İZMİR

İstanbul ve Ankara'daki 3 cinayetin zanlısı olarak aranan Atalay Filiz, İzmir'de yakalandı. Filiz, sürdürülen cinayet soruşturması kapsamında İstanbul'a gönderildi.

Alınan bilgiye göre, Menderes İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Atalay Filiz'e benzeyen kişinin, Menderes ilçesinden İzmir yönüne giden yolcu minibüsüne bindiği yönündeki ihbar üzerine çalışma başlattı.

Menderes İlçe Emniyet Müdürlüğü yakınında minibüsü durduran ekipler, araçtaki Atalay Filiz'e benzeyen sırt çantalı kişiyi, kimlik tespiti ve parmak izi işlemleri için emniyete götürdü.

Yapılan incelemede şüphelinin 3 cinayetin zanlısı olarak aranan Atalay Filiz olduğu tespit edildi.

Görgü tanıkları Atalay Filiz'in yakalanma anını anlattı

Filiz'in üzerinde 10 bin lira ve 3 bin avro civarında nakit para, sahte kimlikler ele geçirildi.

İstanbul'a gönderildi
Menderes ilçesinde sabah saatlerinde yakalanmasının ardından getirildiği İzmir Emniyet Müdürlüğü'nün Bozyaka'daki hizmet binasında işlemleri tamamlanan Atalay Filiz, sağlık kontrolünden geçirildi.

Filiz, devam eden cinayet soruşturması kapsamında İzmir'de bulunan İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerine teslim edildi.

Atalay Filiz'in karayoluyla İstanbul'a götürüldüğü öğrenildi.

"27 Mayıs'ta İstanbul'da işlenen cinayetten sonra İzmir'e gelmiş"
İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, İzmir Emniyet Müdürlüğü Bozyaka Hizmet Binası önünde yaptığı basın açıklamasında, 3 cinayetin katil zanlısı olarak aranan Filiz'in yakalanmasına ilişkin detayları paylaştı.

Celal Uzunkaya, Filiz'in 27 Mayıs'ta İstanbul'da işlenen cinayetten sonra İzmir'e geldiği, Buca ilçesindeki bir internet kafede 3,5-4 saat geçirdikten sonra kalacağı yer konusunda arayışlarda bulunduğunu ve 31 Mayıs'a kadar İzmir'de olduğunu anlattı.

"Yeme içme ihtiyacını doğadan karşılamış"
Zanlının 29 Mayıs'ta Yeşilyurt'ta bir bekar evinde kaldığını, 29-30 Mayıs'ta Buca'da kaldıktan sonra 31 Mayıs'ta valizleriyle il merkezinden ayrıldığını ifade eden Uzunkaya, Atalay Filiz'in daha önce babasının görevi nedeniyle İzmir'de yaşadığını ve kenti bildiğini, Gümüldür-Özdere bölgesinde kaldığını, medyaya yansıdığı gibi Çeşme'ye hiç gitmediğini dile getirdi.

Filiz'in kente geldikten sonra İzmir'i hiç terk etmediğini kaydeden Uzunkaya, "Birkaç gün pansiyonlarda, sonrasında arazide, sahilde, ormanda kalmış. Geçmişte doğada barınma, yaşam şartlarına uyum sağlama konusundaki birtakım becerileri nedeniyle iaşesini, yeme içme ihtiyacını doğadaki bir takım doğal imkanlarla temin ettiği ve dışarıyla çok temas kurmadığı anlaşılıyor." dedi.

Vatandaşın duyarlılığı yakalattı
Uzunkaya, Filiz'in yakalanma anını ise şöyle anlattı:

"Bugün sabah 07.30 sıralarında Gümüldür-İzmir seferi yapan minibüste bir vatandaşımızın Atalay Filiz'e benzer kişiyi 155'e ihbar etmesi üzerine kapama noktası oluşturuldu. Kendisinden şüphelenildiğinden şüphelenerek başka minibüse binen Filiz, duyarlı vatandaşımızın bu bilgiyi de emniyete aktarması sayesinde kapama ve uygulama noktasında minibüs içerisinde alındı."

Üzerinde 7 sahte kimlik ele geçirildi
Atalay Filiz'in 2013 yılında tüfekle işlenen 2 cinayet ile 27 Mayıs 2016'da İstanbul'da bir kadının bıçakla öldürülmesi olayının zanlısı olarak arandığını, Fransa'da arkadaşlık yaptığı kız arkadaşının cinayetinden de sorumlu olduğuna ilişkin medyada haberler yapıldığını ancak bu olayla ilgisinin olup olmadığının soruşturma sürecinde netlik kazanacağını kaydeden Celal Uzunkaya, şu bilgileri paylaştı:

"Atalay Filiz'in üzerinde kendi adına düzenlenmiş pasaport var. Bu pasaportla en son 23.11.2012'de Endonezya'ya çıkış yapmış. Pasaportun geçerlilik süresi 2013'de bitmiş. Üzerinde kendi adına düzenlenmiş pasaport var. Gerçek kimliği var üzerinde. Onun dışında 4 fotoğrafı olan başkalarına ait sahte kimlik var, 3 sahte ehliyet var. 14 adet kimi kendi adına kimi başkaları adına düzenlenmiş aktif banka, kredi kartları var. Üzerinde ayrıca 2 avcı komando bıçağı, biber gazı, 10 bin lira, 3 bin 500 avro, bir Fransız vatandaşının vatandaşlık belgesi var. Birtakım yaşam malzemeleri de üzerinde ele geçirildi."

