İSTANBUL

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanal 7 ve Ülke TV ortak canlı yayınında gündeme ilişkin yaptığı değerlendirmede, HDP'li bakanların istifasına ilişkin, "Bugün bu aldığımız haber manidardır. İstifa ettiler, kendi takdirleridir, edebilirler. Kalmaya mecbur da değiller. Fakat burada Cumhurbaşkanlığı makamına yönelik yakıştırmaları, suçlamaları bunlar tabii çok çok gerçekten ağır ithamlar ve çirkin ithamlar. Öncelikle bu tür ifadeleri Sayın Başbakan'a kullanmadılar veya Bakanlar Kurulu'nda bunları kullanmadılar. Benim merakımı mucip olan şey şudur; 'Acaba bunların önüne metin nereden geldi?' ve o gelen metin burada okunmak suretiyle kalkıp Saray'ı veya Cumhurbaşkanlığı makamını lekelemeye çalışıyorlar" dedi.

Çözüm Süreci'ni başlatanın kendisi olduğunu ifade eden Erdoğan, "Çözüm Süreci'ni başlatan, mensubu oldukları parti değil. Tam aksine Çözüm Süreci'ni yıkan onlardır. Burada çok açık net bir şeyi ifade etmek isterim; şu anda arkasına aldıkları terör örgütüyle birlikte ayakta kalmaya çalışan da bunlar. Arkalarında zaten bu terör örgütü olmamış olsa, bunlar buraya kadar gelemezler ama terör örgütünden aldıkları destekle gördüğümüz gibi, gördüğünüz gibi ayakta durmaya çalışıyorlar" diye konuştu.

"Benim polisimi uyurken öldürenler bu ülkenin evladı olamaz"

Erdoğan, "Diyelim ki AK Parti'den milletvekili olacak birisi. Arıyorlar kendisini, 'Olduğun anda bilesin ki sen öldürüleceksin'. Bu seçimde de bundan önceki seçimlerde de bunlar yaşandı. Bunca insanlar kaçırılıyor, bunları kim kaçırıyor? Bölücü terör örgütü kaçırıyor. Benim aziz milletimin bir defa bunları çok iyi bilmesi lazım ve bunlara da gereken dersi en yakın zamanda vermesi lazım. Şu anda ülkemi terörle bölmeye çalışan ve terörün baş aktörleri olan, dağda olanlar var, dışarıda olanlar var, aynı zamanda bir de siyasetle bu işi yapmak isteyenler var. Siyaset yapacaksan gel meşru zeminde bu siyasi mücadeleni sürdür. Neresidir bu? Parlamentodur. Yeri geldiği zaman bunlar dağa gidiyor mu, yeri geldiği zaman Kandil'e gidiyor mu? Gidiyor. Bütün bunlar ortada. Nasıl oluyor da bu meşru bir zeminde siyaset oluyor, böyle bir şey olabilir mi? Bunu milletimin bir defa çok iyi tespit etmesi lazım. Çünkü bizim birliğe, beraberliğe, kardeşliğe ihtiyacımız var" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Benim polisimi gelip de Ceylanpınar'da uyurken öldürenler, bu ülkenin bir defa kesinlikle ne yerli, ne milli evladı olamaz" diyen Erdoğan, "Onlar bu ülkeye düşmandır. Aynı şekilde hanımıyla beraber, çocuğuyla beraber çarşıda olan Binbaşımızı Muş'ta şehit edenler, asla yerli olamaz, milli olamaz. Onlar bu ülkenin katilidir, bu ülkenin düşmanıdır. Ve şu anda bu konuşanlar, bu HDP, onların desteğiyle ayakta kalmaya çalışıyor. Bunları biz açıkça söyleyeceğiz ama şunu da söylemek istiyorum; milletimin bunu iyi ayırt etmesi lazım, zulme rıza zulümdür. Burada böyle bir zulüm var, böyle katliamlar var. Bu katliamlara destek verenler de bunun ortağıdır. Bunu çok iyi bilmeleri lazım"

