İSTANBUL - Rahim ağzı kanserine neden olan HPV virüsünün bulaşıcı olduğunu söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. İsmail Alay, “HPV aşıları sayesinde kansere karşı bağışıklık sağlayabilir. HPV 16 VE 18 rahim ağzı kanserlerinin yüzde 70’inden sorumludur. Ancak bir kadın HPV virüsü ile enfekte olur olmaz rahim ağzı kanserine yakalanmaz. Bu enfeksiyonların bir çoğu bağışıklık sistemi sayesinde 1 yıl içinde vücuttan temizlenir. Ancak uzun yıllar temizlenmez ve hücreler virüse maruz kalırsa kanser gelişir” dedi.
Medicana Bahçelievler Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. İsmail Alay, insandan insana bulaşan HPV enfeksiyonuna ilişkin değerlendirmeler yaptı. Türleri ve korunma yöntemlerini anlatan Doç. Dr. Alay, “200’den fazla HPV tipi bulunmakla birlikte kadın ve erkeklerin genital bölgesini enfekte eden 40’a yakın tipinin olduğu bilinmektedir. Bu HPV tiplerinin yüzde 99’u cinsel yolla bulaşmaktadır” diye konuştu.
“HPV ENFEKSİYONU İLE RAHİM AĞZI KANSERİ GELİŞİMİ ARASINDAKİ SÜRE YAKLAŞIK 10 YILDIR”
“HPV virüsü kadın sağlığı açısından önemi rahim ağzı kanseri öncü lezyonları ve rahim ağzı kanseri ile ilişkisinin olmasıdır” diyen Doç. Dr. Alay, “HPV’nin bazı tipleri rahim ağzı kanseri açısından yüksek risk barındırmaktadır. Özellikle HPV 16 VE HPV 18 tipi enfeksiyonlar rahim ağzı kanseri vakalarının yaklaşık yüzde 70 ine neden olmaktadır. Bunun dışında HPV 31, 33, 45, 52, 58 gibi diğer yüksek riskli tipleri de bulunmaktadır. Ancak bir kadın HPV virüsü ile enfekte olur olmaz rahim ağzı kanserine yakalanmaz. Bu enfeksiyonların bir çoğu bağışıklık sistemi sayesinde 1 yıl içinde vücuttan temizlenir. Ancak HPV virus enfeksiyonu sonrası uzun yıllar vücuttan temizlenme olmazsa ve rahim ağzı hücreleri bu virüse maruz kalırsa hücrelerde önce displazi dediğimiz bazı değişiklikler meydana gelir. Sonrasında da kanser hücrelerine dönüşüm gerçekleşebilmektedir. HPV enfeksiyonu ile rahim ağzı kanseri gelişimi arasındaki süre yaklaşık 10 yıldır” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Alay, “HPV’nin bazı tipleri ise rahim ağzı kanseri açısından düşük riskli olmasına rağmen genital bölgede siğillere neden olmaktadır. Bunlar HPV 6 VE 11 tipleridir. Genital kondilom, Kondiloma aküminata gibi isimlerle de anılmaktadır. Bu siğillerin de virüs yükü fazladır ve bulaştırıcılığı fazladır. Görüldükleri zaman tedavi edilmeleri gerekmektedir. Bir kadın aynı anda birden fazla HPV tipi ile enfekte olabilmektedir. Bu nedenle genital siğili olan hastaların diğer riskli HPV tipleri açısından da taranması gerekmektedir” dedi.
“HPV VİRÜSÜ RAHİM AĞZI KANSERİNİN YÜZDE 70’İNDEN SORUMLUDUR”
Koruyucu sağlık hizmetlerinde aşılanmanın yerinin çok önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Alay, “HPV enfeksiyonuna karşı korunmak için de HPV Aşıları bulunmaktadır. HPV aşıları sayesinde kansere neden olan HPV tiplerinin çoğuna ve genital siğile neden olan HPV tiplerine karşı bağışıklık sağlayabilmektedir. HPV 16 VE 18’in rahim ağzı kanserlerinin yüzde 70’inden sorumlu olduğunu söylemiştik. Şu an ülkemizde mevcut olan 4’lü aşı HPV 6,11, 16, 18 tiplerine karşı bağışıklık sağlamaktadır. Bununla birlikte üretimi yapılmış ancak henüz ülkemizde uygulanamayan 9’lu aşı ise HPV 6,11,16,18,31,33,45,52,58 tiplerine karşı bağışıklık sağlamaktadır. Dokuzlu aşıdaki bağışıklık sağlanan HPV tipleri ise genital siğil etkenlerine ilave olarak kansere neden olan tiplerin yaklaşık yüzde 90’ını kapsamaktadır” diye konuştu.
