- " Sinan bey merhaba. Bize yazarlık hayatınıza attığınız ilk adımlardan ve tiyatro hayatınızdan bahsedebilir misiniz?"

Sinan DEMİR : " Yazarlık hayatım henüz 4 sınıftayken başladı küçük küçük anektodlar, şiirler ve komposizyonlar yazmaya başladım. İlkokul ve ortaokulda arkadaşlar arasında amatör tiyatro oyunlarında oynardık ve o dönemlerde tiyatro piyesleri yazmaya başladım bariz oynarken yazma cesaretimde oluştu.

Şuan istanbulda yaşıyorum, kendime ait tiyatro eserlerini yazıp, yönetip ve oynuyorum aynı zamanda tiyatro oyunlarımın yapımcılığınıda üstleniyorum. Tiyatro ve Edebiyatı çok seviyorum.

Yeter ki sanat varolsun ve güçlü olsun hiç eksilmesin diye çok mecalli bir azim ve hırs içindeyim zira çokta mutluyum nitekim hayallerim için mücadele ediyorum, bundan fazla mutluluk olmaz."

-  " Esinlendiğiniz, kendinize örnek aldığınız  bir yazar var mı? "

Sinan DEMİR :  "Anton Çehov.
Anton Çehov benim çocukluğumun en büyük kahramanı ve hep imrendiğim bir kalem. Tiyatro ve Edebiyata yaklaşımını, yazım dilini ve tema kuramını çok beğeniyorum."

- "En çok hangi yönünü kendinizde buluyorsunuz? "

Sinan DEMİR : " Tiyatro...
Çünkü hırslı, azimli ve hareketli biriyim eğer siz bir tiyatro projesini üstlenmek istiyorsanız bu üç özellik sizde olması lazım zira tiyatro sanat dalları içlerinde en zor ve güçlü olanıdır üzerinde aylarca çalıştığınız bir oyunun gala prömiyerine kadar ciddi bir efor ve zifiriz kararlıkla gayenizi hayallerinizi sürdürmeniz ve çaba göstermeniz gerekir, bir yanlışın z ve noksan bir davranışınız bir çok hataya mal olabilir ve faal sonuçlar ortaya çıkar."

- " Tiyatroya ilk adımlarınız nasıl başladı ve en destekçiniz kim oldu?"

Sinan DEMİR : "  Henüz Vanda yaşarken Van Devlet Tiyatro'sunda çok değerli bir Teknik Sanat ve Sahne amiri hocam vardı sevgili Murat Tangal idi çok iyi bir sanat insanı aynı zamanda yöre halkını çok seviyor sayıyor ve değer veriyordu. Ankaralı Murat Tangal Van Devlet Tiyatrosuna can verdi, şavk oldu ve yöredeki sanata zaaflı çocuklara sahip çıktı.

Akabinde 2009'da İstanbul'a taşındıktan sonra çeşitli tiyatro projelerinde yer aldım, bir roman kitabı çıkardım ve şuanda kendi eserlerimi sahneye taşıyorum. İstanbul'da çok mutlu bir hayat yaşıyorum.

İstanbul'da da en büyük destekçim Ercan Ballıoğlu.  Allah var ondan çok şey öğrendim."

- " Hem yazar hem oyuncu hem de senaristsiniz. İnsanlar, olumlu veya olumsuz daha çok hangi yönünüze eleştiri yapıyor?"

Sinan DEMİR : " Tabiki de yapıyorlar ama daha çok pozitif tenkitler alıyorum herhalde bu da genç biri olmama bağlıyorum,  çünkü insanlar çoğu yaşımı öğrendikten sonra çok takdir ediyorlar ve benle gurur duyduklarını dile getiriyorlar.

Negatif tenkitlerde alıyorum yeis bir bakış hayatı sunuyorlar bana güya şevkimi kırmak için bilakis kırmıyor onların bu yeis mizacı, şevkimi daha çok mecalli biri olmamı sağlıyorlar. Şükürüm."

- " Yazarlık ve oyunculuk dışında yapmak istediğiniz fakat yapamadığınız/yapmadığınız başka bir meslek var mı?  "

Sinan DEMİR : " Resim yapmak istiyorum ancak resim konusunda biraz yeteneksiz olduğumu düşünüyorum. "

- "Televizyon dünyasında size yardımcı olan biri var mı?  Varsa onunla ilgili düşüncelerinizi alabilir miyim?"

Sinan DEMİR : "  Televizyon dünyasında tek samimi arkadaşım sevgili Bilge Sebilcioğludur. Çünkü tv dünyasında birçok kişiyi tanıdım hiç kimse onun kadar samimi ve dürüst değil. Herkesin ekran dışında çok farklı yüzü var.

Bilge Sebilcioğlu bana karşı çok samimi ve destekçi biri bu yüzden çok seviyorum Bilgeyi."

- " Yeni eseriniz 'Soğuk Düş ' hakkında biraz bilgi vermek ister misiniz okurlarımıza?"

Sinan DEMİR : " Soğuk Düş konusu 80'li yıllarda geçiyor, o dönem halkın çektiği yokluk ve yoksullukla nasıl debelendiğini anlatıyorum."

- "Soğuk Düş eserinizi yazarken en büyük İlham kaynağınız ne oldu?"

Sinan DEMİR : "  Yaşam, sevgi ve aşk oldu.
"Aslında hepimizin bir düşü var."
O düşü gerçekleştirmek için çok mecalli ve iaşeli bir mizaça bürünürüz bende Soğuk Düşü yazarken kendimi aşkın ve sevgin gücüne teslim ettim. Zira akabinde kitabın temasıyla güzel şeyler kalem döküldü."



- " Yeni Tiyatro oyunuz "Şiir Tadında" hem yazıyor, yönetiyor ve başrolde oynuyorsunuz. O projenizle ilgili bize bahseder misiniz?"

Sinan DEMİR : " Şiir Tadında oyunumu büyük şairlere ithaf ettiğim bir tiyatro projesidir.

Konusu Ahmet Arif ve Leyla Erbil'in platonik aşkı...

Fazla söylemem sürpriz. "

- " Sizce yazarlığın altın kuralı nedir?"

Sinan DEMİR : " Çok okumak, araştırmak ve yazmak.
Her zaman herşey biliyorum demiyeceksin, böbürlenme ye çeksin ve daha da önemlisi okuyucu kitlenle kopmayacaksın bilakis yazar ile okuyucusu arasında güçlü bir bağ daima olacaktır. Tenkitin pozitifine ve negatifine eşit mesafede yaklaşacak. Ilımlı ahvallarda bulunacaksın.

Bireysel yazarlık terazin daima şeffaf ve realite çizgisinde çıkmayacaktır.
Daha da önemlisi Edebiyata layık olmaya çalışacaksın çünkü edebiyat kutsal bir dünya incitmeye gelmez."

- "Son olarak yazarlık ve tiyatro hayatına atılan gençlere önerileriniz nelerdir?"

Sinan DEMİR : " Onlara verebileceğim en iyi öneriler mütemadiyen bilgiye ve başarıya aç olmaları.
Bol bol okusunlar, araştırsınlar görsel sanat etkinlerini mutlaka ayda bir iki defa izlemeye gitsinler.
Daima yarına umutla baksınlar."