Bazı bilim adamları bu konuyu iki tarihi safhada öne sürmeyi uygun görürler.Birinci safhası 1071-1683; ikinci safhası 1683’ den sonra am
Bazı bilim adamları bu konuyu iki tarihi safhada öne sürmeyi uygun görürler.Birinci safhası 1071-1683; ikinci safhası 1683’ den sonra ama sanırım üçüncü safha olarakda cumhuriyet dönemini görmek gerek diye düşünüyorum.1.SAFHA: 1071 Malazgirt Meydan Savaşından, 1683 II. Viyana kuşatmasına kadar, HAÇLI görüşü ile uygulanmak istenen hedefler: 1- Türklerin ANADOLU’ya yerleşmesini önlemek,
2- Türklerin RUMELİ’ye geçmesini ve ilerleyişini önlemek,
3- Türklerin İSTANBUL’a sahip olmasını ve ele geçirmesini engellemek,
4- Türklerin AVRUPA içlerine ilerleme ve yerleşmesini önlemek, bu safhada Türkler hep Taarruz, Avrupalılar ise Savunma Stratejisi uygulamışlardır. Avrupa’nın bütün gayret ve işbirliğine rağmen, Türklerin Avrupa’da ilerlemesi ve yerleşmesi önlenememiştir.
2. SAFHA: 1683 II. Viyana kuşatmasından, 1922 Osmanlı Devletinin sonu arasında: 1- Orta Avrupa’yı Türklerden kurtarmak, 2- Balkanları Türklerden kurtarmak,
3- Kurtarılamayan ülkeler için eşitlik adı altında reform şeklinde imtiyazlar sağlamak,
4- Türkleri Asya’ya atmak
5- İstanbul’u ve Boğazları Türklerden almak, bu dönem çok önemlidir ki ; bütün dünyanın aklı ve fikri tam bir Haçlı seferi gibi, Haçlı kafası ile uygulamak isteyip, bu planlarını uygulamışlardır.
6- Asya topraklarındaki Hristiyan halka, eşitlik imtiyazlarını sağlamak,
7- Türkleri Anadolu’dan daha doğuya atmak, fakat bu konumda Türkler savunmada Avrupa taarruzdadır.
Ama en zayıf dönemimizde, mesela 1914- 1919’larda bile, Avrupa’da tek başına Türklerle savaşacak devlet yoktur. Bunu kimse gözler önüne getirmez.
3.SAFHA: Cumhuriyet Dönemi: 1- Türkiye Cumhuriyetinin Sosyal ve Ekonomik bakımdan devamlı Batı’ya muhtaç bir halde devamını sağlamak,
2- Türkiye Cumhuriyetinde ırk, din, mezhep ayrılıklarını, son olarakda ( Ermeni soykırımı iddialarını ) Kürt problemi diye adını çıkarttıkları, iç problemlerin devamını tahrik etmek, ve desteklemek,
3- İç ve dış terörist faaliyetler ile huzurun bozulması, 4- Komşu Devletleri tahrik ederek, sınır komşularımızla devamlı anlaşmazlık içinde olmamızı sağlamak,
Bu politikalar, tüm ayrıntıları ile bazı kişiler ve toplumlar tarafından başlangıçtan beri uygulanmak istenmiş, hala da uygulama hevesleri devam eden anlayışta politikalardır. O kadar ki, tarihi düşmanlarımızın tutumu bir yana 20. Yüzyılın sonuna doğru dört bir yandan ülkemizi çevreleyen kuşatma ülkeler arasında- kritik bir dönemimizde - her yönden güvenle sırtımızı dayayabileceğimiz (K.K.T.C) hariç kaç ülke sayabiliriz bugün ?
Sonuç olarak, bu uygulanan politikaların, sürekli faal ve bir ölçüde başarılı olduğunu görmemek için kör olmak gerek. Şuanda yedi sınır komşusu ile olan ilişkilerimizin açık durumu kadar, Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Avrupa Parlementosu, komşu devletler ve meşhur müttefikimiz ABD kongrelerinin hemen tümünde Ermeni, Kıbrıs, Ege, azınlıklar, askeri yardımlar ve her konuda aleyhimize alınan kararlar, yukarıda yazdıklarımın en büyük delili değilmidir?
Kaynakça; Şenol Yücedağ- Şeyh Sait İsyanı