"İşsizliğin sorumlusu bunlar"

'Silahların susması' ifadesini kabul etmediğini belirten Erdoğan, "Bir defa, 'Silahların susması' ifadesini ben kabul etmiyorum. Silahların bırakılarak gömülmesi, betona gömülmesi... Bu İngiltere'de böyle yapıldı. Aynı bu şekilde yapılacak ve ondan sonra da bunların tabii tüm kayıtları ilgili birimlere verilecek. Aksi takdirde bu ülkeyi terk edecekler. Çünkü bu kararlılığımızı aksi takdirde gölgelemiş olur. Biz hep bunlarla mı uğraşacağız? Bakın şu ülkede Güneydoğu'ya doğru dürüst yatırım gitmiyor. Niye gitmiyor? Bunlardan dolayı gitmiyor. Eğer orada işsizlik varsa sorumlusu bunlar" dedi.

"Öldürülen terörist sayısı 2 binin üzerindedir"

Erdoğan, "Kuru kuruya dağ taş tabi vurulmaz. Yani istihbarat teşkilatlarımız içeride ve dışarıda, Kandil dahil olmak üzere, tabi bütün koordinat çalışmalarını yaptılar. Bu koordinat çalışmaları hepsi, silahlı kuvvetlerimiz elinde. Bununla birlikte içeride nereleri vuruyorlarsa bu koordinatlar üzerinde vuruyorlar. Buralarda mühimmat depolarından tutunuz, bunların saklandıkları yerlere varıncaya kadar, Kandil'de nerelerde ne var... O koordinatlar bilinerek oralar vuruluyor. Şu andaki bu açıklanan rakam yurt içi öldürülenlerdir. Ama yurt içi, Kandil buna dahil değil. Kandil'le beraber, daha önce arkadaşlarla yaptığımız görüşmelerde, bu rakam 2 binin üzerindedir. Öyle şeyler var ki, siz operasyonu yapıyorsunuz onlar cesetleri alıp, götürebildiklerini götürüyorlar" dedi.

"Vatandaşım çok iyi düşünmelidir"

Milletin terör örgütünü arkasına alarak siyaset yapmak isteyenlere meydanı boş bırakmayacağını düşündüğünü söyleyen Erdoğan, "Benim vatandaşım, benim halkım inanıyorum ki bu defa kararını çok daha farklı vermelidir, çok iyi düşünmelidir. Yani bu ülkede terör örgütünü arkasına almak suretiyle kalkıp da siyaset yapmak isteyenlere, herhalde benim halkım meydanı bırakmayacaktır diye düşünüyorum. Yapılan eserler ortadadır. Hani hep söyleriz ya; yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Yani buna bakılmalı, buna göre de adım atılmalı diye düşünüyorum" dedi.

"İsrail ateşle oynuyor"

İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerine ilişkin değerlendirmede bulunan Erdoğan, "İsrail bence ateşle oynuyor, yanlış adım atıyor. Bugüne kadar Mescid-i Aksa ile ilgili attığı adım, yani bir taraftan zaman, bir taraftan mekan itibarıyla bir bölme harekatını gerçekleştirmektir ama ne onu, ne onu Allah'ın izniyle gerçekleştiremeyecek. Çünkü buradaki atılan adım karşısında, tabii başta ülkemiz olmak üzere, biz tüm İslam Dünyası olarak bir defa bir dayanışma içerisindeyiz. Bununla ilgili bazı çalışmalar var" dedi.

