İSTANBUL - Bulaş rakamlarının yeniden yükseliş trendine girdiği bu günlerde tüm dünya, Koronavirüs-19 pandemisine karşı ciddi bir savaş veriyor. Birçok ülkede pandeminin giderek yaygınlaşmasıyla sağlık kurumlarının kapasitelerinde kritik eşiklere yaklaşılırken, şüpheli veya koronavirüs tanısı konmuş, fakat belirtileri olmayan ya da hafif olanlar da evde karantinaya gönderiliyor. Ancak bulaş sayısının daha da artmaması ve evdeki diğer sağlıklı bireylerin de korunabilmeleri için evde karantina sürecinde alınması gereken önemli tedbirler var. Altınbaş Üniversitesi Halk Sağlığı ABD Başkanı Prof.Dr. İnci Oktay, evde karantina koşulları ve virüsün diğer aile bireylerine bulaşmaması için dikkat edilecek hususları anlattı.

AYRI ODA, SIK HAVALANDIRMA VE MASKE KULLANIMI ÖNEMLİ


Covid-19 enfekte kişinin öncelikle bir odada yalnız kalmasının daha uygun olacağını belirten Prof. Dr. İnci Oktay, hastanın diğer aile bireyleriyle temasının kesilmesi ve evin sıklıkla havalandırılmasının bulaş riskini azaltacağını belirtti. Evdeki herkesin maske takmasının çok önemli bir nokta olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Oktay, şunları paylaştı:

“Takılan maskelerin nemlendiklerinde değiştirilmesi gerekir. Hasta ile ilgilenen kişi, hastanın maskesine veya yüzüne dokunmamalıdır. Hastanın odasından çıkan kişi, maskesini kurallara uygun olarak çıkarmalı ve çöpe atmalıdır. Bulaş riski taşıyan maske, eldiven vb. malzemeler kalın bir çöp torbası içinde saklanmalı ve çöp torbası balkonda bırakılmalıdır. Çöp torbası atılırken, ikinci bir torbanın içine konmalıdır.”

“TEMİZLİK DE MASKE VE ELDİVENLE YAPILMALI”

Karantina sürecindeki hastanın verilen ilaçları düzenli olarak kullanıp dinlenmesi, bol sıvı tüketmesi ve beslenmesine dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. İnci Oktay, hastanın odasına giren kişilerin de sosyal mesafe kuralına uygun davranmalarını ve hastaya evde ayrı bir oda ayrılamıyorsa sosyal mesafe kuralının daha da önemli hale geleceğini hatırlattı.

Evde karantina sürecinde bir diğer önemli noktanın hastanın temas ettiği yüzeylerin temizliği olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Oktay, “Özellikle de hastaya ayrı bir tuvalet ve banyo verilemiyorsa bu durum daha da önemlidir. Temizlik, maske ve eldivenle yapılmalı, yüzeyler sabun veya deterjanlı suyla temizlenmelidir. Daha sonra, 10 litre su içine bir çay bardağı çamaşır suyu ilave edilerek hazırlanan sıvı ile silinmeli ve hastanın banyoyu kullanmasından sonra banyo mutlaka havalandırılmalıdır” dedi. Hastanın kullandığı çatal, tabak, kaşık gibi araçların başkaları tarafından kullanılmaması ve sabunlu veya deterjanlı su ile ayrı temizlenmesinin önem taşıdığını söyleyen Prof. Dr. Oktay, hasta giysileri, çarşaf, yastık kılıfı gibi eşyaların da 60 veya 90 derecede yıkanması gerektiğini kaydetti.

“65 YAŞ ÜSTÜ AYNI EVDE KALMASIN”

Kurallara uygun el yıkamanın herkes için en önemli koruyucu uygulamalardan biri olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Oktay, ayrıca hasta dahil olmak üzere evdeki herkesin izlenmesi ve ateş, öksürük, solunum sıkıntısı, göğüs ağrısı, morarma gibi hallerde hemen aile hekimi veya 184’e haber verilmesi ya da hastalık belirtileri artarsa vakit kaybetmeden 112 acil yardım hattının aranması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. İnci Oktay, evde eğer 65 yaş üstü ya da kronik hastalığı olanlar varsa, bu kişilerin mümkünse ayrı evde kalmalarının daha uygun olacağını sözlerine ekledi.

Editör: TE Bilisim