Beautiful woman applying cucumber on her face with cosmetic mask isolated on white background

HIZLI KİLO ALIP VERMEK KOLLARI SARKITIYOR !




İlerleyen yaş ve sık kilo alıp vermeye bağlı olarak meydana gelen kol sarkmalarına, egzersizlerin fayda etmediği durumlarda estetik kol germe ameliyatı uygulanıyor.Plastik,Rekonstrüktif  ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Onur Gökdemir konu ile ilgili bilgiler verdi.

Yaşlanma, hızlı kilo alıp vermek ve hatta kalıtımsal nedenler üst kolda sarkıklıklara ve ya sarkık görünüme sebep olabilir.Sarkmış ve gevşemiş kollar, orta yaşı geçmiş kadınların mutsuzluk olmasına neden olur.Deri ve derialtı dokusu daha gevşek olan bu bölgedeki sarkmalar, genellikle yağ birikimleri ve deri sarkmasıyla ortaya çıkar.Kolsuz kıyafet giymek kol sarkması meydana gelmiş kişiler için kabus haline gelir.Hatta kolsuz kıyafet giyildiğinde bu sorun daha da dikkat çeker.

Egzersiz, üst koldaki kasları güçlendirip geliştirebilir ancak elastikiyiteni kaybeden ya da lokal yağ dokusu azalan zayıflamış deriye etki etmez. Üst kolların alt kısmında sarkam olan veya yağ dokusunu kaybetmiş gevşek cilde sahip hastalar kol germe ameliyatları ((Brachioplasty) için uygun adaydırlar.

Kol germe ameliyatına uygun adaylar şöyledir;

  • Aşırı üst kol cilt gevşekliği olan yetişkinler,

  • Kilosu stabil olan aşırı kilolu olmayan her yaştaki yetişkinler,

  •  İyileşmeyi bozabilecek veya ameliyat riskini artırabilecek tıbbi rahatsızlıkları olmayan sağlıklı bireyler,

  • Sigara içmeyenler,

  • Olumlu bir bakış açısı olan ve gerçekçi beklentileri olan kişiler.




Kol germe ameliyatı ile;Koltuk altı ve dirsek arasındaki fazla cilt ve yağ dokusu alınır.Kolda daha pürüzsüz bir cilt ve daha iyi bir kontur elde etmek için yeniden şekillendirilir.Daha sıkı ve orantılı bir görünüm elde etmek amaçlanır.Ancak bu sonucu elde etmek için üst kol iç yüzde bir yara izi olacaktır.

Ameliyat ile ilgili adımlar;

  • Sedasyon ile veya genel anestezi altında yapılabilir.

  • Kesi yerinin uzunluğu çıkarılacak olan derinin fazlalığına ve yerine bağlıdır.

  • Kesi yeri genellikle kolun içinde koltuk altından dirseğe kadar uzanır. Kol germe ameliyatı ile birlikte fazla yağlar liposuction ile alınabilir.

  • Kesi yeri genellikler emilebilen dikişlerle dikilir ve genellikle alınacak dikiş olmaz. Ancak bazen 1-2 hafta içinde alınan dikişler kullanılabilir.

  • Kol germe ameliyatı sonrası hemen sonuç ortaya çıkar ancak şişlik ve morluklar olacağından ilk görüntü yanıltıcı olabilir.

  • Ameliyat sonrası hastanede kalış genellikle 1 gündür.


Komplikasyonlar ve Riskler;

Kol germe ameliyatı kararı son derece kişiseldir ve faydaların hedeflerinize ulaşıp ulaşmayacağına ve riskler ve potansiyel komplikasyonların kabul edilebilir olup olmadığına karar vermeniz gerekir. Geçireceğiniz ameliyatı, riskleri ve olası komplikasyonları tam olarak anladığınızdan emin olmak için onay formlarını imzalamanız istenecektir.

Önemli bir nokta var ki; ameliyat sonrası sonucu koruyabilmek için kilo almamaya özen göstermeli, düzenli spor yapılmalı ve cilt bakımı ihmal edilmemelidir.