"Paralel Yapı ülkemize en üst düzeyde zararlı olan bir örgüttür"

Paralel Yapı'yla mücadelenin kararlı bir şekilde süreceğini ifade eden Erdoğan, Paralel Devlet Yapılanması ile mücadeleye ilişkin, "Kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Yani hiç bu konuda, ben can tende olduğu sürece bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğim. Bunlar şu anda ülkemize en üst düzeyde zararlı olan bir örgüttür. Zaten bizim biliyorsunuz Milli Güvenlik Siyaset Belgemize bu ne olarak girdi? Ulusal güvenliğimizi tehdit eden legal görünüm altındaki tüm illegal örgütler, gereği neyse bu yapılacaktır ve şu anda da bu takip ediliyor, yapılıyor, yapmaya da devam edeceğiz" dedi.

"Niye Erdoğan ile bu kadar uğraşıyorsunuz?"

"Çözüm Süreci nasıl bozuldu? PKK bu süreci nasıl bozdu? Bugüne nasıl gelindi? 7 Haziran sonuçları nedeniyle mi bu süreç başladı?" soruları üzerine Erdoğan, adı geçen siyasi partinin yüzde 13 oy aldığını, şu anda birinci olan partinin aldığı oyun ise yüzde 41 olduğunu hatırlattı.

Sistemden kaynaklanan bir netice sebebiyle AK Parti'nin tek başına iktidar olamadığını ifade eden Erdoğan, "En yakın partiye olan oy oranı farkı yüzde 16. Çok ciddi bir farktır. Dolayısıyla burada şu anda iktidarda olan AK Parti, seçimi kaybeden parti değildir. AK Parti seçimi kazanmıştır ve en yakın partiye 16 puan fark atarak. Ondan sonra gelenlerin durumu da ortada. Fakat Türkiye'de ve dünyada öyle bir algı operasyonu ortaya koydular ki sanki seçimi yüzde 13 oy alan parti kazandı. Böyle yansıttılar" dedi.

"Siyaset yapacaksan meşru zeminde siyasi mücadeleni sürdür"

"Şu anda ülkemi terörle bölmeye çalışan ve terörün baş aktörleri olan, dağda olanlar var, dışarıda olanlar var, aynı zamanda bir de siyasetle bu işi yapmak isteyenler var" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

Siyaset yapacaksan gel meşru zeminde bu siyasi mücadeleni sürdür. Neresidir bu? Parlamentodur. Yeri geldiği zaman bunlar dağa gidiyor mu, yeri geldiği zaman Kandil'e gidiyor mu? Gidiyor. Bütün bunlar ortada. Nasıl oluyor da bu meşru bir zeminde siyaset oluyor, böyle bir şey olabilir mi? Bunu milletimin bir defa çok iyi tespit etmesi lazım. Çünkü bizim birliğe, beraberliğe, kardeşliğe ihtiyacımız var. Benim polisimi gelip de Ceylanpınar'da uyurken öldürenler, bu ülkenin kesinlikle ne yerli ne milli evladı olamaz. Onlar bu ülkeye düşmandır. Aynı şekilde hanımı ve çocuğuyla beraber çarşıda olan binbaşımızı Muş'ta şehit edenler asla yerli ve milli olamaz. Onlar bu ülkenin katilidir. Bu ülkenin düşmanıdır.

"Bu mücadeleyi en üst düzeyde vermek durumundayız"

"PKK inanılmaz kayıplar veriyor', '1300 civarında terörist etkisiz hale getirildi', terör örgütü liderlerinden bir tanesinin 'Perişan olduk' anlamına da gelebilecek telsiz konuşmalarının tespit edildiği yönünde haberler çıktı. Devletin en üst makamında bulunan bir isim olarak elbette çok daha fazla bilgiye sahipsiniz. Bu anlamda bu tür bilgileri teyit ediyor musunuz? 'Dağlar, taşlar mı vuruluyor?' gibi bir soru işareti var insanların zihninin bir köşesinde" sorusuna karşılık Erdoğan, şunları söyledi:

