ANKARA (DHA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Mardin'de kayyum döneminde pahalı hediye aldığı yönündeki iddialarla ilgili "Ucuz işlere eğer paçayı kaptırırsak bu millet bunun hesabını öteki dünyada da sorar. Bunların her birisi uydurulmuş, icat edilmiş ve sadece 'kara çal izi kalır' kabilinde yapılan işlerdir. Kimsenin böyle bir şeye ihtiyacı da söz konusu değildir. Buna rağmen bununla alakalı özel bir teftiş yaptırıyorum" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara'da Eğitim Yayın Daire Başkanlığı'nda gerçekleştirilen '105. Dönem Kaymakamlık Kursu' açılış töreninde konuştu. Süleyman Soylu, terörle mücadeleye ilişkin yürütülen çalışmalara değinerek, ilk kez Türkiye'de yurt içindeki terörist sayısının 600'ün altına düştüğünü, 2019 yılının başından bu yana katılımın ise 74 olduğunu söyledi.

Bakan Soylu, HDP'li belediye başkanlarının teröre destek olduğu gerekçesiyle görevden alındığına işaret ederek şöyle konuştu:

"Diyarbakır'da bir anne Hacire Akar, terör örgütüne katılan oğlu için eylem yaptı. Annesi oğlunu istedi. Bu eylemi gitti, terör örgütünün siyasi kanadı olan partinin önünde yaptı. Çünkü meselenin esasını çok iyi biliyor. Gitti, eylem yaptı ve sonucunu söke söke aldı. Demokrasi kıymetlidir, orta malı değildir, istismar edilecek bir anlayış hiçbir zaman olmamıştır. 2016'da o belediyeler PKK’nın üssü gibi çalışıyorlardı. Kandil’in atadığı 'eş başkan' denilen oradaki kayyumlarca yönetiliyordu. Biz kayyum atamadık. Demokrasi ve anayasaya uygun olmayan davranış karşısında bir devletin ne yapması gerektiğini gösterdik. Bir belediye başkan vekili görevlendirdik. Ama PKK’dan, Kandil’den kayyum atayan o anlayışın kendisidir. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na sormak istiyorum; sizi dün ziyarete geldi HDP heyeti, sorsaydınız 'siz PKK ve terör örgütüyle aranızdaki göbek bağını kesebildiniz mi?' diye"

'ÖZEL TEFTİŞ YAPTIRIYORUM'

​Bakan Soylu, çıkışta basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Soylu, Mardin’de kayyum döneminde maliyeti yüksek hediyeler aldığı iddialarına ilişkin, şöyle dedi:

"Böyle bir hediyeyi ben de arıyorum. Mardin Valimiz bu sabah açıklamayı gerçekleştirdi. Bu, oraya dönem dönem giden heyetlere yönelik yapılan birtakım harcamaların toplulaştırılmış bir hali anladığım kadarıyla. Ne devlet adamlarına böyle bir şey yapılır ne devlet adamları böyle bir şeyi kabul eder. Herkes açık verebilir; ama bizler açık vermemesi gereken insanlarız. Çünkü çok cephe ile mücadele ediyoruz. Ucuz işlere eğer paçayı kaptırırsak bu millet bunun hesabını öteki dünyada da sorar. Bunların her birisi uydurulmuş, icat edilmiş ve sadece 'kara çal izi kalır' kabilinde yapılan işlerdir. Kimsenin böyle bir şeye ihtiyacı da söz konusu değildir. Buna rağmen bununla alakalı özel bir teftiş yaptırıyorum."

'ÇOK ACITTIK'

Mardin Belediyesi'ne hiç gitmediğini ifade eden Soylu, "Sanırım bir iftar yemeğine katıldım. Bir de geçerken bir gençlik merkezine uğradım. Bunların hepsi hem Sayıştay hem teftişlerden hem mali denetimlerden geçmektedir. Böyle bir şeye imkan vermek mümkün değil. Devlet böyle bir şeye de imkan vermez. Bakırcıya girer bakıra bakarım, ayakkabıcıya girer oraya bakarım. Ben değil bütün siyasetçiler öyledir. Bir tespihçiye girmişim, tespihçi de o fotoğrafı almış asmış. 'Bizim buraya bir bakan gelmiş' diyor. Ama terör örgütü bugün de herhalde çok acıdı, çok acıttık bunun için başka türlü noktadan bir saldırı planlıyor. Bunlar tutmaz. Çok ehemmiyeti yok" şeklinde konuştu.

'THK MESELESİ GİRDABA GİRMİŞ BİR MESELEDİR'

Süleyman Soylu, Türk Hava Kurumu (THK) ve Kızılay yöneticileri hakkında suç duyurusuna ilişkin soruya ise şöyle cevap verdi:

"THK meselesi girdaba girmiş bir meseledir. Beni nereden ilgilendiriyor? Bakanlığımız bünyesinde Sivil Toplum İlişkileri Genel Müdürlüğü var. Binlerce derneğin denetimini, teftişini, bir vesileyle yapmak zorunluluğumuz var. Özellikle kamu yararı olan hem THK hem Kızılay ile ilgili; Kızılay’ın 2005-2008-2009, eski döneme yönelik, THK’nın yakın döneme kadar birçok bu konuda usulsüzlüğünü saptadı. 26 Haziran tarihi itibarıyla THK'nın herhangi bir yönetimi söz konusu değildir. Boşluktadır yönetim. 26 Haziran'dan itibaren yöneticileri vardı, bunların 9’u istifa etti. Ve geri kalanının da hukuken burayı yönetme kabiliyeti söz konusu değildir. Düşmüş durumdadır. Mahkemeler bir karar verecek, bu mesele devam edecek. Bu dönem içinde yapılan ihbar ve şikayetler üzerine THK’nın son çerçevesinde gelişen olaylarla ilgili denetimi hemen gerçekleştirdik. Bu denetimler devam eder."
Editör: TE Bilisim