİCİLİK KAZANIN !

Yanak yağı fazlalığı kişiye yüzde bebeksi, tombul bir görünüm veriyor.Böyle bir durumda da estetik kaygılar ön plana çıkıyor.Ancak bu sorunlardan kurtulup daha belirgin bir yüz hattına sahip olmak mümkün..Plastik,Rekonstrüktif  ve Estetik Cerrah Doç. Dr. Karaca Başaran konu ile ilgili bilgiler verdi.

Yüz şekli bildiği gibi güzellik ve çekiciliğin en önemli kriterlerinden biridir.Son yıllarda trend olmaya başlayan yanaktan yağ alma operasyonu ile operasyonu kişinin üçgen yüz hatlarına sahip olarak daha çekici ve alımlı görünmesini sağlıyor.

Yanak yağ yastıkçığı yanakta bulunan özel bir yağ deposudur. Yanak yağının fazlalığı dolgun bir yanağa neden olur. Yanak yağı yüzün iki tarafında, yüz kaslarının içinde bulunan derin yağ yastıkçığının devamı niteliğindedir.
Yüzün diğer yapılarından kolaylıkla ayrılabilir ve alt yüzdeki dolgunluğu azaltmak için mükemmel bir hedeftir.
Yanak yağı fazlalığı yüze bebeksi, tombul bir görünüm verir. Yanak veya alt yüz yağındaki fazlalığı olan birçok insan bu durumdan rahatsızdır. Ne yazık ki birçok vakada bu alt yüzdeki yağ fazlalığı diyet ve egzersizin etkilerine karşı oldukça dirençlidir, vücutlarının diğer bölgeleri ince olan insanlarda bile daha dolgun bir görünüme neden olabilmektedir.
Yanak yağının alınması yüzdeki dolgunluğun azaltılmasında basit ve etkili bir yöntemdir, yüzde daha ince bir görünüm sağlar. Prosedür ile kare veya kutu şeklindeki yüz daha keskin hatlara ve daha çekici “V” veya “kalp” şeklinde kavuşur.

Portakallı limonata içmek böbrek taşı ağrısına iyi geliyor

[caption id="attachment_232555" align="alignright" width="360"] Lemonade set. Lemonade, mojito and orange lemonade. Iced summer drink in mason jar with ingredients on white table.[/caption]

Hayat kalitesini olumsuz etkileyen, bıçak saplanır şekilde ağrıya yol açan böbrek taşı ağrısından bazı basit ama etkili yöntemlerle korunabilirsiniz. Limon ve portakal, idrarın asitliğini gideren sitrat maddesini yüksek oranda içerdiğinden portakallı limonata içmek böbrek taşı ağrısına iyi gelir. Aynı zamanda sayısız faydası bulunan bal kabağı, böbrek taşı tedavisinde destekleyicidir, taşların vücuttan atılmasını kolaylaştırır

Böbrek taşı düşürmek, doğum sancısı kadar zorlu bir süreç. Tanfer Sağlık Grubu’ndan Üroloji Uzmanı Op. Dr. Ali Murat Gökçe, böbrek taşlarının ne olduğunu ve korunma yöntemlerini anlattı…
Böbrek taşı nedir, nasıl oluşur?
Böbrekler; sağda ve solda, karnın arka duvarını oluşturan kasların önünde bulunan fasulye görünümünde, kandaki zararlı maddeleri süzerek idrar ile vücuttan uzaklaştıran, vücudun su ve tuz dengesini sağlayan organlardır. Besinlerle vücuda aşırı alınan ya da vücutta oluşan maddelerin kandaki yoğunluğu artarsa, böbreklerden süzülerek idrara geçen miktar artacaktır. Vücuda alınan su miktarı azaldığında ya da su kaybının arttığı durumlarda ise daha az miktarda ve daha fazla yoğunlukta idrar oluşacaktır. Bu sebeplerden dolayı böbreklerden süzülen tuzlar, atık ve kimyasal maddelerin idrardaki yoğunlukları belirli bir eşik değerini aşınca kristalleşir. Kalsiyum, oksalat ve ürik asit maddelerinin kristalleşmesi sonucu birbirine yapışarak kumları ve bunlar da birleşerek taşları oluşturur. Böbrek taşları içeriğine bağlı olarak çeşitli yapıdadır. İdrarda kalsiyum atılımının fazlalığı ile oluşan kalsiyum taşları en sık görülen böbrek taşlarıdır. Diğer böbrek taşları ise idrar yolu enfeksiyonu ile gelişen struvite taşları, ürik asit taşları, sistin taşları ve ksantin taşlarıdır. Böbrek taşlarının tanısı röntgen, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, kan ve idrar tetkikleriyle konulur.