"Kuru kuruya dağ taş vurulmaz. İstihbarat teşkilatlarımız, içeride ve dışarıda, Kandil dahil olmak üzere bütün koordinat çalışmalarını yaptılar. Bu koordinat çalışmalarının hepsi Silahlı Kuvvetlerimizin elinde. Bununla birlikte de içeride nereleri vuruyorlarsa, o koordinatlar üzerinden vuruyorlar. Mühimmat depolarından tutunuz, saklandıkları yerlere varıncaya kadar. Kandil'de, nerelerde ne var? Bunlar o koordinatlar bilinerek, oralar vuruluyor. Bu açıklanan rakamlar öyle zannediyorum ki yurtiçi öldürülenlerdir. Kandil buna dahil değil. Kandil ile birlikte bu rakam 2 binin üzerindedir. Çünkü öyle şeyler var ki siz bu operasyonu yapıyorsunuz ondan sonra onlar o cesetleri alıyorlar, götürebildiklerini götürüyorlar. Ama arkadaşlarımız yukarıdan ya insansız hava araçlarıyla cesetleri tespit ediyorlar ya da oralardaki istihbarat elemanlarıyla bunları tespit yoluna gidiyorlar.

Operasyonlarda akıllı bombalara varıncaya kadar kullanılıyor. Çünkü bu mücadeleyi en üst düzeyde vermek durumundayız. Vereceğiz ki bu terörle mücadelede milletimiz huzura kavuşsun. Huzura kavuşmadan bu işin bırakılması mümkün değil. Devletin görevi nedir? Bu milletin bir defa canını, malını, her şeyini korumakla mükelleftir. Sınırlarımızda herhangi bir tecavüz olduğu zaman onlara gerekli dersi vermektir. Hiçbir dönemde bu kadar kararlı operasyon yapılmadı. Ama son dönemde yapılan operasyonlar gerçekten kararlı operasyonlardır. Burada DAEŞ vardır, PKK vardır. Gerektiğinde diğer terör örgütlerine karşı da bu mücadele aynı şekilde sürecektir. Bu süreç sadece hava operasyonlarıyla devam etmiyor. Kara da buna dahildir. Şu anda polisimiz, jandarmamız, kara kuvvetlerimiz, köy korucularımız bütün bu operasyonların içinde yer alıyorlar. Kendilerine Rabbimden başarılar, şehitlerimize rahmet, gazilerimize de şifalar diliyorum."

Putin ile görüşme

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya'ya yapacağı ziyarete ilişkin, "Putin'le görüşmemizin ana ekseninde, daha önce Bakü'de görüşmüş olduğumuz Suriye meselesi var. Bu konuda onların bazı açıklamaları oluyor. Onların bu açıklamaları üzerine bizim bazı açıklamalarımız oluyor. Bunlar belki her iki tarafı üzüyor ama son gelişmelerde bizim üzüntümüzün yüksek düzeyde olduğunu söyleyebilirim" dedi.

"7 Haziran programları gibi bir program olmayacak"

7 Haziran öncesinde katıldığı açılış programları dolayısıyla yapılan eleştiriler hatırlatılarak, 1 Kasım öncesinde benzeri programları olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan, 7 Haziran seçimleri öncesinde devlet yatırımlarına ilişkin toplu açılış törenlerine katıldığını belirtti.

1 Kasım seçimleri öncesinde benzeri açılış programlarının yok denecek kadar az olduğunu dile getiren Erdoğan, "Özel sektörden bazı davetler geliyor, yaptıkları yatırımların açılışını gerçekleştirmek için. Bir de belki bu arada bizim biliyorsunuz Sinop'taki nükleer enerjiyle alakalı, Japonlarla yapacağımız bir yatırım var. Bunu da içeren bir Japonya seyahatimizin olma durumu var. Bunun dışında da ayrıca Avrupa'da bir nişan meselesi var, bir ödül verecekler. Brüksel'de ona katılacağım. Strazburg, ardından Almanya'da yine aynı şekilde kapalı salon toplantısı olacak, onlara katılacağım, bunun dışında geçen 7 Haziran programları gibi bir program olmayacak" cevabını verdi.
Editör: TE Bilisim