Ailesiyle 3 yıldır temas kurmamış
Filiz'in medyaya yansıyan görüntülerdeki valiz, bavullarında "kamp çadırı, yaşam malzemeleri, konserveler" var denildiğini ve çeşitli senaryolar üretildiğini hatırlatan Uzunkaya, ilk aldıkları bilgelere göre bu valizlerde günlük yaşamı sürdürmeyi sağlayacak eşyalar ile kitapların bulunduğunu, zanlının "yük oluşturduğunu" düşünerek zaman içinde bunları çöpe attığını kaydetti.

Şüphelinin babasının geçmişte hava subayı olduğu ve İzmir'de kaldığını, bu nedenle kenti çok iyi bildiğini beyanlarından anladıklarını bildiren Uzunkaya, Filiz'in 3 yıldır ailesiyle temasının olmadığını da söyledi.

"Seri katil profiline uymuyor"
Filiz'in, yakalanması sırasında bir direnç göstermediğini aktaran Uzunkaya, "seri katil tanımlamasına uyuyor mu?" sorusu üzerine şunları söyledi:

"Bilgi doğru kullanılsa güzel bir şey. Buca'da cesedi bulunan gencin katili olabileceği yazıldı. Yakalanmamış olsaydı bu süreç içinde gerek İzmir'de, gerek başka illerde meydana gelen faili meçhul olaylarla ilinti kurulabilecek bir bilgi kirliliği olabilirdi. Buca'daki olayın Atalay Filiz'le kesinlikle alakası yok. Seri katilin, suç terminolojisinde çok farklı değerleri var, suçların işlenişi itibarıyla, cinayeti işleyen kişinin profili itibarıyla... Atalay Filiz, bilinen haliyle, Ankara'da bir kadın ve bir erkeğin aynı anda tüfekle öldürülmesi olayıyla ilgili aranıyor, sonradan da 3 yıl sonra İstanbul'da bir kadını bıçakla öldürmüş."

"Seri katiller cinayetlerini hep aynı suç aletleriyle, aynı yöntemlerle işlerler. Her cinayet tasarlanarak işlenir. Olayın mağduru, kurbanı aynı profillere uygun olur." diyen Uzunkaya, şunları kaydetti:

"Mesela hedefteki kadınsa yaş gurubu itibarıyla, fizik itibarıyla aynı profili taşıyan, profile yakın olan hedefler seçilir. Seri katil, birtakım iz ve delilleri, polisi peşinden koşturmak için bırakır. Seri katil projeli cinayet işler, peşinden polisi koşturmak ister. Seri katilde cinsel içgüdüler, saplantılar olur. Suç aletleri bıçaksa bıçak, silahsa silah, boğmaysa boğma, jiletse jilettir. Bu olayda biliyoruz ki öldürülenler farklı cinsiyetleri var, seri katil 3 yıl arayla cinayet işlemez. Olayımız literatürde seri katil diye tanımlanan bir tanıma hiçbir şekilde uymuyor. Ama nedense, belki cazip geldiği ya da ürkütücü olduğu için seri katil diye manşet yapıldı. Belki bize tek faydası şu oldu, seri katil vurgusuyla vatandaşların tedirginliği, duyarlılığı üst perdeye çıkarıldı, bu duyarlılık ihbarları daha da artırdı, şahsın kısa sürede yakalanmasına katkısı oldu. Bu yanlıştan böyle bir doğrunun çıktığını söyleyebiliriz."

3 cinayetle suçlanıyor
Tuzla Yalıboyu Caddesi Postane Mahallesi'nde oturan tarih öğretmeni, 2 çocuk annesi Fatma Kayıkçı'nın cesedi, 28 Mayıs'ta evinin yakınındaki çalılıkların arasında bulunmuştu.

Kayıkçı'yı öldürdüğü iddia edilen Atalay Filiz'in, 16 Eylül 2013'te o dönem tümgeneral olan Hasan Hüseyin Demirarslan'ın TÜBİTAK'ta çalışan oğlu Göktuğ Demirarslan ve onu ziyarete gelen kız arkadaşı Elena Radchikova'nın öldürülmesi olayına karıştığı bildirilmişti.

Ankara'daki cinayetlerle ilgili yaklaşık 3 yıldır aranan Atalay Filiz'in, sahte kimlikle yurt dışına kaçtığı ve bir süre sonra geldiği İstanbul'da yaşamaya başladığı, çevresine kendisini farklı kimlikle tanıttığı belirtilmişti.

Filiz'in 3 cinayetin zanlısı olarak arandığı haberlerinin ardından birçok kentten bu kişinin göründüğüne dair polise ihbarlar yapılmıştı.
Editör: TE Bilisim