Açık Toplum Vakfı Nasıl kuruldu. Para Spekülatörü George Soros’un 2 milyon dolar fonladığı Açık Toplum Enstitüsü’nün Türkiye temsilcileri

Açık Toplum Vakfı Nasıl kuruldu.

Para Spekülatörü George Soros’un 2 milyon dolar fonladığı Açık Toplum Enstitüsü’nün Türkiye temsilcileri İshak Alaton, Can Paker ve Osman Kavaladır, Legal görüntü vermek için faaliyetlerini vakıf olarak sürdürme kararını aldıklarında yeni bir hain planında startını verdiler.

Soros’un kurduğu Açık Toplum Enstitüsü’nün Türkiye Temsilciliği feshedilip yerine Açık Toplum Vakfı kuruldu. 2008 yılında Sözde ’yerlileşme’ adına yapılan girişimden büyük bir tezgâh çıktığı Gezi olayları ile gün yüzüne çıkmıştı. Ve bugün hala nasıl bir hain planın olduğu taşların yerine oturmasıyla netleşiyor. Vakfın 2008-13 yılları arasındaki 5 yıllık dönemi kapsayan faaliyet raporunun girişinde İshak Alaton imzasıyla yer alan yazıda, kaynaklarının "çok büyük ölçüde" Soros'tan geliyordu. Soros her şeyi organize edendi. Aralarında TOG, TESEV, DİTAM, DİSA, SALT, TÜSEV, GPOT, Anadolu Kültür, KA-MER, LGBT örgütler gibi çok farklı kurumların bulunduğu 75 sivil toplum kuruluşu; aralarında Koç, Bilgi, Kültür Üniversiteleri'nin yanı sıra, Boğaziçi Üniversitesi'nin de bulunduğu 15 farklı kamu kurumu ile toplam 252 projenin içinde" yer aldı. Yani Soğuk savaş dönemindeki faaliyetleriyle Doğu Bloku ülkelerini karıştıran, son yıllarda da renkli devrimlerle birçok ülkede yönetimi değiştiren George Soros’un Türkiye uzantılarını iyi seçerek Türkiye’de de renkli devrimler yapmak için kolları sıvadı.

Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Dr. Nurullah Aydin da enstitünün vakıf haline gelmesiyle birlikte Soros’un Türkiye’ye fiili olarak yerleşme imkânı bulabileceğini, Vakıflar yasasında yapılan son değişikliklerin önemine vurgu yapıp “Yasa değişikliğiyle artık taşınmaz edinebiliyorlar. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayanlar vakfın yönetim kurulunda yer alabiliyor. Finans aktarımlarında gizliliğe dayalı aktarım handikapları ortadan kalkacak. Yani artık istediklerini sosyal, siyasal, ekonomik alanlarda rahatlıkla yapabilecekler. Bugüne kadar yaptıklarını açıkça yapacaklar, olay bu. Vakıf haline gelmekle yasal zemin kazanıyorlar. Türkiye’de demokratikleşme ve özgürlük adi altında yaptıkları azınlık çalışmalarını daha açıktan yapma imkânı bulacaklar. Bu çerçevede stratejik, siyasal planlarını açıktan uygulama fırsatı da buluyorlar”  diye uyarıyordu. Evet, SOROS ince ince planını uyguluyordu.

Soros tarafından fonlanan enstitünün, vakıf olmasıyla birlikte transfer olan üyeleri ilginç faaliyetleriyle tanınıyordu. Peki, kimler vardı?

Murat Sungar; Uzun süre NATO’nun değişik kademelerinde Türkiye’yi temsil etti. 2003’ten  2005’in ortalarına kadar AB Genel Sekreterliği görevini yürüttü

İshak Alaton ; Tıpkı George Soros gibi Yahudi asıllı ve hayati tam bir basari öyküsü! Öldürülen Yahudi asıllı Üzeyir Garih’in ortağı. Diğer isimler gibi Soros çizgisinde çalışmalara imza atan TESEV’in üyesi. Bugün hayatta değil.

Temel İskit ;Emekli Büyükelçi… Katıksız bir AB taraftarı. AB’nin faziletleri üzerine yaptığı çalışmalarla tanınıyor. AB ve Türkiye-AB ilişkileri konularında 11 adet yayınlanmış kitabi ve çok sayıda araştırma, rapor ve makalesi var. AB fonları ile finanse edilen birçok projenin yöneticiliğini yaptı. AB’yi sevdirme dergisi olarak da adlandırılan “Kriter” dergisinin Genel Yayın Yönetmeni.

Osman Kavala; Gezi olaylarının akıl hocası Babası Mehmet Kavala’nin 1982 yılında vefat etmesinin ardından, Kavala Grubunda yönetici olarak çalışmaya başladı. Bir gün gazetesi ortaklarından. Lakabı ’Türk Soros’Özellikle sözde Kürt sorunu konusunda milli politikalarla birbirine ters düsen görüş ve önerileriyle gündemde oldu.

Can Paker; Türkiye’de “libos” diye adlandirilan liberallerden. Özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef alan çalışmalarıyla tanınan TESEV’in Başkanı. Kendisini “AB ve ABD” taraftarı diye tanımlamaktan çekinmiyor “TESEV’e Soros tarafından yılda iki milyon dolar gönderiliyor” itirafı ile dikkatleri üzerine çekti.

Nurcan Baysal; Sözde Kürt sorunu ile ilgili ayrılıkçı çevrelerinkine benzer fikirleri savunuyor. Türkiye Kalkınma Merkezi Derneği üyesi olan Baysal, suikasta kurban giden Necip Hablemitoglu’nun Türkiye’deki faaliyetlerine işaret ettiği Alman Heinrich Böll Vakfı ile yakın temasta.

Bugün çok iyi anlıyoruz ki  Ülkemiz hem içeriden hem dışarıdan kontrollü bir şekilde gözetim altında tutulmak, yönetimleri baskı altına almak, boyun eğdirmek suretiyle köşeye sıkıştırılmak isteniyor. Küresel Emperyalizm (Hanedanlar) 100 yıllık planlarının çöküş sinyallerini verdiklerini gördükleri içinde  durmuyorlar! Dünya haritaları üzerinde değişmeyen tek şey; Hanedanlar! Biz Yüzyıllardır barış ve adaleti dünyanın merkezine taşımaya çalışırken, Haritalar üzerinde Devletler dünyanın merkezine taşınıyor.Karşımızda 400 yıldır tek mutlak güç var. Hanedanlar.!
Rahat da durmayacaklar!
Necip milletimiz feraseti ile  yine galip gelecektir! Çünkü oyunlarını bozuyoruz…!