Her yıl 16-22 Kasım da Türk Dişhekimleri Birliği ve Odaları, halkımızın “Toplum Ağız- Diş Sağlığı Haftasını” kutlar. Sağolsunlar. Diş

Her yıl 16-22 Kasım da Türk Dişhekimleri Birliği ve Odaları, halkımızın “Toplum Ağız- Diş Sağlığı Haftasını” kutlar.
Sağolsunlar.
Diş sağlığı… sağlığımızın baş gardiyanı tabii ki de. Genel sağlığımızın ayrılmaz parçası.
Diş çürüğü ve dişeti hastalıkları ülkemizde yaygınlık ve şiddeti en fazla hastalıkların başında oturuyor.
Eeee dünyada 36 milyon insanın ölümüne yol açtığı düşünülürse hiç de reddedilecek bir sayı değil.
Diş sağlığının etkilediği şu hastalıklara bir bakar mısınız?
Kalp-damar hastalıkları
Diyabet
Üst solunum yolu hastalıkları veee…
Kanser!
Çok şaşırtıcı değil mi?
Bir de,
Ağız hastalıkları ve bulaşıcı olmayan kronik hastalıkların oluşmasını neler sağlıyor bakalım ?
Şekerli yiyecekler, gazlı içecekler, tütün ve tütün ürünleri vee..
Sevindik, üzüldük
Hadi kutlayalım dediğimiz iki camın tınn sesiyle yola çıktığımız; alkolümüz.
Şarap şişelerinin bazılarında gördüğüm arsenik, bal gibi zehir işte.
Tabii bir de piyasaya sürülen sahte içkiler var ki onlar diş miş demeyip toptan temizlik yapıp, süründürmeden öte tarafa atıyor.
Ben doktor olmadığıma göre bu bilgilerin kısıtlı bir bölümünü aktarabilirim. Siz de başta diş fırçalayarak- doğru diş macunları ile – alkol, sigara gazlı içeceklere dikkat ederek, her yıl bir hekim kontrolünden geçerek diş sağlığınızı korumaya çalışırsınız.
Size asıl vurgu yapmayı istediğim daha da önemli.
Stres belası…
Stresin çene ve de dişlerimize yansımaları ne yazık ki kontrol altında tutulabilecek kadar kolay değil.
Koşan bir yaşam, rekabeti içinde barındıran insanoğlu, bizi berbat yaşam kalitesine iten koşullar ve içinde yaşamak için debelendiğimiz biçare dünyamız.
Tüm bu ve buna benzer şartlar bedenimize nasıl olumsuz yönde yansıyor maalesef farkında bile değiliz. Kimbilir sabaha kadar kaç kere diş gıcırdatıp, çenemizi sıkıyoruz o “Dinleniyorum ellemeyin beni” dediğimiz sıcak yatağımızda.
Stresi hayatımızdan çıkarmak, en azından yönetilebilir şekle getirmek ağız diş çene sağlığımız açısından çok önemli.
Burada nacizane tavsiyem daha sık içsel yolculuklara, dağlara çıkıp meditasyon yapmanız olabilir.
Diş sıkma eylemi, diş gıcırdatmak gibi parafonksiyonel yani istenmeyen fonksiyonel hareketler daha sonra alışkanlıklara dönünce, çiğneme kaslarının dinlenmede olması gereken sürede, kas fonksiyonlarında ki artışla yansıyan basınç, diş dokularının zarar görmesini de kaçınılmaz kılıyor.
Kasların aşırı fonksiyonları, çene ekleminde doğal anatomisini bozuyor.
Çene eklem sorunu doğal olarak diş dokusu ve etinin de şikayetlerini doğuruyor.
Aslında bunları mantık çerçevesinde hepimiz biliyoruz. Ama yaşadığımız bu hızlı süreçte hiç önemsemiyoruz. Ben de hatırlatabildiysem ne mutlu…
Şimdi;
Akvaryumda kuyrukları büyük ablaları abileri tarafından yenmiş ama yaşama sımsıkı sarılan balıklar gibi bir oraya bir buraya akarken,
Dünyanın avucumuzdan göz göre göre kayıp gitmesine sessizce seyirci kalırken,
İnsan neslinin önlenemez değişimine şahit olurken,
Kendi yarattığımız araçlarla amaçları karıştırırken
Sürekli sana bir sesin;
“Sık Dişini”
Duyumsamalarında
Çene kaslarımızı nasıl koruyacağızı hiç bilemedim.