Biruni Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Koçaş, Türkiye’ye yurt dışından eğitim almak için gelen hekimler ve son teknolojiyle gerçekleşen kardiyolojik işlemler hakkında şu bilgileri verdi:

“Ülkemizde son yıllarda sağlık anlamında çok ciddi gelişmeler yaşandı. Yurt dışında hastalara yapılamayan pek çok işlem ülkemizde yapılır hale geldi. Orta Doğu, Orta Asya ve Avrupa başta olmak üzere dünyanın her bölgesinden pek çok hasta ülkemize şifa bulmak için geliyor. Hastaların yanı sıra artık tıptaki son gelişmeleri takip eden meslektaşlarımız da eğitim almak için ülkemizi tercih ediyor.

“TECRÜBEMİZİ EĞİTİM ALMAK İÇİN TÜRKİYE’YE GELEN HEKİMLERE AKTARIYORUZ”

Özellikle hekimlerin ileri düzey işlemlerin eğitimini almak için Türkiye’yi tercih ettiğini belirten Koçaş, “Üniversite hastanesi olarak yurt dışından gelen Kardiyoji hekimleri için Prof. Dr. Şevket Görgülü ile birlikte Pakistan,  Fas ve Özbekistan olmak üzere 8 hekim arkadaşımız için kapsamlı bir eğitim programı hazırladık.  Eğitimde; hekimlerimize, uzun zamandır tam tıkalı durumda olan damarlarının açılması (CTO), ileri derecede kireçli olan ve zorlu hastaların tedavilerinde kullandığımız yeni teknik ve cihazlarla ilgili tecrübe ve bilgi birikimimizi aktardık. hekim arkadaşlarımız uluslararası toplantılardan bizim yaptığımız işlemleri görerek yerinde eğitim ve tecrübe edinmek istediler. Artık dünya küçük bir köy gibi” diye konuştu.

“RİSKLİ HASTALARI TEDAVİ EDEBİLİYORUZ”

Kardiyoloji alanında teknolojinin her sene daha fazla geliştiğini kaydeden Doç. Dr. Cüneyt Koçaş, “Artık hastalarımızın tanılarını çok daha önceden koyabiliyoruz. Eskiden müdahale edemediğimiz hastaların damarlarını girişimsel yöntemle açabiliyoruz. Kalp kapaklarını ameliyata gerek kalmadan anjiyografik yöntemlerle değiştirebiliyoruz. Eskiden bu sorunlarla gelen hastalarımızı açık kalp ameliyatına yönlendirmek zorunda kalıyorduk. Özellikle yaşlı, şeker hastalığı, kalp yetmezliği olan hastalarımızın ameliyattan sonra iyileşme süreçleri uzun sürüyordu. Gelişen teknolojiyle birlikte daha riskli hastalarımızı anjiyografik tekniklerle tedavi edebiliyoruz” ifadelerini kullandı.

“TÜRK HEKİMLERİ YETERLİ BİLGİ VE TECRÜBEYE SAHİP”

Rutin stent işlemlerinin dünyanın her yerinde yapıldığını söyleyen Koçaş, “ Uzun süre tıkalı olan damarların tedavisini yapan az sayıda hekim var. Bu işlemler başarı şansları daha düşük olan işlemler. Bu operasyonlar için ciddi tecrübe gerekiyor. Ciddi anlamda malzeme bilgisi ve teknoloji gerektiren işlemler. Türk hekimleri bu konuda yeterli bilgiye ve tecrübeye sahipler. Dünyanın her tarafından damarları tıkalı olan, baypass önerilen ve baypass olamayacak olan hastalar geliyor. Biz bu hastaları gelişen teknoloji sayesinde tedavi edebiliyoruz. Avrupa’da imkanlar var ancak doktora ve hastaneye ulaşmak Türkiye’deki kadar kolay olmuyor” şeklinde konuştu.

“HEM HASTA ŞİFA BULDU, HEM DE HEKİMLER YENİ TEKNİKLER HAKKINDA BİLGİ ALDI”

Yurt dışından gelen hekimlere eğitim veren ve vaka hakkında bilgi veren Doç. Dr. Cüneyt Koçaş sözlerini şöyle noktaladı:

“Geçen hafta bize başvuran bir hasta Almanya’da yaşıyordu.  Uzun süredir devam eden göğüs ağrılarına rağmen hastane ve hekime ulaşmakta sorun yaşadığı için şikayetleri geçmemiş. Biz ilk testlerinin ardından durumunun riskli olduğunu belirleyip hızlı bir şekilde anjiyo yaptık. Oldukça kritik bir damarı tıkalıydı. Damarını açarak hastamızın göğüs ağrılarını geçirmesini sağladık.  Bugün yurt dışından gelen hekim arkadaşlarımızla beraber tedavisini gerçekleştirdiğimiz hastamız da 85 yaşında, aylardır ilaç tedavilerine rağmen göğüs ağrıları geçmeyen ve damarlarında oldukça kireçli tıkanıklıkları olan bir hastaydı. Açık kalp ameliyatı açısından da yaş ve ek hastalıkları yüzünden yüksek risk taşıyordu. Kullandığımız yeni teknoloji kalp damarlarındaki kireçlenmeleri temizleyen cihazla birlikte (rotablatör) hastamızın damarı açılmış oldu.  Hem hastamız şifa buldu, hem de eğitim için gelen hekimler yeni teknikler konusunda bilgi sahibi oldular.”

Editör: TE Bilisim