Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, kulüp dergisinin 2021-22 sezonu Süper Lig şampiyonluğu temalı 197’nci özel sayısına açıklamalarda bulundu. Başkanlık döneminde kulübün taraftarları yeniden kazandığını söyleyen Ağaoğlu, bordo mavili kulübün kuruluş tarihinin değişmesine yönelik fikirlere karşı çıktı.

‘HER TÜRLÜ TÜRBÜLANSIN İÇİNDEN ÇIKABİLİR’

Trabzonspor’da başkanlığa aday olma ve göreve gelme sürecinin, kulübe duyduğu sevgi ve kamuoyundaki olumsuz algıya karşı bir başkaldırı olduğunu anlatan Ahmet Ağaoğlu, “Kulübün içinde bulunduğu durumdan dolayı kimsenin o yükün altına girmeyeceği gibi bir izlenim oluşturulmuştu kamuoyunda. Trabzonspor hangi şartlar altında olursa olsun her türlü türbülansın içinden çıkabilecek dinamiklere sahip. Bunu bildiğim ve inandığım için göreve geldim. Neticede bugün geldiğimiz noktaya bakarsak haksız olduğum söylenemez. Bir de tabii şu: Çok sevdiğim, sevdalısı olduğum kulübün kamuoyunda bu şekilde algılanmasına da bir isyandı benimkisi” dedi.

‘TARAFTARIMIZI YENİDEN KAZANDIK’

Başkanlık sürecinde kulübün imajının yenilendiğini ve irtifa kazandığını belirten Ağaoğlu, “İrtifayla beraber çok şey kazandık. Her şeyin ötesinde, taraftarımızı yeniden kazandık. Özellikle genç jenerasyonu. Bugün 7-18 yaş grubuna baktığımız zaman azımsanmayacak bir taraftar kitlesine sahibiz. Üstelik tutkuyla kulübüne bağlı olan bir taraftar kitlesi bu. Üstelik kamuoyunda yaratılan ‘Trabzonspor bir daha şampiyon olamaz’ algısına rağmen çok ciddi bir tutkuyla kulübüne bağlı, inanılmaz bir kitle vardı. Bu nedenle onların mutluluğu çok ama çok önemliydi. Onların bu başarıyı yaşamaları, aslında şampiyonluğun çok ötesinde bir anlam ifade ediyor: Bu takım ‘yapar’ Geçmişte de ‘yapmıştı’ ve ‘yine yapacak’. İşte ‘yine yapacak’ın fitilini bu şampiyonluk ateşledi” diye konuştu.

‘TRABZONSPOR’DAN DA HELALLİK İSTENMESİNİ İSTERİM’

Başkan Ağaoğlu, kendisine kazandırdığı kimlik için Trabzonspor’a borçlu olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Trabzonspor için herkes elinden geleni fazlasıyla yapıyor, hizmet etmeye devam ediyor. Benim için de şu var: Borcumu ödedim diye bir şey yok. Benim bu kulübe borcum çok büyük. Öyle de tahmin ediyorum ki bu borcun tamamını ödeyemeden bu dünyadan göçüp gideceğiz. Herkesten helallik istendiği yerde kendim için söylüyorum; Trabzonspor’dan da helallik istenmesini ben şahsen isterim. Çünkü bize çok şey verdi. Hizmet ettiğimiz yapı sıradan bir yapı değil. Ancak bu yapının içine girdiğiniz zaman büyüklüğünü kavrayabiliyorsunuz. Sıkıntıların olduğu bir coğrafyada, öyle bir dönemde Trabzonspor ülke futbolunun çok önemli bir değeri oluyorsa, bunu idrak ettiğiniz an bu sizi ürpertiyor bir kere! Nasıl ağır bir sorumluluk yüklendiğinizin farkına varıyorsunuz. İşte o fark edişi yaşadığınızda da, bunun karşılığını bir iki şampiyonlukla ödeyebileceğinizi düşünmüyorsunuz. Benim için bu şampiyonluk, yapmaya çalıştığımız şeylerin küçük bir ödüllendirmesi. Şampiyonluk kupasının arkasına sığınarak ‘yapacağımızı yaptık’ deyip bir köşeye çekilirsek Trabzonspor adına hayatımızın hatasını yapmış oluruz”