 

Yaz gelinlerine bakım önerileri




Evlilik öncesi hazırlıklar zevkli olduğu kadar yoğun ve yorucudur. Evlilik öncesi muhteşem görünmek adına kişisel bakıma önem vermek gerekiyor. Tanfer Sağlık ve Güzellik Merkezi’nden Estetisyen Tuğçe Ürüm, yaz aylarında evlenecek olan gelin adaylarına düğünde göz kamaştırıcı görünebilmeleri için tüyolar verdi…

Düğünlerinin unutulmayacak bir gün olması için gelinler adeta kendilerini bir kampa sokarlar. Kimisi kilo vermeye çalışır, kimisi almaya… Makyaj, saç derken tam bir kaos söz konusudur.

Cildiniz için en önemli şey, nemlendirici bakımlar uygulamak gerektiğidir. Cildinizi ihtiyacı kadar nemlendirin; cilt bakımı için maske veya yoğun nem maskeleri uygulayın.

Gözleriniz için onarıcı bir krem kullanmayı ihmal etmeyin. Uykusuzluk ve stresten en çok zarar gören göz çevreniz için elinizden geldiğince rahatlatmaya çalışın, mümkün olduğunca stresten kaçının.

Cildinizi günlük olarak yüz yıkama jeli ile yıkayın. Alkolsüz cilt toniği de tercih edebilirsiniz.

Göz çevresi ve göz torbalarınız için etkili bir bakım kremi kullanın.

Düğün öncesi saçlarınızı boyatacak olursanız en az 2 gün öncesinden boyatmaya çalışın, saçınızın doğal görünümünü kullanmak için en az 2 gün yeterli olur.



Saçlarınız yıpranmış ise tamamıyla toparlanabilmesi için düzenli saç bakımı yapmış olmanız gerekir. Bir süre öncesinden başlamış olmanız gereken uygulamalardan biridir.

Gün için de yorulan, uykusuz ve makyaja maruz kalan ciltler size siyah nokta sivilce, leke, şişlik olarak geri dönebilir. Cildinizi arındırmanız için peeling en çok ise yarayacak olan yöntemlerden biridir.

Peeling yöntemlerini haftada bir kez yapmanızı öneriyorum. Cildinize uyguladığınız bölgelere peeling sonrası krem ve nemlendiriciler uygulamanız cildinizde oluşabilecek kuruluğu önlemenize yardımcı olur.

Her hafta peeling yapmayı alışkanlık haline getirdiğinizde, düğün gününüzde cildiniz alışılmış bir ferahlığa sahip olduğu için siz de kendinizi rahat hissedeceksiniz.

 

TIKALI BURUN ZAYIFLAMAYA ENGEL ! 




Diyet ve egzersize rağmen kilo veremiyorsanız;nedeni burun tıkanıklığı olabilir ! Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç.Dr.Yavuz Selim Yıldırım konu ile ilgili bilgiler verdi.

Diyet ve egzersize rağmen yeterli düzeyde kilo veremiyorsanız; nedeni burun tıkanıklığı olabilir! Tıkalı burnu olan kişilerin yeterli oksijen alamayarak başta uyku kalitesi olmak üzere tüm gün boyunca hayat kalitesinde belirgin azalma görülür, bu kişiler burun içerisindeki kemik ve kıkırdak eğriliklerine doğuştan beri veya sonradan geçirdikleri travmalar nedeniyle sahip olduklarından bu durumun farkında değiller, tıkanan burun zaman içerisinde ciddi problemlere neden olabilir.

Nefes alması azalan kişinin hücrelerinde dolaşan oksijen düzeyleri azalır, dokulardaki oksijenin azalmasıyla stres hormonu kortizol salınımı artar, buna paralel bu kişilerin saçları dökülür, cildi çabuk yaşlanır, koku ve tat duyusu bozulur ve yediklerinden lezzet alamaz, kilo artarak uyku bozulur.  Uykuda salgılanan ve iştahı düzenleyen “Leptin” hormonu salınımı bozulur.  Vücudumuzun enerji dengesini sağlayan kortizol düzeyleri kanda artarak dokularımızın daha fazla yağ toplamasına neden olur. Bu nedenle zayıflamak yeterli düzeyde olmaz.

Tıkalı Burun sadece zayıflamaya mı engel?

Tabi ki hayır, burun tıkanıklığının hayat kalitesi üzerine olan etkisi beş duyuyu da etkiler,  yediklerimizden lezzet alabilmemiz için koku ve tat duyusunun aynı anda gerçekleşmesi gerekir, tıkalı burun bunu engelleyerek yediklerimizden lezzet ve haz almamızı engeller, komşuluk yoluyla gözlerin şişmesine ve iltihaplanmasına, göz yaşı kanalının tıkanmasına ve iltihaplanmasına neden olur, burun ile kulak arasındaki östaki borusunun tıkanmasına neden olarak işitmenin de azalmasına neden olur.

