İSTANBUL

Bilgi Üniversitesi İşletme Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Orhan Erdem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, böylece nörometrik ve biyometrik verileri hesaplanarak deneklerin siyasal yaklaşımları hakkında bilgiler alınabildiğini kaydetti.

Bu yöntemin ilk olarak ABD'nin eski başkanlarından Bill Clinton'un seçim kampanyasında kullanıldığını aktaran Erdem, "Polonya'da Başbakan Ewa Kopacz, Meksika'da Devlet Başkanı Enrique Pena Nieto, Kolombiya'da Devlet Başkanı Juan Manuel Santos, ABD başkan adaylarıyken Hillary Clinton, John McCain ve Barack Obama gibi liderler, nöropolitik siyasal algı araştırmaları yapan şirketler ile çalışmalarını sürdürmüştür" diye konuştu.

Anket çalışmalarının denekler tarafından manipüle edilebileceğine dikkati çeken Erdem, nöropolitik siyasal algı araştırmalarıyla ise ankete kıyasla çok hızlı, en derin ve en doğru sonuçların alınabileceğini savundu.

Erdem, şöyle devam etti:

"Yaptığımız araştırmaların klasik anket şirketlerinin çalışmalarından farkı, bireylerin şuuraltında gizledikleri ve söylemek istemediklerini ortaya çıkarmasıdır. İnsanlar seçim yaparken nelerden etkilenir, siyasi parti liderleri seçmenleri nasıl manipüle ederler, insanlar, fikirleriyle partilerinin fikirleri çatıştığında nasıl karar alırlar, hep muhalefette kalmanın psikolojisi nedir, oy vermeyen insanların psikolojileri nedir' gibi bazı cevaplanması zor sorulara insanların beyninde cevap arıyoruz."

"Nöropolitik çalışmalardan Çözüm Süreci'nde de yararlanılabilir"

Türkiye'de bu alanda çalışma yürüten Neuro Discover şirketinin kurucu ortağı Kılınç Orhan Erdemir ise insanları birçok farklı metotla analiz eden nöropolitik araştırmaların, deneklerin en derin iç görülerini tespit ettiği için siyasal algı çalışmalarında yaygınlaşacağını söyledi.

Erdemir, "Bu çalışmalarla Çözüm Süreci gibi birçok husus özelinde siyasal algılar ölçülüp belirli kitlelere yönelik etkili söylemler ve politikalar tespit edilerek sonuca daha kolay ulaşılabilir" şeklinde konuştu.
Editör: TE Bilisim