Günümüzde bir eğitim aracı olan sporun, toplumun bütün kesimleri tarafından kullanılmakta olduğu görülmekte ve aynı zamanda spordan olabildiğince

Günümüzde bir eğitim aracı olan sporun, toplumun bütün kesimleri tarafından kullanılmakta olduğu görülmekte ve aynı zamanda spordan olabildiğince fazla verim elde edebilmektedir. Spordan olabildiğince fazla verim elde edebilmek ilk çağlardan günümüze kadar gelen spor ahlakı felsefi ilke ve kurallarına bağlı kalmakla mümkündür. Ruh, beden disiplinini gençken alınması en sağlıklı yoldur.
Spor; barış, hoşgörü, eşitlik, disiplin, erdem, haz, hukuk, mutluluk, sevgi ve saygı gibi insan onuruna yakışır kavramları bünyesinde taşıdığı gibi insan onuruna yakışmayan hüzün, keder, stres gibi yine insani özellik taşıyan kavramları da içeren bir etkinlik olarak insanın bütün varlığını etkileyen bir kavram olma niteliğini halen devam ettirmektedir.
Spor toplum yaşantısına çok değişik yollardan girerek bireyleri doğrudan veya dolaylı olarak kendisine bağlayan her zaman toplumun ilgisini canlı tutmayı başarmış bir olgudur.
İnsan olmanın en güzel özelliklerinden biri; insanları doğayı, çevreyi ontolojik olarak kabul etmek, kin gütmeyip düşmanlık beslememek ve tabi empati yapabilmektir.
Öz bilinç ahlaki değer, sporcu ve sportmen olmak başarıdan önce gelir. Sportif erdem de spor gibi öğrenile bilinir. Sportif eyleme Fair play de  denmektedir. Fair Play, 15. Yüzyılda “Fırsat eşitliğini korumak” olarak tanımlanırken sadece kurallara uymak değil aynı zamanda sporun ruhuna da saygılı olmak unsuru da yer almaktadır.
Spor taraflarının sportif ortamda bir disiplin içerisinde dürüst, ahlaklı, erdemli, saygılı ve hoşgörülü olmak ve takım ruhuna uygun hareket etmek herkesin özen göstermesi gereken bir konudur.
Bilindiği üzere birçok spor takım halinde yapılmaktadır. Futbol, voleybol, basketbol, buz hokeyi, beyzbol gibi oyunlarda; takım ruhu, iletişim, uyum, taktik, teknik, oyun planı takım arkadaşlarının özelliklerine göre hareket edilmesi esastır. Takım ruhu gelişmiş kulüplerde kişisel ego çatışmaları olmaz. Ortak bir hedef vardır. Sporcunun takım içerisinde bir değeri vardır.
Spor bilimlerine daha çok önem vermeliyiz. Barcelona’daki takımlara bakıldığında bir çok spor psikoloğunun yer aldığı görülmektedir.
Sporda; spor fizyolojisi, spor sosyolojisi, sporcu beslenmesi, sporcu eğitimi sporun gelişmesi açısından çok kıymetli alanlardır.
Spor psikolojisi; spor ve eksersiz sırasında psikolojik ve zihinsel faktörleri araştırır. Bu verileri ve bulguları bireysel ve takım performansının artırılmasında kullanılır.
Spor sosyolojisi ise; sporun toplumsal anlamlarını sosyolojinin yöntem ve teknikleriyle inceleyen bir disiplindir.
Ulu önder Atatürk’ümüzün bir sözü ile bu yazının ilkini bitirelim. “Ben sporcunun zeki, çevik aynı zamanda ahlaklısını severim.” Diyerek durumu çok güzel özetlemiştir.