Batı ve Orta Afrika ülkeleri ile Fransa arasında imzalanan "gizli sömürge antlaşması", yıllar önce bağımsızlıklarını ilan eden bu ülkelerin prangası olmaya devam ediyor.

Senegalli ekonomi uzmanı Sire Sy, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, söz konusu ülkelerin Fransa-Afrika sömürge antlaşmasından olumsuz yönde etkilendiğine dikkati çekti.

"Zorla sahiplenme" ve "köleleştirme"nin Fransız siyasetinin içinde yer alan kavramlar olduğunu belirten Sy, bu kavramların sömürülen devletleri yavaşlatmaktan başka bir işlevi olmadığına işaret etti.

Sy, Fransa'nın çıkarlarına göre şekillenen ilişkinin, Afrika'ya zarar verdiğini vurguladı.

Sy, bu ülkeler arasında, Batı Afrika Ekonomik ve Parasal Birliği'ne (UEMOA) üye Benin, Burkina Faso, Fildişi Sahili, Mali, Nijer, Senegal, Togo ile Orta Afrika Ekonomik ve Parasal Birliği'ne (CEMAC) üye Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo ve Gabon'un yer aldığını ifade etti.

Sy, bu ülkelerin, yıllar önce bağımsızlıklarını ilan etmelerine rağmen gizli sömürge antlaşmasının şartlarına uymak zorunda kaldıkları için merkez bankaları aracılığıyla döviz rezervlerinin yüzde 50'sini Fransız hazinesine aktardığını iddia etti.

Orta Afrika para birimi CFA frangının yüksek değerinden de en çok Fransız şirketlerin faydalandığını söyleyen Sy, Bouygues, Societe Generale, BNP Paribas ve Bollore şirketlerinin değer kaybeden para birimlerine karşı karlarını koruduğunu ve bunu Afrika'da varlığını ve etkinliğini güçlendiren Çin'e rağmen devam ettirebildiğini ileri sürdü.

Antlaşmaya karşı topluca yapılmayan mücadele girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanacağına işaret eden Sy, Sahel bölgesinde faaliyet gösteren silahlı gruplara değinerek söz konusu antlaşmaya karşı siyasi ve sivil toplum kuruluşları liderlerinden direnişçi bir grubun oluşturulması gerektiğini aktardı.

"Fransa çıkarları için döviz rezervlerini hazine bonosu olarak kullanıyor"

Afrika Kalkınma Bankası (AFDB) eski uzmanlarından Sanou Mbaye ise Fransa'nın çıkarları için döviz rezervlerini hazine bonosu olarak kullandığını ileri sürdü

Mbaye, Fransa'nın milyarlarca dolar değerindeki bu rezervleri, kendi açığını kapatmak için kullandığı kredilere garanti sağlamak amacıyla hazine bonosu olarak tuttuğunu kaydetti.

Mbaye, söz konusu ülkelerden alınan rezerv oranının 1945'ten 1975'e kadar yüzde 100, 1975'ten itibaren yüzde 65 olduğunu belirtti.

Dakar'ın Şeyh Anta Diop Üniversitesi'nde araştırmacı ve tarih bilimcisi Mustafa Dieng de Fransa hazinesinin sömürülmüş devletlerin rezervlerinden doldurulmaya başlandığı 19. Yüzyıl'da yerel halkın, Fransa'ya kişi başı ve mal varlığına göre vergi ödediğini belirtti.

Fildişi Sahili eski Meclis Başkanı ve " Sömürge Antlaşmasının Köleleri" adlı eserin yazarı Mamadou Koulibaly ise "yabancı ürünlerinsömürge altında olan ülkelerdeki pazarlara tamamen veya kısmen girme yasağı, bu ülkelerdeki ürünlerin Fransa'ya ihraç edilmesi zorunluluğu, sömürülmüş ülkenin sadece hammade üretmesi için sanayi üretimine yasak getirmesi" gibi antlaşmanın gizli kurallarına dikkati çekti.

Fransa Merkez Bankasının resmi sitesinde, Fransa ve eskiden sömürdüğü devletler arasındaki parasal işbirliğinin 4 temel prensibe dayandığı belirtiliyor. Bunlar, Fransız hazinesinin koyduğu sınırsız konvertibl garantisi, paritenin sabitlenmesi, döviz rezervlerinin transferlerinin özgürce yapılması ve merkezileştirilmesi.