İSTANBUL, (DHA) -

İstanbul’un keyifli rotalarından birine sahip Bosphorun 10K ve Spor Festivali, 28-30 Ekim tarihlerinde Beşiktaş’ta gerçekleşti. Birbirinden renkli spor etkinliklerinin gerçekleştirileceği festival, çeşitli sponsorlar ve Beşiktaş Belediyesi ev sahipliğinde düzenlendi. 30 Ekim Pazar günü saat 08.00’de Kuruçeşme’deki Cemil Topuzlu Parkı önünden başlayan olan koşu, Kuruçeşme - Bebek -  Çırağan Sarayı sahil hattında devam etti. Koşucuların bitiş çizgisini ilk sırada geçmek için büyük mücadele verdiği Bosphorun 10K, 6 Kasım’da gerçekleşecek İstanbul Maratonu’na hazırlık niteliği taşıyor. Çipli takip sisteminin kullanıldığı yarış güzergahı ise araç trafiğine kapalı oldu. Paten tutkunlarının da parkurda yer aldığı koşuda patenciler koşuya ilk önce başladı.

Başkan Akpolat, ‘’Geçen yıl da Bebek 10K Festivalimizde sporcularımızla bir araya gelip koşmuştuk. Bu yıl da Bosphorun 10K festivaliyle tüm sporseverlerle beraberiz. Dereceye giren girmeyen tüm sporcularımızı da yürekten kutluyorum. Beşiktaş’ta iyi yaşamı destekleyen faaliyetlerimize her zaman devam edeceğiz’’ dedi.

“50 DAKİKA ALTINDA KOŞANLAR İYİ SAYILIYOR”

Koşuya katılan Selim İncebay, “Ben düzenli olarak koşuyorum. Bugünü de değerlendirmek istedim. Hava güzeldi. Bugün İstanbul’da, koşulacak en güzel hava vardı. Kısmet oldu. Parkurumuz on kilometreydi. Herkes güzelce koştu, bitirdi. Ben de öyle. Keyif aldık. On kilometre düz bir parkurdu zorlayıcı değildi. Kuruçeşme'den Arnavutköy’e gidip Bebek'ten döndük. Sonra tekrar Çırağan Sarayı'nın oradan dönüş yaptık. Kuruçeşme Parkı'nda tamamladık. Derece iddiam yoktu. 50 dakikada bitiriyorum. Bir saatin altında koşanlar iyi bir koşu yapmış sayılıyor aslında. İnsan kendini dinlemesi, vücudu strese sokmadan koşabilmesi, bunu başarabilmesi önemli” dedi.

“HERKESİN KATILMASINI TAVSİYE EDİYORUM”

Uğur Temel ise “Bu koşuda ikinci senem oldu. Yaklaşık bir 48 dakikalık sürede koştum. Güzel bir parkurdu. Buradan da Beşiktaş Belediye Başkanı'na çok teşekkür ediyoruz. Spor gönüllülerine çok teşekkür ediyoruz. Çok güzel bir organizasyon yapmışlar. Önümüzdeki dahaki seneye katılacak olan arkadaşlara da tavsiye ederim. Birlik beraberliği sağlıyor. Spor zaten barış, kardeşliktir. Burada da yeni yeni insanlarla çalışarak aslında bir bütünlük sağlıyoruz” şeklinde konuştu. 

“KOŞTUĞUM EN GÜZEL PARKUR BUYDU”

Koşuya babasıyla katılan 12 yaşındaki Defne Özdemir de şunları söyledi:

“Bu benim ikinci 10 kilometrelik koşumdu. Ama ben öncekinde biraz daha yavaş koşmuştum. Şimdi kendimi daha iyi hissediyorum. Yani gayet mutluyum. Benim şu ana kadar en rahat koştuğum koşu buydu. Hem güneş geliyor hem denizi görebiliyorsunuz. Yokuş olan kısımlar zorlayıcı olsa bile o anda taktik yapmak gerekiyor. Böyle koştuğunuz zaman kendinizi atletizm sınırını biraz daha zorlamış oluyorsunuz ve sağlık için tabii ki bu çok önemli. Kilo vermek için de sağlık için de koşulmalı" dedi