"Hocam eşim çok kıskanç ve her şeyden şüpheleniyor. Onun kıskançlığı ve şüpheci halleri beni bitirdi artık evliliğim büyük bir ızdırap halin

"Hocam eşim çok kıskanç ve her şeyden şüpheleniyor. Onun kıskançlığı ve şüpheci halleri beni bitirdi artık evliliğim büyük bir ızdırap halini aldı bu durumu taşıyamıyorum. Gün geliyor kendini kaybediyor bağırıp çağırmalarının yanında şiddet de uygulamaya başladı. Ne yapacağımı bilemiyorum…"



Evleneli 15 yıl olmuş. Eşiyle görüşmek istediğimi söylüyorum. "Çok zor hocam gelmez" diyor; ama ben onu tanıyorum bir şekilde ona cepten ulaşıyorum zor kötek de olsa şikayetçi kadının kocasıyla buluşuyorum. Adam çok isteksiz de olsa buluşuyoruz. Tikleri var. Ayaklarını sallıyor bakışlarını kaçırıyor tedirginlik isteksizlik ve sıkılganlık var. Belli bir sohbetten sonra konuya giriyoruz. 



Adam, "hocam eşim beni size şikayet etmiş anlaşılan..." derken bakışları yere doğru. Evliliklerinin ilk yıllarını nasıl tanıştıklarını anlattırıyorum. O aslında eşinin kendisini eskisi kadar sevmediğinden bahsediyor. İlgi ve sevgi azalmasından bahsediyor. "Hocam şeytan aklıma girdi bir kere birisi mi var neden beni eskisi kadar sevmiyor." derken anladığım şu, güven azalmış. İlgi ve sevginin azalması beraberinde güvensizliğe neden olmuş. Güvensizlik ise kuşkuculuk ve kıskançlığa neden olmuş. Fakat vahim olan şey bu durum hastalık derecesinde gelişmiş. Kadın sesiz, sakin ve düşünceli dururken bile, "şu an kimi düşünüyorsun, ne düşünüyorsun?" diye sorabiliyor karısına. Eve geldiği zaman doğru banyoya gidiyor sabunun üstünde kıl arıyor, havluları kokluyor, etrafı araştırıyor eşinin çantasını araştırıyor, telefonunu kurcalıyor. Her şeye aşırı meraklı. Belirsizlik onun tahammül edemeyeceği bir durum. Neredeyse bir ajan tutacak kendine. Adamın uykuları bozulmuş, fizyolojik bozukluklar gözleniyor. Kulak çınlaması, tansiyon çarpıntılar boşaltım ve sindirim sistemi sorunları var...
Paranoya nedir? 
Kişi kendinde ve çevresinde olayları mantıklı bir şekilde mantık süzgecinden geçirerek doğru sonuçlara ulaşır. Kişinin bu yeteneği bozulduğunda ortaya çıkan duruma paranoya denir. Paranoya, şüpheciliğin hastalıklı hale gelmesidir.
Eşler arasında sevgi ve ilgi azalması güven sorununa yol açar. "Beni eskisi gibi sevmiyor o zaman bunun hayatında birisi var." diye kuşku duyar, bu kuşkuya bir müddet sonra inanmaya başlar ve heyezan yani saçmalama haline döner. Büyük yangınların başlangıcı küçük kıvılcımlardır. Paronoid heyezanlar küçük kuşkularla başlıyor. Kuşkular küçük iken önlenebilirse heyezan haline dönüşmüyor.
Onun kesinlikle bir psikiyatra gitmesi gerektiğini düşündüm o an. 
Araştırdığımız kadarıyla ilaç tedavisi çok olumlu sonuçlar vermektedir.
Burada genellikle karşılaşılan hastaların kendilerinin tedaviye gerek duyduklarını kabul etmiyorlar. Onların ruh doktoruna yönlendirilmelerinde "sen paranoid kişilik bozukluğu sergiliyorsun." kesinlikle bunu kabul etmez. Hastalık derecesinde kuşkucu ve kıskanç kişilik bozukluğu sergileyen bir kişi kendisinin tedaviye ihtiyacı olduğunu asla kabul etmez. Onu ancak gözlemlenen fizyolojik (bedensel) sorunlarından dolayı mutlaka bir ruh hekimine başvurması kontrolden geçmesi gerektiği anlatılmalıdır. Bu durumun oldukça normal olduğu anlatılmalı. Örnek olarak otomobil bozulmadan önce bakıma gitmesi gerektiği söylenebilir. Hastanın ruh hekimine gitmesi konusunda oldukça dikkatli de davranılsa mutlaka kesin bir tavır sergilenmelidir. Zorlanmalıdır. Adamın eşi eğer hekime gidilmez ise ayrılıktan bahsedebilmelidir. Tedavi de gecikmenin faturası daha ağır olabilir. Kadına uygulanan şiddet ve cinayetlerde paranoyanın payı oldukça fazladır.