Petek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, KPSS'deki usulsüzlük iddialarıyla ilgili soruşturmaların devam ettiğini, bu kapsamda gözaltılar ve tutuklamalar olduğunu hatırlattı.
Bu konuda elde edilen delil ve bilgiler doğrultusunda soruşturmanın genişletildiğini belirten Petek, "Bir başkasının hakkını yemek, sınav sorusunu paralı ya da bir örgüt mensubu olarak ele geçirip diğer insanların önünde kamuda görev almak, ahlaksızlıktır hem gayrihukukidir hem de suçtur. Bu ayıptan Türkiye'nin kurtulması lazım" diye konuştu.
Petek, hükümetin ve devletin paralel yapıyla mücadelesinin bir süre sonra yolsuzlukları ortaya çıkardığını vurgulayarak, "Sorumlular hakkında soruşturmanın 4 yıldır yapılamamasının temel nedeni, o soruşturmayı yürüten savcının paralel yapılanma içinde bulunduğu iddia edilerek, soruşturmaları bugüne kadar sümen altı etmesidir. Bu nedenle Ankara Cumhuriyet Savcısı kendinden önceki savcı hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılması için Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna suç duyurusunda bulundu" dedi.
''Yarası olan gocunur, hukuk işleyecek"
AK Parti'nin üç temel politikasının "3 Y" ile seçim beyannamesinde "yasaklar, yolsuzluk ve yoksullukla mücadele" başlıklarıyla yer aldığını, şimdi de yolsuzlukla mücadele bağlamında hak yemenin, hırsızlığın ve faillerinin üzerine gidildiğini savunan Petek, sözlerine şöyle devam etti:
"Adli ve idari işlemler yapılıyor. Bundan kimsenin gocunmasına gerek yok, ancak yarası olan gocunur. Hukuk işleyecek. Suç işleyen varsa onlar hakkında da yasal gereği yapılacaktır. Hukukta bir kimse sınavı soruları çalmak suretiyle kazanmış ve göreve atanmışsa burada iki şey tartışılıyor; bu kazanılmış hak olur mu, sınavı kazanması gerçekten hakkı olmadığı için iptal edilebilir mi?"
Bu durumun hukuk önünde tartışıldığına dikkati çeken Petek, şunları söyledi:
"Benim kanaatim şudur; bir görevi, unvanı alabilmek için nasıl üniversite mezunu, diploma sahibi olmak aranan şartlardan biriyse, sınavlarda bileğinin hakkı, alnının teriyle bir notu almak da aranan şartlardandır. Bu notu haklı şekilde alamadığı mahkeme kararlarıyla sabit olursa, o zaman elde ettiği o makamın hukuki anlamda kazanılmış bir hak olarak değerlendirilmesi söz konusu değildir. Bu bağlamda örgüt elemanı olarak soruları ele geçirip belirli görevlere gelerek, makamlara oturan kişilerin idari olarak da haklarında disiplin işleminin yapılması gerektiğini düşünüyorum."
Reşat Petek, 28 Şubat sürecinde Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı görevinde iken, başörtülü öğrencileri üniversiteye almadıkları gerekçesiyle Erciyes Üniversitesi Rektörü ve Yozgat Fen Edebiyat Fakültesi Dekanına "Kanunsuz emir vererek eğitim özgürlüğünü engellemek" suçundan dava açmıştı.
Kendi isteği ile 1999'da emekli olan Petek'in anayasa hukuku, ceza hukuku, insan hakları, temel hak ve hürriyetler konularında çalışmaları bulunuyor.
Editör: TE Bilisim
