'' Yusuf Hayaloğlu ve Müslüm Gürses'in vefatı anısına ithafen ''

İki dev isim

İkisi de yürek işçisi

Yusuf Hayaloğlu

Ve Müslüm Gürses

Biri ‘’ hayal ‘’ oldu

Diğerinin ‘’ gür sesi ‘’ kesildi

Yıl 2009

Aylardan Mart’ın 3’ü

Şair ve şarkı sözü yazarı, şiir severlerin gönül otağı Yusuf Hayaloğlu bir hayal oldu

Akciğer kanseri nedeniyle vefat etti

Aramızdan ayrılarak bizleri hayal kırıklığına uğrattı

Herkesi ağlattı ve sol yanımızı boş bıraktı

Alkışlarla uğurlandı….

HAYALOĞLU '' H A Y A L '' OLDU!

Usta şair

Güçlü bir kalem

Dağ gibi yüreği

O Yusuf Hayaloğlu

Azrail seni de aldı aramızdan

Keşke mısralarında olsaydı ölüm

Bedenin yatmasaydı toprağa

Şimdi bir şiirini okumaya yok gücüm

Mekanın cennet olsun üstadım

3 Mart sabahı

Gazetede çıktı üç satır yazıyla

Yusuf Hayaloğlu öldü

Gözlerimi ovuşturdum

Hayal sandım

İçimden olamaz dedimse de

Gerçekti beynimden vuruldum

Ah şairim ah üstadım

Beyaz kefeni sana da mı giydirdiler

O dar tabutun içinde

Seni nasıl da götürdüler

Artık sen yoksun öyle mi

Kalemin düştü mü yani elinden

Bir daha şiir yazamayacak mısın

Yani şiirden kim anlayacak

Senin anladığın kadar

Görkemli sakalın

Kesmeyecek, kestirmeyeceksin

Ve görkemli mezar taşların

Bugün sen üşüyeceksin

Artık kalemin elinde değil üzüleceksin

Hepimiz birer yolcuyuz aslında

Ama sana yakıştıramadım ölümü üstadım

Göğsüm daralıyor, yüreğim kanıyor

Gözlerim ağlıyor

Ömrün gitti

Hüznün girdi canıma

Bitiriverdin yaşam hikayeni

Belki de yarım kaldı şiirin sayfada

İşte gidiyorsun

Bir çelme atamadın Azrail'e

Neden karar verdin canını vermeye

Dişim ağrısaydı da duymasaydım ölüm haberini

Cam kesseydi şiir yazan parmaklarımı

İlhamım gelmeseydi

Ölümün olmasaydı üstadım

‘’ Vakit tamam

Bu incecik bir veda havasıdır’’

Cansız bedenin bendeki kanayan yarasıdır

Kalacak beynimde dizelerin

‘’ Hani Benim Gençliğim Nerde

‘’ Vay be Rıza

Sonunda sende düşüp gittin azrailin peşine

Öğlen kahvede söylediler

Rıza öldü dediler

Ne kolay söylediler

Sanki dev bir taş ocağını

Kökünden dinamitleyip üstüme devirdiler

Ah dostum o kocaman gövdene

O beyaz kefene nasıl kıyıp giydirdiler

O zalim tabutun tahtalarını

Senin üstüne nasılda çivilediler ‘’

‘’ Ah ne fayda, ah ne fayda

Kefen beyaz ah ne fayda

Meydan kalır, meydan kalır

Yiğit ölmez, meydan kalır ’’

Ardında yas bıraktın

Ağlayan dostlar, ve bir eş bıraktın

Sol yanın boş artık

Neden bu hayata küstün

Veda ettin bize

Bilemedim

6 yıl geçti sanatçı Yusuf Hayaloğlu’nun ölümünün arasından

Bu defa da dertlilerin dert ortağı ve gür sesli şarkıcı Müslüm Gürsesi’i 2013 yılında ve yine aylardan mart’ın 3’ünde karaciğer ve böbrek yetmezliği nedeniyle nefesi kesildi

Martılar o gür sesi aldı

Gaziantep konserlerine gelen hiçbir konserini kaçırmadığım ve her konserinde beyaz takım elbise giyen baba adam Müslüm Gürses de öldü

Şiir ve müzik severler sanatçıların ölüm yılını yine şiirleriyle ve şarkılarıyla hatırlasınlar

Unutanlara unutamadıklarını duyursunlar

Güçlü şairimiz Yusuf Hayaloğlu ve dev şarkıcımız Müslüm Gürses'i unutamadıklarını bir kez daha duysunlar

Allah rahmet eylesin

Işıklar içinde uyusunlar