İçi tıkalı Burun dışardan bakınca anlaşılır mı ?

İçindeki kemik ve kıkırdak eğriliği belirgin olanlar dışarıdan bakınca anlaşılır, ancak alerji, burun eti şişmesi, geniz eti ve arkadaki kemik bakınca anlaşılmaz, bunu anlamak günümüzde sadece endoskopik yöntemle mümkündür.

Burun tıkanırsa mı önem kazanır?

Hayır tabi ki, burun yüzümüzün en önemli organı, burnun dışarıdan güzel görünmesi yüz şeklimizi önemli oranda değiştirdiği için burun dış yapısının güzel olması aynı zamanda ruhsal ihtiyaç.

 

 

GECE KUZULAR YERİNE REÇETE SAYMAK İSTEMİYORSANIZ


UYKU STİLİNİZE DİKKAT EDİN!


 

Günün en az yedi – sekiz saatini uykuda geçiriyoruz. Bu nedenle uyku deyip geçmeyin. Her sabah yorgun uyanmanızın ya da kronikleşen ağrılarınızın altındaki neden yanlış uyku pozisyonu olabilir. Mışıl mışıl derin ve sağlıklı bir uyku için uyku pozisyonuna göre önlemler alınmalı. Uyurken vücut yastık ile desteklenmeli, sürekli aynı tarafa dönük yatılmamalı ve uyku sırasında kollar başın üzerinde sürekli durmamalı.

 

İdeal uyku pozisyonunun omurganın doğal halinde kaldığı yatış şekli olduğunu söyleyen Türkiye İş Bankası iştiraki Bayındır Söğütözü Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Metin Karataş sıklıkla tercih edilen uyku pozisyonlarına göre şu önerilerde bulundu:

 

  • Uyku pozisyonu ve uyku kalitesi birbirleriyle son derece ilişkili ve genel sağlık durumunu etkileyen unsurlardır. Birçok değişkene ve sağlık problemine bağlı olarak farklılık gösterdiği için toplumun geneli için “en iyi uyku pozisyonu şudur” demek olası değildir ancak bireysel değerlendirme ile kişilere özgü en iyi uyku pozisyonu tanımlanabilir.

  • Uyku pozisyonuna göre farklı vücut bölgeleri basınca ya da gerilime maruz kalır. İdeal uyku pozisyonu omurganın nötral pozisyonunu koruduğu yani doğal fizyolojik eğriliklerin korunduğu pozisyondur.


YATMA STİLİNE GÖRE 5 SAĞLIKLI ÖNERİ

  • DENGELİ UYKU İÇİN SIRT ÜSTÜ: Uygun yatak ve yastık kullanmak koşulu ile bel ve boyun omurlarının nötral dizilimini korumasını sağlayan ve omurgada basınç dağılımının en iyi olduğu uyku pozisyonudur.

  • YAN YATIYORSANIZ YÖNÜNÜZÜ DEĞİŞTİRİN: Alt bel ağrısı olan kişilerde en rahat yatış pozisyonudur. Boyun ve omuz arası boşluğun uygun yastıkla desteklenmesi gerekir. Uygun olmayan bir yatakta hep aynı tarafa yatmanın kaslar arasında dengesizlik, ağrı ve bazı olgularda skolyozu tetiklediğine yönelik veriler mevcuttur. Dizler arasına yerleştirilen bir yastık kalça, pelvis ve omurga dizilimini daha doğru bir konuma taşır ve sakroiliak eklemlere binen yükü azaltır. Bacakların karna çok fazla çekilmemesi gerekir. Sürekli aynı tarafa yan yatış pozisyonu omuz problemlerini tetikleyebilir.

  • KARIN ÜSTÜ YATMAK AĞRI VE BASINÇ OLUŞTURUR: Normal fizyolojik eğrilikler desteklenmediğinden omurganın nötral pozisyonu sürdürmesi çok zordur. Boyun bir tarafa dönük ve kullanılan yastığa göre ekstansiyon pozisyonunda uzun süre kaldığı için aşırı mekanik stres ve ağrı ortaya çıkabilir. Ek olarak bel omurlarında hiperekstansiyona (aşırı arkaya bükülme) neden olduğundan bel ağrısı riski de artar. Kas ve eklemler üzerinde de normalden fazla basınç oluşturur, sinir sıkışmalarını kolaylaştırabilir.