‘TARİHİ MINCIKLAMAYA GEREK YOK’

Trabzonspor’un 2 Ağustos 1967 olan kuruluş tarihinin, kurucu takımlardan İdmanocağı’nın kuruluş tarihi olan 1921’e çekilmesine yönelik farklı fikirleri değerlendiren Ağaoğlu, “Ben bunu şu şekilde görüyorum: Günümüzde başarıdan uzaklaşmaya başladığın zaman tarihe bakmaya, tarihi kurcalamaya başlıyorsun. Benim zaten köklerim belli. 1967 yılında Federasyon Başkanı Orhan Şeref Apak’ın ama aynı zamanda Hasan Polat’ın desteğiyle Trabzonspor kuruluyor. Bunun öncesinde Trabzonspor’un yapı taşı bu kulüpler… Bu kulüplerin derinlerine baktığınız zaman Birinci Dünya Savaşı’ndan da önce, 20. yüzyılın başına kadar gidiyor. Biz bunları bilelim, ama başarıdan uzaklaştığımız zaman gidip tarihi mıncıklamaya gerek yok. Dikkati alıp burada başka bir yere çekmeye gerek yok” dedi.

‘ALTYAPIDA YENİ MODEL’

Başkan Ağaoğlu, transfer dönemi ve Şampiyonlar Ligi sürecini atlattıktan sonra altyapıda yeni bir modelin uygulamaya geçileceğini açıkladı. Ağaoğlu, “Sistem, program ve denetim açısından dış destekli diyebilirim. Ama öncesinde atlatmamız gereken süreçler var. Ondan sonra altyapımız yeni bir yol haritası doğrultusunda yeniden programlanacak. Performans analizi sürekli olarak yapılacak, gelişim göstermeyen, yetersiz kalınan noktalar rehabilite edilecek ve bu şekilde yola devam edilecek. Bununla ilgili çalışmaları şimdiden başlattık” diye konuştu.  

‘SAHAYA BEN DE ATLARDIM’

Sorumlulukları nedeniyle Trabzonspor’un şampiyonluk sürecini taraftar gibi yaşayamadığını söyleyen Ağaoğlu, “Ben zaten şampiyonuz dedim Konya maçından sonra, Şubat’ın ikinci haftasıydı, ‘bu işi bitirdik’ dedim. Ama camiayı hep temkinli tutmak gerekiyordu. Neticede bu yönetilmesi gereken bir şey olduğundan ben Antalya maçında şampiyon olduğumuzda da pek bir şey hissetmedim. Sadece Antalya maçının son beş dakikası biraz gergindim. Oradaki gerginlik de şu, saha kenarında Antalyaspor’un hocası ortamı anlamsız bir şekilde gerdi. Bir final maçı olur anlarım, ama seyirciyi tahrik edecek davranışların içinde bulunması beni ürküttü. Benim gerginliğim de ‘şu maç selametle bir bitse’ şeklindeydi. Ondan sonra on dakika fazla bir şey hatırlamıyorum, on dakikalık bir kopukluk var bende. Tek hatırladığım sahada on binlerce taraftar ve büyük bir uğultu. O kopukluk anı, belki de işte benim şampiyonluk duygum. Taraftar olsaydım sahaya ben de atlardım! Niye atladığımı bilmezdim ama orada olmalıyım düşüncesiyle kesin atlardım. Yürüyerek, marş söyleyerek Meydan’a giderdim ve Meydan’da da sabahlardım. Fiziki olarak o enerjiyi boşaltırdım kesin. Ama taraftar olmakla yönetici olmak bambaşka şeyler işte... Orada sadece o insanların beklentisini karşılamış olmuş olmanın yaşattığı büyük bir mutluluk vardı” diyerek sözlerini tamamladı.

Editör: TE Bilisim