  • UYKU SIRASINDA KOLLARIN POZİSYONU: Omuzlarda aşırı gerilim olmaması için kollar gövdenin önünde yer almalıdır. Kolların başın üstüne olması ya da kolların üzerine yatılması dolaşımın bozulması, sinir sıkışmaları ve tendon sıkışmalarını tetikleyebilir.


 

Çalışanlara Sağlıklı Öğle Yemeği Tavsiyeleri


Bu Öğlen Ne Yemeli?


Beslenme açısından her öğün önemlidir fakat öğle yemeği; hem besleyici hem de enerji vermesi açısından çalışanlar için daha değerlidir.

Öğle yemeğinde ne yemeliyiz ki, protein açısından zengin, diyet lifli, mineralli, vitaminli ve enerji kaynağı olsun?

Çalışma temposunun yüksek olduğu günümüzde yemek yemeye ayırdığımız zaman giderek azalıyor. Fast food tüketiminin yaygınlaşması ile yemeğin tüketilme süresi de azalıyor. Buna tepki olarak doğan ve Avrupa’da slow food akımı giderek yaygınlaşıyor. Hızlı gıda tüketimi tabi ki sadece damak tadını azaltmakla kalmıyor, sağlığınızı da olumsuz etkiliyor.

Vücudun metabolik dengesini sağlamak amacıyla beslenmenin önemine dikkat çeken Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül, verimliliği arttıracak ve sağlıklı beslenmeyi sağlayacak çalışanlara yönelik öğle yemeği tavsiyelerinde bulundu.



Öğlen Ne Yemeli ve Nasıl Yemeli?

Uygulanabilecek basit önlemleri sıralayan Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül şöyle konuştu; “Öğünlerimize yaklaşık 30 dakika zaman ayırmaya çalışalım. Çorbanın da bir öğün olabileceğini unutmayalım. Ülkemizde restoranlardaki servis sırasını maalesef evimize de taşımış durumdayız. İlla ki her yemekten sonra tatlı tüketip kahve içmek zorunda değiliz. Bu gıdaları üst üste tüketme alışkanlığı başta reflü ve obezite olmak üzere birçok rahatsızlığa kapı açar. Porsiyonlarımızı küçültmeyi deneyelim. Tabak boşalınca hemen doldurmayalım. Yerken, lokmalar arasında çatalımızı kenara bırakalım. Böylelikle tokluk hissi daha rahat hissedilir. Lokmaları mümkün olduğu kadar çok çiğneyelim. Buradan kasıt sürekli çiğnemek değil, gıdanın ağızda iyice yumuşak kıvama gelene kadar çiğnenmesidir. Bilgisayar karşısında gıda tüketme alışkanlığı hem çiğneme sıklığını azaltır hem de reflüyü ve obeziteyi arttırır. Gıdalar çiğnendikçe içerisindeki tat tanecikleri açığa çıkarak, beslenme daha keyifli bir hale gelir. Topluca yenilen yemeklerde mümkün olduğunca grubun en geç bitireni olmaya çalışın.”

Öğle yemeği ile akşam yemeği arasında ki zamanın diğer öğünlere göre daha uzun olduğunu belirten Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül; yüksek besin değeri açısından Kinoa tüketmeyi tavsiye ederek nedenlerini şöyle açıkladı; “Diğer tahıllarla yapılan karşılaştırmalar da protein içeriğinin ve kalitesinin, çok daha yüksek olduğu ortaya konmuştur. Kinoa tohumunun karbonhidrat içeriği kuru madde de %67-74 arasındadır. Kinoa tohumu, esansiyel doymamış yağ asitlerinden zengin bir içeriğe sahiptir. Kinoada ki mineral maddeler diğer tahıllar gibi dış kepek tabakasında toplanmış haldedir. Ancak kinoayı, diğer tahıllardan farklı kılan özelliği, mineral içeriğinin diğer tahıllara oranla iki kat fazla olmasıdır. Yalnızca hayvansal kaynaklı gıdalardan alınabilen aminoasitler, kinoada bolca bulunduğu için vegan ve vejeteryanlar için çok önemli bir kaynaktır.